Modern Toplumsal Düşünce Sözlüğü
19. yüzyıldan 20. yüzyıla devreden toplumsal/sosyal düşünce mirası, çeşitli teori, akım ve bunların etkisindeki hareketlerin kültürel, siyasi ve ekonomik hayata müdahalesiyle yeniden biçimlendi. “Modern” kelimesinin karşılıklarına dair bir tartışma bile bu yeniden biçimlendirmeyi görmemiz için yeterlidir. Modern Toplumsal Düşünce Sözlüğü, toplumsal/sosyal düşüncenin bir yandan tarihsel kökenlerine bakarken diğer taraftan bu tarihselliği güncel tartışmalarla harmanlayan teori, akım, ekol ve hareketlerin etraflı bir anlatımını sunuyor. Klasik anlamda bir sözlüğün sınırlarını aşan, maddelerin kimi zaman geniş bir makale boyutunda ele alındığı Modern Toplumsal Düşünce Sözlüğü, “toplumsal düşünceyi, normatif veya spekülatif olduğu kadar ampirik; ekonomik ve siyasal olduğu kadar da kültürel” boyutlarıyla anlatıyor. Sözlük, hareketli ve çalkantılı bir yüzyılın ardından, toplumsal düşüncenin çevrelediği tüm bir arkaplanla beraber, felsefe, sanat, siyaset, ekonomi, antropoloji, linguistik, etnografi, sosyoloji, psikoloji, tarih ve hukuk alanlarındaki tartışmaları değerlendiriyor. Bu tartışmaların toplumsal düşünce üzerindeki karşılıklı etkisine dair –ancak bahsi geçen alanlarla sınırlı kalmayan– bir “toplumsal düşünce antolojisi” oluştururken, akademisyenler ve öğrencilerle beraber, toplumsal düşüncenin geleceğine dair bir ilgi ve merakı muhafaza eden okuyuculara da kıymetli bir başvuru kaynağı sunuyor.
Sosyolojik Düşünce Sözlüğü
Dünyanın değişik bölgeleri ve dönemlerine ait toplumsal olguların benzerlik ve farklılıklarını toplumsal kavramının tanımını ve sosyolojik düşüncenin genel bir resmini sunmak üzere hazırlanan Sosyolojik Düşünce Sözlüğü, 220’den fazla araştırmacı ve akademisyenin birlikte ortaya çıkardıkları bir eser. Toplumsal hayata ilişkin temel kavramların çeşitliliğini ve toplumsal yapının kesintisiz yenilenişini yansıtmayı amaçlayan bu çalışma, sosyolojik düşünce içinde yer alan her tür kavramı, kuramı, araştırma yöntemini, dönemi, akımı ve sosyolojik düşüncenin oluşumuna katkıda bulunmuş belli başlı isimleri bir araya getiriyor.
Sosyolojinin antropoloji, demografi, iktisat, istatistik, siyaset bilimi, felsefe ya da psikoloji gibi başka disiplinlerle ilişkilerini de ayrıntılı biçimde ele alan bu sözlük, sosyolojik düşünceyi bir kuramsal yaklaşımlar listesine indirgemekten özellikle kaçınıyor. Sosyolojik düşüncenin tarihine odaklanan yönüyle ise disiplinin doğduğu günden itibaren gerçekleşen sayısız bölünmeyi, sosyolojik kuramların ve alt-alanların birbiriyle çelişen ve kıyasıya çatışan tezlerini kapsamlı biçimde sergiliyor.
Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü
Gündelik siyaset, simgelerle, sloganlarla, deyimlerle, sembolleşmiş tarihlerle veya rakamlarla yürüyor. Hele toplumsal iletişime jestlerin ve dolaylı anlatımların hâkim olduğu Türkiye’de, böylesi mecazları ve deyimleri dikkate almayan bir siyasî tarih eksik demektir. “Gözlerimizin içine bakın…” lafını bilmeden AP’nin yükseliş dinamiği kavranabilir mi? “Sayın muhbir vatandaş” formülü bilinmeden 12 Mart döneminin havası anlaşılabilir mi? 12 Eylül zihniyetinin, “asmayalım da besleyelim mi?” sözünden daha veciz bir özeti var mıdır? Böylesi “vecizeleri” derleyen bu kitap, Türkiye’nin yakın dönem siyasî tarihini özetleyen bir pratik sözlük gibi. Dönemlere damgasını vuran sloganlar… Ciltlerle lafı, tarihçeyi, gerekçeyi özetleyen, “141-142”, “100 gün”, “147’ler”, “11’ler”, “Dokuzlar” gibi sihirli rakamlar… “70 sente muhtaç olmak”, “Yollar yürümekle aşınmaz”, “Dün dündür bugün bugündür”, “kadayıfın altı…” gibi, neredeyse atasözleşmiş lafların arka planı. “Ortanın göbekçileri”, “kuyudan adam çıkarmak”, “Cemal Aga”, “Yaylacılar”, “Tırt Osman”, “Plan mı pilav mı?” gibi siyasî hiciv örnekleri… Popüler Siyasî Deyimler Sözlüğü, benzersiz bir derleme-açıklama çalışması. Bu çalışma siyaset edebiyatımızın “yakasını açıyor”.
Siyaset Felsefesi Sözlüğü
Bu sözlük, Otorite kavramından Hoşgörüye, Makyavel’den Fransız Devrimi’ne, Hobbes’dan Ütopyaya, Çin’den İslam’a, Yahudilikten Reforma, Antik Roma’dan Anarşizme, Cicero’dan Yararcılığa, Hikmet-i Hükümetten Egemenliğe, Platon’dan Hegel’e, Rousseau’dan Marx’a 140 makaleden oluşan geniş bir yelpaze içinde, siyaset felsefesinin belli başlı kavram ve düşünürlerini siyasal ve düşünsel boyutlarıyla inceliyor.
Siyaset Felsefesi Sözlüğü, siyaset felsefesinin siyaset ve düşün dünyalarıyla kurduğu özel ilişki nedeniyle, siyasal kavramların, düşünürlerin ve eserlerin alfabetik sunumu yerine, bunların etrafında oluşan geleneksel ve güncel tartışmalara ışık tutmayı amaçlıyor. Doğa ve Tarih, Egemenlik, Güç, Özgürlük ve Özerklik, Cemaat ve Cemaatçilik, Evrensellik ve Görelilik gibi kavramların günümüz siyasal düşününde işgal ettikleri başat yeri uzun bir siyasal düşün geleneği içine yerleştirerek sunuyor.
Bu sözlüğü oluşturan yazıların ışığında, bilimsel disiplinler ve ideolojiler arasındaki bazı yapay ayrımları aşmak ve insanların kendi siyasal örgütlenme ve eylemlerini anlamlandırma çabalarını tüm derinliği içinde kavramak mümkün olacaktır.
İletişim Yayınları