Muşta dergisinin ikinci sayısı çıktı.
‘Çöktü Kervan’ üst başlığıyla çıkan derginin yeni sayısında, son yıllarda maddî olarak büyüyen Müslümanlar’ın, bu maddî büyüme ile kapitalizm çarkının dişlilerinden bir dişli olması, modern dünyanın tezine kendi tezi ile değil, yine bu modern dünyanın sunduğu bir anti-tezle karşı çıkması konu alınıyor.
Bu bağlamda, moda dergileri, İslâmî ürünler adıyla çıkan ve bütün mukaddes değerleri bir metâ hâline dönüştüren ürünler, Müslüman işverenlerin bir Müslüman’a ve Müslüman iş ahlâkına yakışan biçimde hareket edip etmediği, zekât mefhumu, muktedir devlet kuvvetinin bunun neresinde durduğu, kapitalistleşen Müslüman kesime kapitalizmi merkez alarak karşı çıkan anti-kapitalist Müslümanlar’ın aslında ne yaptıkları gibi konular ele alınıyor.
Muşta dergisi ikinci sayısında, Lütfi Bergen ile “Musa Gibi Çoban Olunmayacaksa Firavun’un Mısır’ından Çıkış Yoktur” üst başlığıyla bir mülâkat gerçekleştirildi. Mülâkatta iş ve işçi hakları, kentleşmenin getirmiş olduğu tahrif ve Müslüman’ın modern dünyadaki problemleri konuşuldu.
Ayrıca bu sayıda, Sulhi Ceylan “Ben Kapitalist Değilimcilere Notlar” yazısıyla sistemin içine dâhil olan fakat buna meşruiyet zemini arayan Müslüman’ı yazdı. Bilal Can, “Katalogtan Kendine Bir Cinnet Seçmek” yazısıyla büyüyen Türkiye neticesiyle ortaya çıkan problemler konusunda genel bir değerlendirme yaptı. Raşit Ulaş, “Yakındaki Tehlike İslâmî İslâm” yazısıyla Müslüman’ın muhafazakârlık, demokratlık ile imtihanını, moda dergilerini, İslâmî eğlence mekânlarını ve İslâmî ürünler adıyla çıkan ürünlerin yapmış olduğu tahrifi yazdı. Şahin Aslan, “Vade Farksız Peşin Fiyatına İslâmî Endüljans” yazısıyla Cennet’i dünyada satın almaya çalışan Müslüman’ı yazdı. Raşit Küçükkürtül, “Onlar İçin Yeryüzü Mescid Değil Miting Alanı” yazısıyla anti-kapitalist Müslümanlar adıyla çıkan grubun aslında anti-kapitalizm diyerek de bu çarkın içine dâhil olduğunu anlattı. Muhammed Cemal Ünal, “Müslümanlar Olarak Artık Tehlike Arz Etmiyoruz” yazısıyla günümüz muhafazakârlığını sorguladı. Abdullah Karaca, “Rükû’dan Rücu’ya” yazısıyla zenginlik mefhumunu sorguladı. Ali Akgün “Bir Nevzuhur Savrulma Örneği Cemaatsizleşme” yazısıyla ehl-i sünnet ve’l cemaat’e olan ihtiyaca değindi. Furkan Ünal, “Güvendiğimiz Binalara Kar Yağdı” denemesiyle apartman ve sitenin insanlardan neler götürdüğünden kısaca bahsetti. Yunus Emre Özsaray “Görünmez Eli Kıran İhtiyar” , Ayşe Aslan “Araba Camlarının Omuzları” öyküleriyle, Şeyhmus Tunç ve Abdullah Karaca da illüstrasyonları bu sayıda yer alıyor.
Sabit bölümlerden “Şirâze” bölümünde bu ay “İslâmî Ürünler Kataloğu” oluşturuldu. “Güzel Kitaplar” bölümünde ise İslâm ekonomisi üzerine yazılmış kitaplardan bir seçki yapıldı. İktibas şiirde ise Yozgatlı Hüznî’nin bir şiiri İslâm harfleri ve latin harfleri ile yazıldı. “Hırkadan Dinlediklerim” bölümünde ise zekât konusu ele alındı.
5 Yorum