Sıkıldım,
Bir hayali hakikat rengine boyamaktan.
Bir günah bekçisiyim, itiraf ediyorum:
Giyinirim umutsuzların günahlarını,
Karartmak için ruhumu.
Dilimde yasak elmanın mayhoş tadı,
İçimde bir Yusuf rüyası büyür.
Şiirden payıma varolma kaygısı…
Elimde kör bir bıçak, rüyalarımı…
Artık sildirmiyorum,
Gelip geçen günlerin ağrısını,
Perdeleri sımsıkı kapalı zihnimden.
Durup durup sırtıma
Bir soru işareti saplıyorum:
İnsan, neden kendine kapı duvar
Her şey bu kadar pornografikken?
Gırtlakta büyür bir ünlem işareti:
Kim kanatlanmış Sidretü’l-müntehâ’sına,
Mürekkebi kurumamış bir cümleyken!
Dudaklarımın kenarından
Yuvarlanırken gençliğim,
Kalbim bir kefen iklimi
Hiçlik kaygısına teyelli.
Sulhi Ceylan