Devletin Ömrünü 50 Yıl Uzatan Sultan: IV. Murad Han (1)

Osmanlı’nın en zor döneminde tahta çıkan IV. Murad Han, bozulan sosyal düzeni sağlamak için sert tedbirler alan; asker, ulema ve âlimlere karşı toleranslı davranan, fetih hareketlerini yeniden başlatan bir padişahtı. Babası gibi 28 yaşında vefat eden IV. Murad, Türk korkusunu yeniden Batı dünyasının gündemine taşımıştı. Zekâsı, bilgisi, cesareti ve gücü ile döneminin en önemli devlet adamlarından olan bu sıra dışı Osmanlı sultanı, kısa hayatı birçok başarı sığdırmıştı.

***

Sultan IV. Murad’ın şehzadelik dönemi ve eğitimi nasıldı?

Sultan IV. Murad, 1612 doğumlu olup, sarayda iyi bir eğitim aldı. İlim öğrenmedeki hızı, planlı yaşayışı, spor ve silah talimlerindeki başarısı, atik ve çevikliği, çabucak serpilip yetişmesi ile dikkati çekti. Hüsamzade, Sarı Solak ve Hacı Süleyman efendilerden ok satmayı, Cündî Halil Paşa’dan ata binmeyi öğrendi. Zekeriyazade Yahya Efendi gibi zamanın önde gelen âlimlerden fıkıh dersleri aldı Babasının da hocası olan Aziz Mahmud Hüdâyî hazretlerini, küçük yaşta Üsküdar’daki dergâhında ziyaret etmeye başladı. Tahta çıkışında 12 yaşında olması nedeniyle annesi nâibelik yaparak yönetimi üstlendi.

Sultan IV. Murad, devleti yeniden nasıl güçlendirdi?

IV. Murad Han, Osmanlı’nın en karışık dönemlerinden birinde tahta çıkmıştı. Ağabeyi Sultan II. Osman bir isyan sonucu şehit edilmiş ve hem merkezde hem de taşrada zorbalar devlet yönetimine hâkim olmuştu. Halka zulmeden bu zorbalar, istedikleri gibi hareket ediyorlardı. IV. Murad, devletin kontrolünü ele aldığında zorbalara karşı acımasız bir tasfiye hareketi başlattı. İstanbul’da ve taşrada halka kan kusturan her kim varsa hepsini en sert şekilde cezalandırdı ve kaybolan devlet otoritesini yeniden tesis etti. Böylece halkın güvenliğini sağlarken yine halkın muhabbetini de kazandı.

IV. Murad’ın zamanında Osmanlı nasıl bir büyüme ve güçlenme sürecine girmişti?

Sultan IV. Murad, öncelikli olarak iç ve dış sorunları çözmek için büyük çaba gösterdi. İsyanlar, düzensizlikler ve düşmanların tehdidiyle mücadele etti, devletin asayişini ve güvenliğini sağlamak için önemli adımlar attı. Sultan, özellikle Yeniçeri Ocağı’nı disipline etmeye yönelik sert politikalar izledi. Bu sayede, Yeniçeri Ocağı içindeki düzensizlikler ve başıbozukluklar büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Ayrıca, devletin iç düzenini tehdit eden zorbalar ve isyancılara karşı da acımasız bir tutum sergileyerek, devlet otoritesini tekrar sağladı. Dış politikada ise, Osmanlı’nın sınırlarını genişletmeye ve düşmanlarını geriletmeye yönelik başarılı askerî harekâtlar gerçekleştirdi. Bunlar arasında, Safevî İran’la yapılan savaşlar ve Bağdat’ın 1638’de fethi öne çıkar. Bu zaferlerle, Osmanlı’nın doğu sınırını güçlendirdi ve İran’la yapılan savaşlar sona erdi. IV. Murad, devlet yönetiminde de önemli reformlar gerçekleştirdi. Maliyenin düzeltilmesi ve vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi gibi önemli mali reformlar sayesinde, devletin gelirleri artırıldı ve ekonomik yapı güçlendirildi. Tüm bu çabalar ve başarılar neticesinde IV. Murad döneminde Osmanlı’nın toprakları büyüdü ve devlet yeniden güçlendi. Ancak, Sultan’ın erken yaşta yaşamını yitirmesi sebebiyle gerçekleştirmek istediği daha pek çok reform ve fetih tamamlanamadı.

IV. Murad’ın yönetimini ve başarılarını tarihçiler nasıl değerlendiriyor?

Osmanlı tarihçileri, IV. Murad’ı, Kanûnî ve II. Mahmud arasında tahta geçen padişahların en büyüğü olarak nitelendirir. Hammer’a göre, onun sayesinde devletin ömrü ve büyüklüğü yarım asır daha uzadı. Parlak askerî becerileri ve alçakgönüllü yöneticiliği ile tanınan Traianus gibi, en büyük beş Roma İmparatoru’ndan biri olarak kabul edilir. O dönemin en yetenekli mareşallerinden ve savaş kazanan komutanlardan biriydi. İmparatorluğu yeniden canlandırdı ve eğer genç yaşta vefat etmeseydi Osmanlı’yı, Kanûnî dönemindeki durumuna geri getirebilirdi. Tarihçi Naima’ya göre, IV. Murad karakter ve yetenek açısından Yavuz Sultan Selim’e oldukça benziyordu. Ancak tahta çıktığında devleti, onu bulduğu gibi bulamadı. Ordu düzensiz, asayiş bozuk ve mali durum perişandı. Sultan Selim 42 yaşında tahta çıkmışken o, sadece 12 yaşındaydı ve Sultan Selim’in deneyimlerinden yoksundu. Bu nedenle cihangir olamadı, ancak her alanda başarı elde etti. O büyük bir kumandan, devlet adamı ve diplomat olarak kabul edilir. Sert bir tutuma sahip olmasına rağmen, haklı sözlere gücenmez ve dikkatle dinlerdi. Etrafında değerli devlet adamları olsaydı, kendisinden önce gelen hükümdarları gölgede bırakabilecek kapasitedeydi.,

IV. Murad’ın yönetim tarzı, dini ilimlere ilgisi, ilim adamlarına ve tasavvuf ehline yönelik tutumu nasıldı?

IV. Murad, devlet işlerine yoğun ilgi duyarak her konuda bilgi sahibi olmak isterdi. Machiavelli’nin “Hükümdar” adlı eserini tercüme ettirip okudu. Dinî ilimlere vâkıf olan Murad Han, Şeyhülislam Yahya Efendi’ye “Baba” diye hitap eder ve saygı gösterirdi. Ayrıca, Arapça ve Batı dillerine hâkimdi. İlmi ve ilim adamlarını sever, fırsat buldukça ilim meclislerine katılır ve onları teşvik ederdi. Evliya Çelebi ve Kâtip Çelebi gibi âlimler, onun teşvik ettiği kimseler arasındaydı. Tasavvufa ilgi duyan IV. Murad, tarikat ehlinin kötülenmesine ve bazı işlerinin yasaklanmasına karşı çıkmış, bu konuda önde gelen âlimlerden görüşler almıştı. İsmail Ankaravî ve diğer âlimlerin cevapları, Şeyhülislam Yahya Efendi ve diğer önde gelen âlimler tarafından incelenmiş ve uygun görüldükten sonra padişah tarafından da kabul edilmişti. Murad Han, yaşadığı gut hastalığı nedeniyle ağrılarını hafifletmek amacıyla morfin alır ve bu sebeple zaman zaman halsizlik ve uyuşukluk yaşardı. Bu durum, bazılarının padişahın içki içtiğine hükmetmelerine sebep oldu. Ancak bu dönemde alkol, ağrı kesici olarak kullanılan bir tedavi yöntemiydi.

Sultan IV. Murad’ın rutini ve adaletle ilgili prensipleri nelerdir?

IV. Murad, dinî vazifelerini titizlikle yerine getirir, Kur’ân-ı Kerîm okur ve ilmî tartışmalar düzenlerdi. Her haftanın günlerinde farklı kişilerle sohbetler gerçekleştirir, şairler, mukallitler, ihtiyarlar, dervişler ve hayırseverlerle vakit geçirirdi. Her sabah divana çıkarak Müslümanların işleriyle ilgilenirdi. Evliya Çelebi, Osmanlı sülalesinde onun kadar adil, sert ve cesur bir padişahın gelmediğini belirtir. Devlet erkânına ve ulemaya karşı sert olmasına rağmen adaleti esas alırdı. Seferler sırasında halka zulmedenlere müsamaha göstermez, halktan parasız bir şey alınmamasını emrederdi. Ayrıca, kadıların adaletle hüküm vermelerini teşvik ederdi.

IV. Murad, sosyal huzurun bozulduğu ülkede adaleti nasıl tesis etti?

Sosyal huzurun bozulduğu dönemde adaleti yeniden tesis etmek adına sert tedbirler aldı. Hem İstanbul’da hem de taşrada asayişi yeniden sağlamayı başardı. İmparatorluğun her köşesinde kendisine bağlı bir istihbarat ağı kurarak devlet otoritesini pekiştirdi ve Avrupa’daki casus teşkilatını Kanuni Sultan Süleyman dönemi düzeyine getirdi. Zalimler ve zorbaları gerekli tahkikatı yaptırarak cezalandırdı. Seferler sırasında isyan çıkaranları ve halka zulmedenleri idam ettirdi. Halkın güvenliğini sağlamak adına çok kan döktü ve bu durum dönemin anarşisini ve halkın yaşadığı sıkıntıları göz önünde bulunduranlar tarafından doğru bir hamle olarak değerlendirildi. Suçlulara ve zorbalara karşı sert bir tutum sergileyen IV. Murad, halkın iç huzurunu sağlamak için önemli adımlar attı. Bu sayede halk rahatlık ve emniyet içinde yaşadı ve bu durum, dönemin en önemli icraatlarından biri olarak kabul edildi. Tarihçi Peçevi’nin ifade ettiği gibi, IV. Murad döneminde kimse bir başkasının hakkına el uzatamazdı.

Sultan IV. Murad’ın yönetimde gerçekleştirdiği reformların etkileri nasıl oldu?

IV. Murad, devlet nizamını düzeltmek adına önemli reformlar gerçekleştirdi. Mülâzımlıkları kaldırarak tımar sistemini düzenlemeye aldı, israfı önlemek için kanunlar çıkardı ve zorbaların elindeki evkaf idaresi ile hükümet hizmetlerini geri alarak sipahileri intizam altına aldı. Asayişin sağlanması için kahvehaneleri kapattı ve yeniçerilik tahsisatındaki suistimalleri önleyerek yeniçeriliği ıslah etti. Tahta çıktığında bozulan devlet düzeni ve zorbalık ile karşı karşıya kalan IV. Murad, vefat ettiğinde geriye iç ve dış dünyada huzurlu ve itibarlı bir devlet bıraktı. Avrupa devletleri, kendisine itaat etmek için yarıştı. IV. Murad, memleketin selameti için en küçük suçları dahi cezalandırmaktan çekinmezken, savaş esnasında yaralı ve hastalarla yakından ilgilenerek merhametini de gösterirdi. Askerî disiplinin yanı sıra, askerlerin sevgisini ve saygısını kazandı. Bu tutumuyla ordusunun hayranlığını ve takdirini elde etti. IV. Murad’ın vefatı üzerine, saray ve devlet erkânının yanı sıra halk ve asker de büyük üzüntü duydu ve gözyaşı döktü. Doğal olarak onun zamanında gerçekleşen reformlar ve etkileri, halk ve askerler üzerinde önemli bir iz bıraktı.

IV. Murad tarafından Osmanlı tarihindeki ilk kez bir şeyhülislamın idam edilmesi hadisesi nasıl gelişti?

1633’te yıllık vergisini ödemeyen Lehistan’a karşı Abaza Mehmed Paşa sefer düzenledi. Leh Kralı barış talep etti, ancak sözünde durmayınca 1634’te sefere çıkan IV. Murad, Edirne’ye vardığında Kral tekrar sulh istedi. Daha sonra Sultan, İstanbul ve çevresini dolaşarak asayişi denetledi. Bursa’ya giderken yolların bozuk olduğu İznik’te görevini ihmal eden kadıyı idam ettirdi. Bu durumu protesto eden ve gizlice padişaha karşı toplantılar düzenleyen Şeyhülislam Ahizade Hüseyin Efendi önce sürgüne gönderildi ardından idam edildi. Osmanlı tarihindeki bu ilk şeyhülislam idamı herkesi şaşırttı. Padişah seferdeyken, annesi olan biteni mektupla bildiriyordu. Padişah, zaten önceden darbecilerle bağlantısı olduğundan şüphelendiği şeyhülislama güvenmiyordu.

Bağdat’ın fethi nasıl gerçekleşti?

Mart 1635’te doğuya sefere çıkan Sultan IV. Murad, Revan’ı kuşattı. Kanuni’nin dahi alamadığı bu kale, 11 günlük kuşatma sonrasında fethedildi. İran Şahı savaşa girmeye cesaret edemediği için ortaya çıkmadı. Sultan, eylül ayında Tebriz’i ele geçirdi. Sağlık sorunları nedeniyle İsfahan’a gitmekten vazgeçip, Diyarbakır üzerinden İstanbul’a döndü. Kanuni’nin fethettiği ancak bir süredir Safevîlerin elinde bulunan Bağdat’ı almak üzere 1638’de tekrar sefere çıktı. Beş aylık bir yolculuktan sonra Bağdat’a geldi. İmam Ebu Hanife’nin türbesini ziyaret etme teklifine, “Bağdat Şiîlerin elindeyken, mezhebimizin büyük İmamı İmam-ı Âzam’ı ziyaret etmeye yüzümüz olmaz.” diyerek şehrin fethinden sonra ziyareti gerçekleştirdi. İran Şahı, IV. Murad’ın kuşatmadan bıkmış bir şekilde geri çekileceğini düşünüyordu. 40 gün süren kuşatmanın sonunda kaleyi ele geçirdi ancak Veziriazam Tayyar Mehmed Paşa şehit olmuştu. Bu durumu öğrenen Sultan “Ah Tayyar’ım! Bağdat gibi yüz kaleye bedeldin.” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Kaleyi savunanların sadakat ve kahramanlığına hayran kalan Padişah, hepsini serbest bıraktı. 17 Mayıs 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile çizilen İran sınırı, halen büyük ölçüde geçerlidir.

Davut Bayraklı

 

Devletin Ömrünü 50 Yıl Uzatan Sultan: IV. Murad Han (2)

 


 

KAYNAKLAR

Aksun, Z. N. (1994). Sultan Murad-ı Râbi Han Gâzi, Osmanlı Tarihi. Ötüken Neşriyat, 2. Cilt, s. 92-162, İstanbul.
Aksun, Z. N. (2014). Gayr-ı Resmî Tarihimiz Osmanlı Padişahları. Marifet Yayınları, ss. 111-116, İstanbul.
Doğan, M. (2021). IV. Murad Zamanında Timar Sisteminde Reform ve İhya Çabaları. Mavi Atlas, 9(1), 198-214.
Ekinci, E. B. (tarih yok). İmparatorluğun en yiğit askeri – Sultan IV. Murad. https://www.ekrembugraekinci.com/article/?ID=1332&imparatorlu%C4%9Fun-en-yi%C4%9Fit-askeri—sultan-iv–murad
Ekinci, E. B. (tarih yok). Kabina sığmayan bir hükümdar-Sultan IV. Murad. https://www.ekrembugraekinci.com/article/?ID=1331&kabina-si%C4%9Fmayan-bir-h%C3%BCk%C3%BCmdar—sultan-iv–murad
Gül, İ. (2006). Osmanlı Devleti’nde Sultan IV. Murad Dönemi Yeniçeri İsyanları (1623–1640) (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sakarya Üniversitesi, Sakarya.
Özcan, N. (2020). MURAD IV. TDV İslâm Ansiklopedisi, 31. Cilt, s. 183, Ankara. https://islamansiklopedisi.org.tr/murad-iv#2-musiki (02.05.2023).
Şimşirgil, A. (2015). Kayı VI – Osmanlı Tarihi. Timaş Yayınları, 3. Baskı, ss. 67-148, İstanbul.
Şimşirgil, A. (tarih yok). IV. Murad Han’ın Şahsiyeti. https://www.ahmetsimsirgil.com/iv-murad-hanin-sahsiyeti/
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı. “Osmanlı Tarihi.” Türk Tarih Kurumu Yayınları, cilt 3, 6. baskı, (Ankara: 1988), ss. 177-208.
Yılmazer, Z. (2020). MURAD IV. TDV İslâm Ansiklopedisi, 31. Cilt, ss. 177-183, Ankara. https://islamansiklopedisi.org.tr/murad-iv#1 (02.05.2023).

 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir