Yirmi birinci asra gelene dek şiirin
Bekledik eşiğinde devr alarak Yunus’tan
Fuzûlî harcamadık mürekkebi yalana
Kalbimizle söyledik Türkçeyi ısırmadan
Yaşadık bu gurbeti belki biraz mustarip
Hüznümüz gizli saklı sûretimiz pür neşe
Gâhî od denizini mumdan kayıkla geçip
Gâhî ıslanıyorduk dokununca ateşe
Görüyorduk ateşin içinin yandığını
Başlayınca karıncalara vız gelen bir yel
Ateşin közlerinden kıvılcım saçtığını
Ekranlarla ruhumuz köreltilmeden evvel
Et kaldık, yaramıza âşık olduk bu çağda
Bundandır yankısınca hor görülür sesimiz
Gümler miydi hiltiler şu kuytucuk dimağda
Biraz ismet kalaydık, ismet ama mûteriz
Geçmiş asırlar üzre yemin olsun pörsüdük
Ne yazsam harflerini yadırgar kelimeler
Türkçe turkish oldu ey! Züppeler didik didik
O güzelim tavusu hindiye çevirdiler.
Feyyaz Kandemir
1 Yorum