“İsmet Özel’de Türklük Kavramı” dosyamızın dördüncü yazısını Bilal Can yazdı.
“Benim masalımda üç önemli kelime var: Şair, komünist, Müslüman.”
***
Yazdıkları ve söyledikleriyle sürekli gündeme gelen İsmet Özel, dönemin havasını iyi ölçen, iyi tahliller sunan, geçirdiği değişim ve dönüşümle inandığı değerler adına yılmadan, yorulmadan emek vererek insanları bilinçlendirmeye çalışan bunun için sıkılan, acı çeken, kimi zaman da sinirlenen ve bunu hiçbir şekilde saklamayan bir düşünürdür. Şairdir çünkü sözün gücünü en iyi bilenlerdendir, düşünürdür çünkü yaşadığı hayattan bağımsız bir tavır sergilemez, durumlara, olaylara kendi bakış açısıyla bakıp bunları değerlendirerek bir Müslümanın durum ve olaylara nasıl bakması gerektiğine dair kişilere yorumlar sunar.
Waldo Sen Neden Burada Değilsin isimli eseri onun geçirdiği hayatın bir çeşit yansımadır. Daha açık bir biçimde söylemek gerekirse bu kitap onun otobiyografik eseridir. Kendinden bahseder. Düşüncelerinin daha anlaşılır kılınması bakımından önemli bir eserdir. Kendisi hakkında şöyle der bu kitapta : “Bir varmış bir yokmuş. Bir şair İsmet Özel varmış. İyi şiirler yazarmış. Nasıl olmuşsa bu İsmet bir gün komünist olmuş. Derken efendim, bir komünist olarak da iyi şiirler yazmayı başarmış ve hatta böylelikle yıldızı parlamış. Gel zaman git zaman, İsmet Özel’in duyguları, düşünceleri, inançları değişmiş (masalın her varyasyonunda bu değişmenin sebepleri muhtelif) ve Müslümanlığı bir hayat yolu olarak benimsemiş. Ama işe bakın ki adam iyi şiirler yazmaya devam etmiş. Eh, o erdiyse muradına, biz de çıkabiliriz kerevetine’’ (sayfa 14) Geçirdiği değişim ve dönüşümü açık bir biçimde dile getirdiği bu bölümde Özel, hayatının bundan sonrasını inancı uğruna bir mücadeleye girerek sürdürür. Onun artık bir davası vardır ve bu dava her ne kadar “hor ve yetim” görülse de yüklendiği misyonla davasını her zaman haykırmaktan geri durmamıştır.
Onun masalından bahsetmek için geçirdiği iç sıkıntıları da bilmek gerek. Bir düşünürü, en iyi eserleri anlatır. Yine Waldo Sen Neden Burada Değilsin isimli eserinde Özel, hayatını anlatırken şöyle der: “Benim masalımda üç önemli kelime var: Şair, komünist, Müslüman. Eğer bu üç kelimenin benimle bağlantısı hakkında beni ve başkalarını yanlış yönlere sevk etmeyecek, gerçek yönünde uyanışımızı hızlandıracak bazı açıklamalarda bulunabilirsem, bu açıklamalar yapılabilecek nihai açıklama yanında pek sönük kalsa dahi hayaller dünyasında kaybolmayı önleyeceği için iyi ve yeterlidir. ‘’ (sayfa 15)
Önce şair sonra komünist ve ardından gelen Müslümanlık. Onun hayatının büyük dönemini açıklayan üç önemli kavramdır. Fakat buna son zamanlarda yeni bir kavram daha eklemek mümkündür. Bu da Türklük’tür. Türklük kavramına herkesten farklı bir anlam, farklı bir yorum getirerek kimi zaman anlaşılmamayı bile göze alarak anlatmaya çalıştığı bu kavramla insanların Özel’e bakışında bir değişmeye neden olmuştur. Bütün anlatımlarından yola çıkılarak şu sorulabilir: Müslüman olan bir insan şovenist olabilir mi? Müslümanlık ırkı ön plana çıkartıp bu dava peşinde koşabilir mi?
Müslümanlık ve Şovenizm
İsmet Özel’in son zamanlarda yaptığı açıklamalarının yeterince iyi anlaşılmadığını düşünüyorum. Çünkü Özel’in düşüncelerinin değerlendirilmesi yapılırken bir noktanın atlanıldığına ve bu noktanın atlanılması ile olayın çok farklı yorumlanmasına neden olduğunu söyleyebilirim. Bu da Müslümanlık’tır. Özel, Türklük düşüncesini vurgulamadan önce Müslüman olduğunu ve hayatının artık bu dava uğruna bir mücadele sahası olduğunu belirtmiştir. Onun düşüncelerini değerlendirirken Müslümanlık, renk skalasında ana renktir ve bu ana renge göre diğer renkler isimlendirilir. Türklük de Müslümanlık kavramından sonra anlaşılması gerekmektedir.
İsmet Özel bir şairdir, düşünce adamıdır. Cemil Meriç’in “Her edebi eser sosyal bir olaydır” vurgusu yazılan eserlerin sosyal dünyadan bağımsız olamayacağı anlamını taşır. Yazar/şair/düşünür de yaşadığı çağın eleştirisini yapmadıkça düşüncesini ispatlayamaz. Özel, Türkçülük düşüncesini ortaya atarken bunu emparyalizme karşı bir gerilimler sahası olarak ortaya koymaya çalışır. Türkçülük, şovenizme varan ırksal bir üstünlük değil bilakis inancını kuşanmış, bu dava uğruna savaşmayı göze almış kişilere verilmiş addır.
Özel’deki Türkçülük düşüncesinin anlaşılması için eserlerinin iyi okunması, iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Her eserinde Türkçülük kavramının içeriğini genişletmeye çalışan bir teorisyen edasıyla hareket eden Özel, her ne kadar çoğu kişi tarafından anlaşılmasa da, konuşmalarında bazen tezada düşse de onun düşüncesi yazdıklarıyla anlaşılabilir. Kalın Türk isimli eseri Türkçülük kavramının tanımlanmasında önemli bir yer tutar. Kendisi ince fakat hacmi büyük olan bu kitapta: ”Nerede olduğumuzu bildiysek orada olmayı seçmişizdir. Aynı zamanda konu ne olursa olsun cehalet içine gömülüşümüzü seçme yapmaya güç yetiremeyişimizin sonucudur! Her şeyin bir seçimle olduğunu ve asıl meselenin seçim yapmamak olduğunun altını çizmek lâzım. Alis Harikalar Diyarındaki öykü gibi. Seçim yapmamışsak ve ya yapamıyorsak demek ki gideceğimiz ya da ulaşmak istediğimiz bir yer ve zaman ayrıca amaç yoktur demektir.’’ Diyerek seçimini Müslümanlıktan yana koymuştur. Bu da Batı’nın emperyal gücüne ve bâtılın karşısında durmayı seçmekten yana olmaktır. ’İslamla hangi derecede irtibatlandırılmışsak imanın tecellisine o kadar muttaki oluruz” cümlesi İslamla, Müslümanlıkla bağdaşmanın önemini vurgulayarak Türkçülüğün de bu kavramlar dâhilinde analizinin yapılması İsmet Özel’in düşüncelerini daha anlaşılır kılacaktır. Bu amaçla bir Müslüman şovenist olamaz. Çünkü Müslümanlıkta ırksal bir üstünlük yoktur, üstünlük sadece takvadadır.
İsmet Özel dosyasının diğer yazıları:
8 Yorum