Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

Türk Edebiyatında Kitap Kütüphane ve Okuma Kültürü – Editör: Mehlika Karagözoğlu Aslıyüksek

Okuma kültürünün topluma kazandırılması, güçlü bir eğitim sistemi, iyi kütüphaneler ve toplumsal bir bilinç ile mümkün olabilir. Bu bilinci kazandıracak en etkili araçlardan biri edebiyattır. Sözü, duyguyu ve düşünceyi kullanması ile geçmişten bugüne kültür aktarımının en yüce araçlarından biri olan edebiyatın toplumu yönlendirici bir gücü vardır.

Hem edebiyatın bu etkileyici gücünü okuma kültürü kazandırma süreçlerinde değerlendirebilmek, hem de Türk edebiyatının yazar ve şairlerinin gözünde kitap, kütüphane ve okuma kültürünün nasıl şekillendiğinin resmini çizmek gayesi ile hazırlanan bu çalışma, edebiyatımızın zengin birikimini farklı disiplinlerin bilimsel yaklaşımları ile ele almaktadır.

Kitap, kütüphane ve okuma kültürünün Türk edebiyatının yazılı birikimine yansımalarını, disiplinlerarası bir yaklaşımla; dönemler, türler, mecralar, isimler ve eserler ekseninde birbirinden değerli yazılar ile inceleyen bu kitap, okuma kültürü literatürüne edebiyat odaklı bir katkı sunmak ve okuma kültürü konusunu bilimsel olarak gündemde tutmak amaçlarını da taşımaktadır.

Ya Paranı Ya Canını: Orta Çağda Ekonomi ve Din – Jacques Le Goff

Dünyanın önde gelen Orta Çağ uzmanlarından olan ve Türkçeye de çok sayıda kitabı çevrilen Fransız tarihçi Jacques Le Goff bu kitabında kapitalizmin ayak seslerine dikkat kesiliyor. Kapitalizmin doğuşunun büyük ya da küçük anlatılarının arasında konsüllerden kilise kayıtlarına, kıssalardan vaazlara uzanan bir arkeolojik kazıya girişiyor. Balzac’tan Dickens’a ve Gide’e kapitalist düzeni anlatan her romanda karşımıza çıkan tefeci figürünün öncülü olan; İsa’nın tapınaktan kovduğu murabahacının ve murabahanın izlerini, içinde bulunduğu ekonomik ve dinî yapılar ve pratikler içinde sürüyor. Murabahayı tamahkârlığın cisimleşmiş hâli olarak reddeden, Tanrı’ya ait zamanı satan bir fiil olarak onu cehenneme mahkûm eden Kilise’nin Orta Çağlar boyunca bu tavrında yaşanan dönüşümleri din ve para ekonomisiyle birlikte okuyor. Eserlerinde, bir zamanların geçirgen olmayan sınırlarla dolu Orta Çağ tasavvuruna şiddetle karşı çıkan Le Goff, bu küçük kitapta da hukuktan dinî yaşama, ekonomiden kurtuluş tasavvurlarına canlı bir Orta Çağ resmi çiziyor. “Ya paranı ya canını” diyen Kilise’ye karşı murabahacının nasıl “hem paramı hem canımı” diyebildiğini gösteriyor.

İbn Battuta Seyahatnamesinde Tasavvufi KültürDr. Mahmut Askeri Küçükkaya 

İbn Battûta’nın seyahat güzergâhı daha çok Müslüman beldelerinde gerçekleşmiştir. Bunun tabiî bir sonucu olarak İslâm kültür ve medeniyetinin genel özelliklerini seyahatnamede bulmamız mümkündür. İbn Battûta, Müslümanların dinî hayat ve dinî tecrübenin yansıması olan tasavvuf kültürünün önemli bulgularını eserine almıştır. Eserinde erken dönem tasavvuf tarihinin devamı mahiyetindeki bilgileri almış olması da kayda değer bir olgudur. 14. yüzyıl İslâm coğrafyasındaki dinî ve tasavvufî cemaatler, tarikat, derviş, tekke, zâviye ve türbelerin ele alınmış olması, tasavvuf kültürü açısından önem arz etmektedir.

İbn Battûta Seyahatnamesinde Tasavvufî Kültür adlı bu çalışmada, İbn Battûta seyahatnamesinde tasavvuf kültürünün önemli unsurları olan tarikat, derviş, tekke, zaviye ve ziyaretgâhları ele alınıyor. 

Çalışma, giriş ve üç bölümden oluşmakta. Giriş bölümünde seyahatname kültürü ele alınırken, seyahatnamelerden örnekler veriliyor, ilk seyahatnameler hakkında bilgi veriliyor. 

Birinci bölümde İbn Battûta’nın hayatı ve eseri hakkında bilgi verilirken, seyahatnamenin genel bir değerlendirmesi yapılıyor.

İkinci Bölümde, İbn Battûta’nın Seyahatnamesinde adı geçen tarikatlar ve tasavvufî müesseler incelenmiş. Bu bölümde Anadolu ahiliği hakkında kayda değer ilk bilgileri veren İbn Battûta’nın görüştüğü ahîler ve bunlara bağlı olan tekke ve zaviyeler ele alınıyor. Seyahatname’de adı geçen tarikatlar ve dervişleri araştırılmış, bu tarikatların tekke, zaviye, ziyaretgâhları ayrı ayrı ele alınmış ve mensup oldukları tarikatların bünyesinde değerlendirilmiştir.

Üçüncü bölümde ise, Seyahatname’de tarikatı belirtilmeyen mutasavvıflar, tekke, zaviye, ziyaretgâh ve türbeler, ayrı başlıklar halinde ele alınıyor.

Aristoteles – Oliver Primavesi, Christof Rapp

Bu kitap mantıktan doğaya, metafizikten etiğe, politikadan sanata dek ilgilenmediği hiçbir konu kalmamış bir filozofun, yani Aristoteles’in yaşamı ve felsefesine bir giriş niteliği taşıyor. Üzerine ne kadar yazılırsa yazılsın, ne kadar yorum yapılırsa yapılsın tüketilemeyecek kadar büyük bir filozofun yaşamı ve felsefesini çeşitli veçheleriyle ele almak elbette çok önemli. Aristoteles uzmanı Oliver Primavesi ve Christof Rapp da bu kısa ama özlü eserde tam olarak bunu başararak büyük filozof hakkında son derece etkili ve bir o kadar da kolay okunabilir bir giriş metni kaleme almışlardır. Aristoteles’in 2400. doğum yıl dönümünün sessiz sedasız geçmesine razı olmayan yazarlar, Aristoteles’i bilim kuramı, ontoloji, epistemoloji, politika, sanat ve etik açısından ele alarak okuyucuların Aristoteles’i tanımalarına ve felsefesini anlamalarına küçük de olsa bir katkı sunuyorlar.

Edebifikir

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir