Belli ki…
Yüzünde milattan öncesine ait kanamalı bir tebessümle gelmişsin
Avuçlarımda kaç asırlık olduğu bilinmeyen rüzgârlarla üşürken
Ulu orta dağıttığın kırgınlıklarından
Çaresizliğinle damıttığın çiçeksi hüznünden belli…
Ve öyle aşikâr yaşanan sevdalara inat
Yüzünün öteki yanına iliştirdiğin acılı alaylı
Ama sessiz ama suskun
Ve en az ben kadar yaralı
En az ben kadar ağır kanamalı
Gülüşlerinden belli…
Belli ki…
Saçlarına takılı kalmış bir Mısır efsanesi
İstemsizce gülümser durur
Ve simsiyah saçlarının selinde
Nil Nehrinin sularından kalma bir rüzgâr uğuldar
“Nasıl olur bu” diyerek sorma boşuna…
Yüzünden ellerinden gözlerinden
(Ve) Gözbebeklerinden yansıyan kristal öfkenden belli…
Belli ki…
Asırlık intihar tebessümlerini iliştirmişsin kirpiklerine
Ve kirpiklerinde toplamışsın bir intiharın özlemini
Tebessümsüz yüreğine çöreklenmiş
asılsız intihar teşebbüsleri
Belli ki…
Bilmem kaç tonluk bomba iliştirilmiş bir çocuk gibiyken yüreğin
Uçurtma uçururken içinde beni öldürdüğün
Yanılgılı Filistin gözlerinden
İçinde taşıdığın Gazze’yi andıran
gökyüzünden bellidir…
“Nasıl olur bu!” deme…
Kirpiklerinden akan intihar özleminden
Yanaklarına takılıp yarım kalan ölüm korkusundan bellidir…
Hem kininden,
Hem öfkenden yarandan başka
Her bir şeyi unutmuşken
Hatırlamak istemiyor gibi dururken hatıraları
Ve kurşunsuz ama günahkâr geceleri
Okuduğun şiirlerle aşikâr etmişsin
Belli etmem demenden bellidir…
(Ben işgale uğramış bir Kudüs’ü andıran gecelerden
Yarı ağlamaklı bir çocuk gibi ürkerken)
Belli ki sen…
Yaralarına taze kan ekmişsin
Etine yeni yaralar
Rüzgârına kin
Suyuna ateş ekmişsin
Fırtınana yeni fırtınalar
Eski aşkına yeni nefret
Öfkene öfke
Tebessümlerine hıçkırıklar eklemişsin
Belli ki!
Mevsimler ölür gibiyken
Ruhunun içinde yaşattığın
Nefretinin azgın hayvanına can çekiştirmeme inadında
Ölür gibi yaşama ustalığını edindiğin gündüzsüz gecelerde
Ölür gibi yaşadığın o macunsuz günlerden kalma ömrün aynalarında
Yaşar gibi ölmeyi kafana takmışsın belli ki!
Bir cinayet özlemini sezdiriyorsun beyazlıktan uzak ellerinde
Ölümüme sebebiyet vermeyi arzuluyorsun… Belli ki!
Kötülüğün hiç de iğreti durmadığı ellerinle…
Belli ki…
Mahkeme kayıtlarından çalınma kelimelerle kurguluyorsun
Gözlerinden boğazıma kadar sıraladığın ölümcül cümleleri
Affa can verip diriltmeyi arzu etmiyorsun belli ki…
Gözlerini bürüyen intiharların gizeminden
Seninle yeniden dirilmeyi bekleyeni
Aşikâr ki görmüyorsun…
Belli ki…
Hiç değiştirmemiş zaman seni
Belli ki…
Ölümünle ruhunda yaratılan tüm güzellikleri
Öldürme telaşındasın…
Hala zaman varken
Günahkâr maziyle nefreti yaşama sevdasındasın
Belli ki!
Mansur ÜFTÂDE