Ebabil’in kuşuyum filler başına
Süt çanağında taşımışız şu ay’ı fi tarihinden bu yan
Şavkı geceden ayândır, şafağa miras
Eflatunî bir gece üzerimizde
Platon kaç gece gördü kim böyle
Academia’nın omuzları çıplak çömezlerine
Devlet’i ve dahi Sokrat’ı anlata dursun O
Doğu’nun kavruk dillerine kaldı adı
Babil’de geceler bol bol gecedir, kulesiz
Oysa Kâbil’de geceler peçe ardı acıdır
Habil! Habil? Habil, şapkasız Kabil’in kardeşidir.
Fesleğenler sinmiş kuş gagalarına
Doğu’nun taşları gülistan kokulu
Orada fillerin yitik sesleri
Orada cömert Habil’in sebil suları
Şapkasız Kabil’in geçmez fi’leri
Kâbil’in acısıyım ama dünya başına
Sütümüz bakraçta dünyaya emsâl
Üfleyin şu ay’ı artık, gece oldu.
Ümit Yiğit
1 Yorum