

sızıya ne derler sizin orada
burada pek hükmü yok delirmedikçe
uykulu yerinden tarasan
sen de bir ucundan tutsan ölümün
toysun
bilmemek görevindesin
yeşili bekle
beyaza sarıl
toprağı sık
suyundan yetiş
âmin sür yüzüne
senin
bölemediğin denize girmen yasak
asan olsa zeytinden
dağılanı toplasan
n’olur pazartesileri bulsan yolunu
cuma beşe dayansan
toplama bilsen de
iki yakayı bir etsen
sorular sormadan da cevapları bellesen
mart’ın mayıs’tan bir bahar alacağı var
sür tefeciyi bahçeye
madem üzülmek tarafındasın,
niçin yeltenirsin sevmeye?
İlayda Kara


5 Yorum