Afgan Bir Mülteci ile Söyleşi

Arkadaşımız Adem Suvağcı, Afgan bir mülteci ile Türkiye’ye geliş macerasını ve buradaki hayatını konuştu.

*** 

Biraz kendinden bahseder misin?

Afganistan’ın Meymene şehrinde doğdum. 21 yaşındayım. Evliyim ve bir kız çocuğum var. Liseyi bitirdikten sonra değişik işlerde çalışmaya başladım.

Neden Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldın?

Türkiye’ye aslında gezmek için gelmiştim. Akrabalarım var burada. Birkaç ay kaldıktan sonra geri döndüm. Afganistan’da çalışma imkânım yoktu. Sürekli bir işe girip çıkıyordum. Çünkü verdikleri maaş ne bana ne de aileme yetiyordu. Afganistan’ın diğer şehirlerinde de bu durum aynı. Ben de Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Babam aşçılık yapıyordu. Ondan beş bin Dolar istedim Türkiye’ye gelmek için. Babam izin vermedi ama sonra kabul etti.

Nasıl göç ettin? Hangi zorluklarla karşılaştın?

Afganistan’dan buraya iki haftada geldim. Motosikletlerle dağlardan geçtik. Sürekli araç değiştirdim. Denizi geçmek için teknelere bindik. Tıpkı Suriyelilerin Avrupa’ya göç ettikleri gibi… Sınıra yakın yerlerde 2-3 gün kalacak yer buldular bize. En sonunda Türkiye’ye vardım. Akrabalarım beni çağırdıklarında da aynı yollardan geçtim. Yol boyunca aileleri ile gelenlerin bir kısmı geri dönmek zorunda kaldı.

Dilini bilmediğin bir ülkede yaşamak ve çalışmak zorunda kalman ne gibi sıkıntılara yol açıyor?

Çok sıkıntı yaşadım. Buraya çalışmaya geldim sonuçta. Türkçeyi bilmesem iş bulamayacağımı biliyordum. Türkiye’ye geldiğimde hiç bir sıkıntımı anlatamıyordum. Akıllı telefonla çeviri yapıp yardım istiyordum. Bir süre böyle iletişim kurdum akrabalarımın yanına varana kadar. Akrabalarımın yanında birkaç ay kaldım. Onlar az çok yardımcı oldular. Sonra iş buldum ve oradakileri dinleye dinleye öğrendim. 

Türkiye’de başka akrabalarının olduğunu söylüyorsun. Onlar ne zaman göç ettiler?

Onlar yıllardır buradalar. Tam olarak bilmiyorum ama 10-15 yıl önce geldiklerini tahmin ediyorum. Zaten çok güzel Türkçe konuşuyorlar. Sanki Türkiye’de doğup büyümüşler gibi.

Erken yaşta evlenmişsin. Evliliğin erken olması hayatını nasıl değiştirdi? Bu durum Afganistan’da nasıl karşılanıyor?

Evlendiğim kişi akrabamdı. Hanımıma âşıktım. Onu görmek için 8-9 kilometre yol yürüyordum. Bir süre sonra yorulmaya başladım. (Gülümsüyor…) Annem ve babam yaşlı. Evde onlara bakacak birileri lâzımdı. Ben babamın aşçılık işi ile uğraşmaya çalışırken onlara birisi bakmalıydı. ;Anne ve babam benim için öncelikli oldular hep. Ben de akrabam ile evlenmeye karar verdim. Hem annem ve babama bakacak hem de âşık olduğum kız benim yanımda olacaktı. (Tebessüm ediyor…)

Bence evlenmem erken değildi. 19 yaşında bir erkeğin evlenmesi normaldir. Hanımım da 19 yaşındaydı. Afganistan’da belli bir miktar para biriktirebilen herkes evlenebilir. Ben de babamın işini yapmaya başladıktan sonra para biriktirmeye başladım ve evlendim. Evlendikten sonra babam bana işi bırakmamı yeni bir iş bulmamı istedi. Çünkü aşçılık ile ilgili Afganistan’da belirli aylarda iş bulabiliyordum. 4 ay yani. Geriye kalan aylarda evde oturursun.

Türkiye’de nerelerde çalıştın?

İlk geldiğimde Ankara’da bir inşaatta çalışmaya başladım. Birkaç ay sonra Konya’ya gittim. Orada da tarlalarda çalıştım. Sonra İzmir’e gittim. İzmir’de bir kasabın yanında çalıştım. Aldığım tüm parayı aileme yolladım. Akrabalarım beni tekrar İstanbul’a çağırdılar. Burada birkaç ay iş bulamadım. Sonra kantinci olarak iş ayarladılar bana.

Türkiye’de çalışıp, aldığın maaşı ailene yolladığını söylüyorsun. Peki maaşın sana ya da ailene yetiyor mu?

Yetmiyor. Çünkü aileme yolluyorum ve onlar orada 5 kişiler. Ben de burada masraf yapıyorum. Ama Elhamdülillah, sıkıntılarımızın çoğunu karşılıyor.

Türkiye’yi ve insanlarını nasıl buluyorsun?

Türkler mültecilere ve göçmenlere çok yardımcı oluyorlar. Televizyonda da görüyoruz. Mülteci ve göçmenleri en çok barındıran ülke burası. Afganistan’da bile bu konuşuluyordu. Daha önceki çalıştığım işleri hep o yardımsever insanlar ayarladı. Şu an bulunduğumuz kantinde çalışan Suriyeli bir mülteci de var. Ona da o yardımsever insanlar iş bulmuş. Buradaki işimi beni hiç tanımayan bir ağabey ayarladı. Patronum çok iyi bir insan. Bana “Kantin senin, patron sensin. İstediğini yapabilirsin” dedi. Bir göçmene bu kadar güvenmesi çok güzel.

Afganistan’a dönmeyi düşünüyor musun? Sonuçta doğup büyüdüğün topraklar…

Elbette döneceğim oraya ama daha erken. Birkaç yıl daha burada kalmam gerekiyor. Ailemi alıp gelmeyi düşünüyorum. Akrabalarım bana ve aileme yer bulacaklarını söylediler.

Ya Türkiye’ye göç etmeseydin…

Göç etmeseydim Afganistan’da babamla birlikte aşçılığa devam ederdim sanırım. Çünkü orada babamın işinden başka bir iş görmedim. Okuldan çıkar babamla işe giderdim. Üniversiteye gitseydim eğer devlet başkanı olmayı isterdim. (Gülümsüyor…)

Bana vakit ayırdığın için teşekkür ediyorum.

Ben de sana teşekkür ediyorum. İlk defa biri ile bu kadar uzun sohbet ettim.

 

Söyleşiyi gerçekleştiren: Adem Suvağcı

 

 

 

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • Engellektüel , 28/11/2017

    Hissiyatlı bir söyleşi… Kardeşlerimizin hayatları hakkında bilgi sahibi olmak ise farklı bir his… Şükran size…

    • Merakli , 28/11/2017

      Evet hislerimizde yeri olan kardeşlerimizin şimdi nerde olduklarını anlamamız için güzel örnek.

      Eyvallah

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir