Ben bu dünyaya paraşütsüz indim
Ondan müdânâsız ondan müşkülpesentim
Defalarca asıldım incir ağacında
Defalarca kendi üstüme toprak attım
Dedim ya beni bu dünyaya bir leylek getirdi
Ondandır bilmem reel politiği
Ben insana inanırım, yağmura bir de
Yağmur dedimse
Efendimizin yüzüne düşen hani
Hani az önce Rabbiyle beraber olan
Bilirim ağacın kurdu içinde olur
İnanırım, insana inanmasına da
Gökten yere insandan hayvana inerim
Bilmek istemem insanın sökülüşünü
Kavuşmayı diri tutan ayrılığı
Efendim, insanlar birbirine çok fazla geliyor
Konjonktür ve dengeler tanrısı dört yanım
İnsan iki eliyle kaç yarasını sarar bilmiyorum
Yine de inanmak istiyor, “ah” diyorum
Sulhi Ceylan