Geçmişle Bir Mukayese: Salgın Hastalık ve Eğitim

Efendim, mâlum-u âliniz olduğu üzere 2019 yılının sonuna doğru Çin’de Corona nam virüs zuhur etmiş ve kısa bir süre sonra da tüm dünyaya yayılmıştır. Dünya Sağlık Örgütünün bu virüsü pandemi olarak ilan etmesi ve ülkemizde görülen ilk vakadan sonra Millî Eğitim Bakanlığı 16 Mart’tan itibaren okulları tatil etmiştir. İlkin okulların bir hafta tatil edildiği söylense de buna ne söyleyenler ne de muhatapları inanmadılar ki, hâlâ okullar tatil.

Ancak haziran ayından itibaren mesafeli sosyal hayatla birlikte insanlar dışarıya daha fazla çıkmaya başladı. Hatta bazıları il dışına çıkarak tatil beldelerini doldurdular. Doğal olarak evde öğrenci zehirlenmesi yaşayan veliler Milli Eğitim Bakanı’na veryansın etmeye başladılar. Milli Eğitim Bakanı ana-baba bedduasından korkmuş olacak ki, temmuz ayında okulların ağustos ayının ortalarında açılacağını dillendirmeye başladı. Ancak vakalar tekrar artış gösterince uzaktan eğitimin 31 Ağustos’ta yüz yüze eğitimin de 21 Eylül’den itibaren başlayabileceğini belirtti. Fakat İspanyol gribinden de bilindiği üzere en çok ölüm ikinci dalgada olmuştur.

Sahiller her ne kadar insan seline uğramış olsa da geçmişten bugüne hemen bütün salgınlarda izdiham oluşması engellenmeye çalışılmış ve ilk olarak da eğitim kurumları kapatılmıştır. İşte bugün sizlere geçmişte veba hastalığına dair 1886 tarihinde medreselerin kapatılıp izdihamın önlenmesi gerektiğine dair Osmanlı Arşivi’nden bir belgenin çevirisini sunacağım.

 

Ömer Ertürk

 

Veba hastalıklarının def’i için izdihamın ref’i başlıca bir tedbir olduğu tecarib-i adide ile sabit olmuştur. Binaenaleyh veba hastalığı hengâmesinde eslâf-ı esâtize (önceki üstatlar) on on beş gün evvelce dersleri tatil ederlerdi. Şimdi ders kesimi vakti gelmişken hâlâ cevâmi-i şerifede dersler tatil olunmamış. Halbuki dersler kesilse tâlebe-i ulûm durmayıp takım takım taşra giderler. Medreselerde izdiham azalır ve onlara dağılınız demeye hâcet yok. Onlar kendiliklerinden giderler. Fakat merhamete haklarında teshilat gösterilmelidir. Kendülerine birer vapur ya şimendüfer bileti verilse haklarında büyük lütfedilmiş olacağı m’aruzdur.

h. 29.12.1302(11 Ocak 1886)

(Başbakanlık Osmanlı Arşivi)

 

 

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • ogretemeyen ... , 26/08/2020

    Günümüz eğitim sisteminin en mühim vazifesi genç insanlara nezaret etmektir. Sağda solda gezmeleri, evlerinde başıboş durmaları engellensin, anne babalar rahat rahat calisabilsinler. Kapitalist sistem çarkları dönsün, işler yürüsün.

    Gençlerin okuması, düşünce özgürlüğü kazanması, kültürel gelişim falan çok da mühim değil. Hele hele karakterli insan olmak, vicdanlı olmak hiç mevzu bahis değil.

    Pandemi döneminde okulların tatil edilmesi diye geçen ancak aslında yüz yüze eğitime ara verilip uzaktan eğitime geçilmesi aileleri ilk paragrafta yazdığım cümlelerden ötürü sıkıntıya soktu. Aslında eğitimin bir süreç olduğu ve hayat boyu devam ettiği düşünülse insanların sadece danisacagi birilerinin hayatlarında olması yeterli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir