beni bu oyundan dışarı atın çok yoruldum/
oyun bozanı olurum aksini sustukça dünyamın
çok yoruldum/
çok yoruldum
bir bıçağın üzerinde durmaktan
gelecek kurmaktan
hayat istasyonunda çocukluğunu büyütmek
dudaklardan başlarken hastalık
şiir şimdisidir geçmişin
eczası kurguda saklı
kaç gömlek lâzım şimdi bu eflatun kedere
taştan yontulmuş ağrılar gibi dökülür çizgiler
alnına keder oku değmiş benim
bir mum kendi sitemine katılırken
ne için kendi görecesinde azalan
tere kalın vuruşmadan ince kibirler taşıyan gemiler
herkes üç bucuk istanbullu çok bucuk ölümlüdür/
keskin sayfalarda oturdum dilime lâl tadı bıraktı gece
bir melâl sessizliğine büründü kanatlarım
kırılınca bıçak ismail olsam dedim
ismail olsam beklesem yüzyıllar boyu
el vermedi kaderim söz düştü omzuma
büyük geceyi küçük sabahlara fırlatırken
norveççe sayıkladım buğu oldu iskandinav insanlığım
üzerimde toplumsal meseleler kendi hesabıma proleterim
bireysel anlamda derdiyle muzdarip bulutlar adına üzgünüm
tekil şahsımı çoğul kişilikler parçalanmış bakışlar
üzerimde daha ağrır oldu omuzdaşlarım
büyük bakar küçük susar dilimin üzengisi kırıldı susmaktan
torunuyum şimdi alnacımdan kısrakları besleyen yağmurun
buçuk kisveler altında azalan bıçağın üstünde keskinliğin
hangi şartına uyacağını bilemediğim başvurularım
sayıklamalarım nerdesinlerim fısıldamalarım nasıllarım
iyiyim diyeceğim geliyor güldükçe ağlamalara
oysa nasıl diye bir fırtına esiyor soğuk odalardan
esriyor şiir gam alıyorum güçleniyorum
Bilal Can
2 Yorum