Ömer Ertürk’ten minimal bir öykü…
***
Eski ve yamalı elbiseleriyle şehrin en büyük alışveriş merkezine doğru yürüdü. Kapıdaki güvenlikçi önce onu içeri almakta tereddüt etti; fakat x-tray cihazının ötmediğini görünce biraz da şaşkın, içeriye aldı. Alışveriş merkezinin ortak geçiş noktası olan yerde durup, gelip geçen insanları izlemeye başladı. İnsanlar gayet mutlu bir şekilde dünyayı poşetlere doldurup, poşetten dünyalarıyla mutlu görünüyorlardı. O ise bu durumu gördükçe yüzünde acı bir ifade oluşuyor, hayretle onlara bakıyordu. Hafif adımlarla yürüyüp yanına gittim. Yanında durduğumu görünce önce sert bir bakışla yüzüme baktı ve sonra; “Herkes yaşamak için yaşadığını sanıyor; oysa hepsi ölmek için yaşıyor.” deyip başını önüne eğdi, usulca oradan ayrıldı…
Çoktan öldüğünü anlamıştım.
3 Yorum