istanbul günleri -1

  istanbul hakkında hiçbir şey yazmamaya karar verdim, bundan belki 2-3 yıl önce. yazdığım şeyin türü ne olursa olsun bu

nasıl anlamalıyız? – 2

  ahmet hamdi tanpınar, yahya kemal’in o meşhur sohbetlerinden birinde viyana kapılarına dayanmanın sırrını sorar şaire. aldığı cevap şöyledir tanpınar’ın: “pilav

nasıl anlamalıyız?-1

  enformasyon yağmuruna tutulmanın açtığı belalar, insanların istikamet üzere hareket etmelerini engelliyor. kitle iletişim araçlarının kanaat edinme ve yön tayininde

Şevket Bulut’un Kayıp Romanı: Kanatsız Kuşlar

  iki bin yedi yılının sonlarında şevket bulut’la ilgili hedefi belirgin olmayan bir araştırma içindeydim. araştırmanın şevket bulut’la ilgili olmasının

Sur Kenti Hikâyeleri

-yerli ve çağdaş bir hikâye dili araştırması ve tür tartışmalarına yeni bir pencere açmak- roman türü teknik ve birikim bakımından

His ve Kabul

  Başlıktaki iki kelime, Yahya kemal’in siyaseti içselleştirme şeklini, kendi dünyasında siyasete nasıl yer vereceğini gösteren tabirlerdir. Buna, Yahya Kemal’in

Bünyamin K. için Bir Kronoloji Denemesi – 2

  1991 mart ayında babası alaiddin hoca vefat etti. iki yıl sürecek olan umran yayınlarında grafikerlik-musahhihlik-mizanpaj işlerine başladı, haftanın üç

Bünyamin K. için Bir Kronoloji Denemesi – 1

  1971 maraş’ta kasarcı pınarı’nda (acemli) ermenilerden kalma  bir evde doğdu: altı kardeşin sonuncusu olarak; konuşmayı ve türkü söylemeyi seven,

Çağın Hastalığına Yakalandık Ve Fotoğraf Çektik

  Kur’an-ı Kerim bize hakikat arayışında yoldaş olmak ister. “Allah” kavramının peşine düşürerek, her şeyden bağımsızlaşmamızı sağlar. Böylece bizi her tür

On Dakikalık Bir İş

  Gözlerimi açtığımda hafif aralanmış perdenin arasından, buğulanan camı aşarak, cılızca günaydın diyordu gün ışığı. Cumartesi sabahı, saat dokuza geliyor.

Irak’ta Savaşmış Amerika’lı Seth İle Röportaj

  Seth’in Amerika ile İmtihanı “Irak Savaşı”, başını Amerika Birleşik Devletleri’nin çektiği, Çok Uluslu Koalisyon Kuvvetleri’nin 20 Mart 2003 günü Irak’a girmesiyle

Parası Neyse Verelim Birader!

  Ortaokulda okuduğumuz Türkçe ders kitaplarının birinde Sait Faik’e ait bir hikâye vardı. İsmini hatırlayamadığım bu hikâyede yaptığı işe ve

“Hüzünsel Anılar” Denebilir mi?

20 Eylül 2012 tarihinde, Edebifikir’de Nihat İlhan’ın bir yazısı yayınlandı. Yazının başlığı şu şekildeydi: “Hüzünsel Anıların Esintileri” Bu ifade beni rahatsız etti.

Uyumak Bir Sanatsa Sanatçının Kralı Sensin?

“Yaptığın iş nedir senin?” diye sordu, yastığını özene bezene düzeltirken. Odada gözle görülür bir dağınıklık vardı. Ancak bu dağınıklık içinde