ben seni sevdim mi -sevdim-
bir gülün ilk kez açışı gibi
fesleğenlerin sarkışı gibi kameriyede
akışı gibi ırmakların
göklerden berkitilmiş bir bıçağı taşır gibi göğsümde
çıldırasıya, ölesiye
ben seni sevdim mi -sevdim-
boy aynasında dünyanın
bakışmamız kutsal bir betik
değerken dudakların avurtlarıma
geçerken önümüzden savatlı bir tramvay
dalıp gidiyorum ilk kez
içimin dip sularına
ağustos günleri
düştü yüzüme kederli vaktin son çizgisi
yüzüm ki kuruldu mask gibi çerçeveye
cilalanmış tabutlar kalkarken ellerimden
sen doğdun ilkyaz gibi harelenen yüzünle
kan yataklarımda ırmaklar çavlandı
karanfiller patladı göğsümde
mutlan kanatları değdi serçelerin pencereme
odama doldu sokaklar
ilk kez yatağımda öpüldün
seyre koyuldum
ihtiyar çınar ilkbahar motifleriyle ürperdi
kadınlar çiçekçiden orkideler aldı, gördüm
sevinçle dağıldı her biri
arkalarında çiçekçinin mahzun bakışlarıyla
güneşi orkidelere sakladı çiçekçi
dökülen rengiyle, devinen ışığıyla lambanın
odama doldurdu çiçek kokularını
ben seni sevdim mi -sevdim-
tuttum göğsüme bir gül iliştirdim
yedi renkli sesini işittim
ağzında bade gibi kayan sesine
damarlar kabarttım
sonra geçip önüne boy aynaların
bembeyaz vakitlerde güzelliğini yudumladım
İbrahim Hakkı Öztürk