Kınalı bir günde görmüştüm
Gece görmüştüm o gözleri
Kediler demiştim, ağrısını fer kılar
Ya bunlar?
Gündüz de görmüştüm
Belki bir daha olmaz
Sonuçsuz bir hikâye gibiydi
Kına, ağıt, ateş, yürek
Yakılabilir ne varsa uçlarından
Sürgüne göndermiştim gözlerime
Utanmadan
Ben, bir ben görmüştüm o gözlerde
Kuyuydular
Dudaklarımdadır sularının tadı
Ekşi, acı
Ve damlaları kurtluydular
Arayış görmüştüm karışmak için
Saflaşmak için zemzem uğruna
Uğruna inandığım ne varsa
Bilmece bilmece yükselen bir felaketle
İnkâr görmüştüm o gözlerde ben o gece
Ne görmüştüm?
Sel görmüştüm, çığ görmüştüm, deprem
Bir gidişin her adımında depreşen
Görklü dağlar görmüştüm
Ne gözlerdi başımdakiler
Kör olmamıştım
Hâlâ hayreti kanar
Bir menzil görmüştüm merkezinde altı yönün
Kervanları göğsümden kalkar
Ne geceymiş ki hâlâ
Somurtur yamacımda
En has maskemdir
Yüzümdedir
Durmaz, kök salar sakallarımdan alnıma
Yeşildir
Cüneyt Dal