en çok kimsin dediklerinde tökezliyorum
bir yalancı gibi terliyor ellerim
hepsi olmaktansa hiç biriyim
ama bu nasıl denir
Bunuel’in burjuva ahlakına selam gönderiyorum
sen gideli kim’den türetilen ne kaldı
niçin yorgunu bir akıldan
ne’liğim kemiğimin tozu
gizlenmişi açık ediyor rüzgâr
bir kaçak gibi terliyor ellerim
aynanın içine kaçmış sen’i bekliyorum
kimim ben
varlığın evinde rüyada
yerin sertinde inzivada
bir suçlu gibi terliyor ellerim
sen’i istemezdim sanmıştım
kusur ben’miş anladım
kursağımda kalan seni yutkunabilsem
ciğer hûn ne demek bilmek için
suyu içmek yerine bardağı kemiriyorum
gözüme kaçırdığım uykusuzlukla
üstüme düşürüyorum kara güneş’i
kimlikler diyorum, üzerine basa basa
en son kimsesizliğe çıkar
hafızanın kayalıklarını aşındırır
topukların kesiklerinden sen sızar
yalan bozulunca yalancı da kalmaz.
zordayım ben sensiz
bunu anla.
Asuman Susam