Künye: Kazaklar, Tolstoy, Çeviri: Ahmet Özpınar, ND-Aden Yayıncılık, İstanbul.
***
Bir Kazak, belki de kardeşini öldürmüş olan bir Çeçen çigite hep diş biler ama köyünü savunmak için gönderilmiş, evinde tütün içen bir Rus askerine daha çok nefret duyar. Düşmanı olan dağlılara saygı gösterir ama kendisine baskı yapan bir yabancı askeri aşağılarlar. (Sf. 24)
Tıpkı onlar gibi, yaşlı Yeroşka gibi, bir süre yaşayacağım ve sonra öleceğim! Onun çok doğru olarak söylediği gibi üzerimde otlar bitecek… Hepsi bu! (Sf. 127)
Mutluluğun ne olduğunu şimdi anlıyorum. Mutluluk başka insanlar için yaşamaktır. Çok açık bu! Mutlu olma isteği her insanın yaratılışında var. Mutlu olmak için sadece mutlu olmayı istemek ve buna niyet etmek gerekir. İnsan mutlu olma isteğini parayla, zenginlikle, şöhretle ve aşkla doyurmaya çalışabilir ama bu yollarla bu yollarla hiçbir zaman sonuca varamayabilir. Öyleyse bu peşinden gidilenlerdir yanlış olan. O zaman dış koşullardan bağımsız olarak nasıl mutlu olabiliriz? Bizi mutlu edebilecek şeyler nelerdir? Başkaları için sevgi ve özveri!… (Sf. 128)
A la guerre, comme a la guerre! (Savaşta olanın savaştaymış gibi yaşaması gerekir. Fr.) (Sf. 154)
En önemli olan şey mutluluk. Mutlu olan insan haklıdır da! (Sf. 165)
Akşama doğru gayret göstererek kalktı ve yazmaya başladı. Gece geç saate kadar yazdı. Bir mektup yazdı fakat göndermedi. Çünkü anlatmak istediklerini kimsenin anlayamayacağını düşündü. Ayrıca bir başkasının kendisini anlaması ya da anlamaması çok büyük bir önem taşımıyordu. (Sf. 199)
Beni yönlendiren, benden daha güçlü bir şey var. (Sf. 204)
Saçma diyorsun ha? Bir doktor gönderecekmiş! Sen bir aptalsın! Sizin doktorlar iyileştirebilseydi, bütün Kazaklar ve Tatarlar onlara koşarlardı. Fakat sizin subaylarınızla albaylarınız bile dağlardan doktor çağırtırlar. Sizinkilerin işi gücü yalan dolan! (Sf. 252)
Sen tuhaf bir adamsın ve her zaman yalnız kalacaksın! Sen hiç sevilmemiş adamlardansın! Bazı geceler uykum kaçar seni düşünürüm, içim sızlar. Tıpkı şarkıdaki gibi “Çok zor kardeşim! Çok zor yaban ellerde yaşamak!” Senin durumun da işte böyle! (Sf. 254)
Aktaran: Muhammet Emin Oyar
2 Yorum