Anketör’den Zeyl

Yazarların evlenmeyi tavsiye edip etmeyeceklerini sorduğumda zaten evlenmiş biri olarak benim de cevaplarım vardı elbet. Yazarların ne düşündüğünü merak ettim sadece. Böylesine güzel geri dönüş yazılarına çok sevindim, teşekkürler.

Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün yazısını okuyunca çocukluğum, Irak işgaline denk gelen ilk gençlik yıllarım, bir kez görebilmek için gittiğim saatlik yollar, çay içtiği bardağı almak için para bir yana dursun bin türlü kavga kıyamet, ellerini yıkadığı sabunu çalıp kaçmalar, koklaya koklaya peçetelere sarmalar, şiirleri ve mektupları kış günü balkonun fayansında yakmalar… Kadın Kokusu, Bahadır Dadak’ın Standart Sapma’sı, kirazların değil ama ıhlamurların çiçek açtığı zamanlara dair ruhumda harf harf yaraya dönen mısralar, Anathema’dan birkaç şarkı… Hepsini hatırladım, yeniden yaşadım.

Sulhi Ceylan’ın yazısını okuyunca da üniversite yıllarım, arkamda yıkılmaz sandığım dağlar, kalbimde babaannemden kalma iman, otuzlu yaşlarım için önüme serilmiş kırmızı kariyer halıları, ani ve nereden esip geldiği belli olmayan bir rüzgârla her şeyi yitiriş, yitiğini ararken kendini kaybetmeler… Böylece;

# Akşam olduğunda gideceğim hiçbir yer yokken ve nerde uyandığım bir anlam ifade etmiyorken,

# Şüpheler şüphe üstüne birikiyorken,

# Yaramı deştikçe boşluk akıyorken,

# Baktığım yerlerden başkaları beni topluyorken,

# Kendimi hep kaçar vaziyette yakalıyorken,

# Aynı düşünceleri yüzlerce defa aynı yollarda yürütüyorken,

# Kör Arabın mahnisini dinledikçe ağlıyorken,

# Kader’i izledikçe daha çok ağlıyorken,

# Kendimi İmam Gazâli’de, Camus’da, filmlerde ve şarkılarda arıyorken,

# Dilimin kökündeki yara hiç iyileşmiyorken,

# Geceler gündüz, gündüzler hep karanlıkken,

# Öyle olmayacağını bile bile öyle olması için çırpınıyorken,

# Nostalghia’yı dönüp dönüp izliyorken,

# Hislerim uyuşmuş ve çoğunlukla uykudayken

yaşadığım ne varsa hepsini hatırladım, tekrar yaşadım.

Evliliğe gelince, Hz. Peygamberin Hz. Ali’ye “Yâ Ali! Bir kalbe bu kadar sevgi nasıl sığıyor?” sorusu ve Hz. Fatıma’nın bu soruya verdiği cevabı bilenler için en tehlikeli mesele çözülmüştür diyebilirim. Gerisi Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün yazısında…

 

Anketör

Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün yazısı

Sulhi Ceylan’ın yazısı

DİĞER YAZILAR

3 Yorum

  • Gökçehan , 24/04/2016

    Kör arabın mahisini hepimizin zaman zaman icimizde birikenleri söylüyor ya bu yazı biraz öyle olmuş.

  • nhl , 15/04/2016

    Evlendikten sonra geçmiş mi her şey?

  • Zeynep K. , 14/04/2016

    Bir edebifikir düşünün : bazan yazarlar okur oluyor, bazan okurlar yazar. Hayretim daim diridir bu sitede.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir