Ayşenur’a
desem ki aylardan eylül, mevsimi sen seç
sen seç ben belirlerim kuşları yağmuru ya da kışı
bir bahanemiz olur otururuz hem akşama kadar
akşama kadar kitaplar ve karanlık odalar
çabuk çabuk büyüyüşün benim anne oluşumu konuşuruz
nasıl olsa kaçak çaydır durdukça demini alan, alsın.
hem yeni çıktı bu bitki çayları estetik
sakinlik esenlik sunan yorgunluğu alan
tek sallanımlık kullanıp atılan
konuşuruz akıl erdiremediğimiz olanca şey siyaset adalet ve insan
yeminler ederiz dilekler dileriz adaklar adarız gene olsun
soluklarımız meydanlar soluklarımız geniş alan.
hatrımda tek istediğim pencerelerine çiçekler
bir evdi sonbaharı güneşe karşı
belki sarı duvarları bilmiyorum
bunu hiç konuşmadık.
şimdi orada benden uzakta
bir yüncü dükkanı açmaya çalışıyor
günleri yorgun vakitleri dar saatleri akşamsız
besbelli yaşamaya çalışıyor.
Tuba Kaplan
Kaynak: Dergâh Dergisi, Şubat 2013