İşte burada, varlığın ve hiçliğin
şarapnelleri arasında yaşıyoruz
sonsuzluğun varoşlarında
Bazen satranç oynarız ve
aldırmayız kapının ardındaki kaderlere
Hâlâ buradayız
Enkazdan inşa ederiz
ay şeklinde güvercinlikleri
Maziyi biliriz ama oradan geçmeyiz
Aramakla geçirmeyiz yaz gecelerini
Dünün altın şövalyeliklerini
Kimsek oyuz. Sormayız
biz kimiz. Zira hâlâ buradayız
sonsuzluğun elbisesinin söküklerini yamıyoruz
Bizler, sıcak-soğuk havanın çocuklarıyız
ve suyun; toprağın, ateşin ve ışığın
ve beşeri kaprislerin toprağının çocukları
Yarım hayatımız var
Yarım ölümümüz
Bir sonsuzluğun ve kimliğin tasarıları…
Vatanseveriz, zeytin gibi
Fakat usandık nergisin yansımasından
vatan şarkılarının sularına
Duygusalız bilmeden
Liriğiz bilerek
Fakat unuttuk duygu yüklü şarkı sözlerini
İşte burada, anlamın eşliğinde
Başkaldırdık biçime
Değiştirdik tiyatro oyununun finalini
Bizler, ek mevsimde
doğalız, sıradanız
Ne Allah’ı alırız tekelimize
ne de mağdurun gözyaşını
Hâlâ buradayız biz
Büyük hayallerimiz var
Davet etmek gibi kurdu sahneye
her yıl düzenlenen bir dans partisinde gitar çalmaya
Küçük hayallerimiz var
Hayal kırıklığı yaşamadan uyanmak gibi
Hayal etmedik imkânsızı
Yaşıyoruz, hayattayız… Ve devamı var hayallerin
İşte burada, kayanın üstünde
Allah’ın sözlerinden geriye kalanları
okuyoruz, şükür kelimelerini geceleyin ve tan vakti
Olur da duyar bizi bilinmezlik
Olur da ilham verir aramızdan bir delikanlıya
sonsuzluğun şiirinden bir dizesi
Mahmud Derviş
Kaynak: Bu Şiir Bitsin İstemiyorum, Mahmud Derviş, Arapça aslından çeviren: Mehmet Hakkı Suçin, YKY Yayınları, 2. Baskı, 2022, İstanbul, Sayfa:9-11.