Anaokuluna başlayan bir çocukla babası arasındaki diyaloglar…
– Oğlum sana bir şey anlatayım mı? Ben senin gibi küçük bir çocukken hiç okula gitmek istemiyordum biliyor musun? Annem beni okula götürürdü, yol boyunca ağlardım. Okula girince de ağlardım. Sınıfta güç bela susardım. Annem pencerenin önünden ayrılırsa yine basardım yaygarayı. Pencereden sürekli beni izlerdi. On beş gün boyunca böyle devam etti.
– Sen çocuk muydun baba?
– Evet oğlum aynı senin gibiydim. Aynı senin gibi okula gitmeyi hiç istemezdim. Ama sonra ne oldu biliyor musun?
– Ne?
– Ben okula arkadaşlarıma alıştım. Annem artık pencereden bakmaz oldu. Ben de hiç ağlamaz oldum. Okulu çok sevmiştim.
– Gerçekten mi baba? Sonra ağlamadın mı hiç?
– Hiiiiç ağlamadım. Arkadaşlarıma alışınca her gün okula gitmek istedim.
***
– Bak güzel oğlum, okula gitmen gerekiyor. Etrafına bak, bütün çocuklar okula gidiyor. Bak herkes çantasını takmış, şu kızı gördün mü? Ooo, şuna bak şuna bak çantası örümcek adamlı.
– Benimki de Betmenli!
– Bence seninki daha güzel.
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Akşam alacağız seni, parka gideceğiz, bisiklet süreceksiiiiin. Ama şimdi okula gitmen gerekiyor.
– Baba okula gitmiiyyycem!
***
– Baba, yarın okula gitcek miyim?
– Evet oğlum.
– Hayır gitmiiyyycem!
–
– Gitmiiyyycem!
–
Baba gitmiiyyycem.
– Neden?
– Çünkü istemiyorum.
– Neden istemiyorsun?
– İstemiyorum.
***
– Baba ben yarın okula gitmiiyyycem!
– Gitmen gerekiyor güzel oğlum. Okula gidip okumayı öğreneceksin, yazmayı öğreneceksin. Kendi adını yazacaksın mesela. Babanın adını yazacaksın. Resimler çizeceksin, arkadaşların olacak. Onlarla faaliyetler yapacaksın. Oyunlar oynayacaksın. Ve bir sürü şey öğreneceksin. Ben her şeyi okulda öğrendim biliyor musun?
– Her şeyi mi?
– Okula bir alış var ya, o kadar güzel şeyler öğreneceksin ki şaşırırsın. Koşa koşa gelip bana anlatacaksın sonra. Her gün yeni şeyler öğreneceksin.
– Babaaa…
– Efendim oğlum?
– Ben var ya sabah yine ağlarım ha!
– Niye oğlum.
– Çünkü ben okula gitmek istemiyorum…
***
– Baba, ben yarın okula gitmiiiyyycem.
– Neden oğlum?
– …
– Neden gitmeyeceksin?
– Çünkü istemiyorum.
– Neden?
– İşte.
– Tamam da neden istemiyorsun?
– Çünkü bana kötü davranıyorlar.
– Kim?
– Öğretmenim.
– Aaa, ne yapıyor sana öğretmenin?
– Dövüyor. (Sinsice gülümsedin. Bu senin doğru söylemediğine işaretti.)
– Demek dövüyor. Gösteririm ben ona! Yarın oraya gelip ben de onu döveceğim. Nasıl dövermiş benim oğlumu? Öyle bir döveceğim ki görecek gününü!
– Babaaa!
– Efendim!
– Şaka yaptım şakaaaa…
– Şaka mı?
– Şaka yaptım baba öğretmenim beni çok seviyo.
– Eee, peki neden istemiyorsun oğlum o zaman gitmeyi?
– Orda çok insan var.
– Ne oluyor çok insan olunca?
– …
– Tanımadığın için sana yabancı geliyorlar. Bunu anlıyorum. Ben de çocukken tanımadığım insanlarla konuşmayı sevmezdim. Ama biraz zaman geçirince sevdiğin arkadaşların olacaklar. Onları görmek isteyeceksin. Hatta sana diyeceğim ki oğlum okula gitme bugün. Sen de hayır baba gitmek istiyorum diyeceksin. Çünkü arkadaşlarını özleyeceksin.
– Özlemiiicem.
– Tamam oğlum gel hadi satranç oynayalım.
– Babaaa…
– Efendim?
– Ben yarın okula gitmiiyyycem.
– …
***
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Hadi oğlum giy üstünü bak geç kalıyoruz.
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Suluğunu aldın mı? Bak unutacaksın yine.
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Hadi oğlum bak annen seni bekliyor koş yanına, koş koş koş üstünü giy.
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Oğlum… Çok konuştuk bu konuyu, dün de konuştuk, bak yeter artık sıktı bu konu.
– Baba okula gitmiiyyycem!
– Yürü dedim sana!!!
– …
***
– Babaaa… Ben yarın okula gitcek miyim?
– Evet oğlum.
– Peki ne zaman tatil?
– Dört gün sonra.
(Sen de yenildin oğlum. Daha kötüsü yenilgiyi kabullenmek zorunda kaldın; “Okula gidecek miyim?” dedin. Sesinden, vereceğim cevaba koşulsuz itaat edeceğin anlaşılıyordu. Tecrübeli anne babalar buna alışmak diyorlar.)
Mustafa Çolak
8 Yorum