Konuşalım
Susmak üzerine
Lâl kesilmek üzere
Ağarmadan beklemenin saçları
Avutalım köşeli kelimeleri
Sütten kesmek niyetine
Avurtları çökmüş şu sonsuzluğa
Diş geçirelim kanatmadan
Yine de
En acıyacak yanından
Davetli bir sonbahar neye yarar
Ismarlama kuzgun ötüşlerineyse kastı
Tilkisiz kümes, yılansız kuş yuvası
Kalpsiz bir sevgili kadar güvensiz meddücezir
Konuş
Ben susmazsam söz ezilir
Hissim sezilir
İyi bir taklitten illa ölmesi mi beklenir
Umarsızlığımın boynuna ilmek olur nefesim
Büyütme gözünde aczimi
Birçokları gibi
Silahım değildir sesim
Duyuyor musun
Bu, en zor dillerindendir insanoğlunun
Alfabesi, fonetiği, kamusu
Bir “yabancı” misali
Filolojinin dahi es geçtiği
Yani şöyle
Gece kadar akışkan
Gündüzden bile kaygan
Ve sert
Yağmursuyu kadar
Ve toz
Güney’e iner gibi
Yontulan terk edilişin elinde kalan son koz
Bırak şimdi yıldızları
Bak gözlerime
Sana ne sayfa sayısından amel defterinin
İyi şeyler konuş
Didaktik, biraz epik
Gururlandır takvimleri
Susmak üzerine konuş mesela
Öyle ki
Ancak lâl kesilerek sindirebilelim söylediklerini
No’lur
Anlat artık uzun uzun
Unutmak nasıl susulur
Cüneyt Dal
1 Yorum