bir pazar sabahı
hristiyan bir ayinin içinden
ellerim Allah’ın ellerinde geçsem
beni o koruyacak tüm bâtıllardan
İsa Allah’ın oğlu değil kuludur desem
konuşsam birden korkusuzca
ikonların yüzüne çarpsa sözlerim
papaz bir mumun gölgesine sığınsa
elimde İsa’dan kalan muştu meşalesi
Allah desem sökülse çarmıhtan çiviler
İstavroz çıkarsa bir kadın korkuyla
Tek’ten uzaklaştıkça korkuları artacak
İsa çıkıp gelse İbrahim dese İbrahim
Ellerim İbrahim’in baltası olsa
ayırsam Hak ile batılı Allah’la
Meryem’in ellerinden bir rüzgâr esse
mumlar sönse papaz karanlık içinde karanlık
korkular artsa sonra insana tapan insanda
gözlerimin içinde Hak’tan gelen bir aydınlık belirse
dik ve vakur bağırsam; “lâ ilâhe illallah”