Künye: Nikomakhos’a Etik, Aritoteles, Say Yayınları, Çeviren: Furkan Akderin, 3. Baskı, İstanbul, 2017.
***
Tüm sanatların, araştırmaların, eylemlerin ve tercihlerin amacı iyiye ulaşmaktır. Bu nedenle iyi, her şey tarafından istenilen olarak adlandırılır. (Sayfa, 21)
Eğer bir şeyi kendisi için amaçlıyor, diğer şeyleri ona ulaşmak için istiyorsak ve bir şeyi başka bir şey için istemiyorsak, bu en iyi durumdur. (Sayfa, 21)
Yine gençler isteklerinin peşinden giderler, herhangi bir şeyden yarar sağlamadıkları sürece ona kulak asmayacaklardır. Çünkü bu yaşlarda bilmekten çok, eylemde bulunmak önemlidir. (Sayfa, 23)
İşte mutluluk böyle bir şeydir, çünkü mutluluk kendisinden dolayı istenmektedir. Mutluluğu başka bir şey için istemeyiz. (Sayfa, 28)
Mutluluk erdeme uygun olan eylemlerden, mutsuzluk erdeme uygun olmayan eylemlerden kaynaklanır. (Sayfa, 35)
Erdemleri düşünce ve karakter erdemleri olarak ikiye ayırdık. Düşünce erdemleri eğitim sayesinde gelişeceklerinden zamana ihtiyaç duyulur. Karakter erdemleri ise alışkanlıkla elde edilir, bu nedenle adı da alışkanlıktan gelmektedir. (Çevirmenin notu: Karakter ve alışkanlık kelimelerinin Yunanca karşılığı “ethos”. Ancak bunlardan biri epsilon diğeri eta harfleriyle yazılır.) (Sayfa, 41)
Eylemlerimizin sonucunda ortaya çıkan hazlar ve acılar huyları ortaya çıkarır. (Sayfa, 44)
Bazıları tercih etmenin bir istek, tutku ya da sanı olduğunu iddia ederler, ancak doğru değildir, çünkü aklınız yoksa tercih de edemezsiniz, fakat istek ve tutku söz konusu olabilir. Bir insan kendisine hâkim değilse tercihlerine göre değil isteklerine göre hareket eder, kendine hâkim olan insan ise isteğine göre değil tercihine göre hareket eder. İstek ve tercih birbirlerinin karşıtı şeylere gerek duyabilir. Yine isteklerimiz hoş ya da üzücü şeylerle ilgiliyken tercih bu şekilde değildir. Tutkuların da tercihle fazla ilgisi yoktur, çünkü bir şey tutku nedeniyle yapılıyorsa onun tercihle pek alakası yoktur. (Sayfa, 59-60)
Erdemdeki temel amaç iyilik yapılmasını sağlamaktan çok başkalarına iyilik yapmaktır, kötü şeyler yapmaktan kaçınmak yerine iyi şeyler yapmaya çalışmaktır. (Sayfa, 82)
Aslında cimrilik bir şey verme konusunda eksik olma, alma konusunda fazlası olma durumudur, ancak herkes aynı şekilde olmayabilir. (Sayfa, 86)
Herkes bildiği şeyin kendi bildiğinden farklı şekilde olmasının imkânsız olduğunu düşünür. (Sayfa, 131)
İnatçı insanlar ise isteklerinin peşinden giderler, bu nedenle de akılları tarafından değil hazları tarafından yönetilir. İnatçı insanlar cahil, laftan anlamayan insanlardır. (Sayfa, 162)
Haz genel anlamda iyi değil, doğayla ilgili duyumsal bir oluştur. (Sayfa, 164)
Özetle söylemek gerekirse, dost olmak için karşılıklı yakınlık duymak ve aynı zamanda bu duyguların açıkça ifade edilmiş olması gerekir. (Sayfa, 172)
Sonuç olarak kötü insanlar ya benzerliklerinden dolayı ya da çıkar ve haz nedeniyle dost olurlar, iyi insanlar ise karşılarındaki insanın kendisi nedeniyle dostluk kurarlar. (Sayfa, 177)
Dostunuza karşı duyduğunuz sevgi aslında kendiniz için iyi olanı sevmenizdir, eğer iyi insanlarla dostsanız siz de iyi olursunuz. O halde herkes kendisi için iyi olanı seviyor ve burada karşılıklı bir şeyleri hoş bulma söz konusudur. Dostlukta olmazsa olmaz şey eşitliktir ve buna da en çok iyilerin dostluklarında rastlamaktayız. (Sayfa, 178)
Dostluk insanın kendisine nasıl davranıyorsa başka insanlara da aynı şekilde davranmasıdır. (Sayfa, 210)
İnsanların insan olduğu insani şeylerle, ölümlü oldukları için ölümlülere dair şeylerle ilgilenmesi gerektiği yönündeki öğütleri dinlememek gerekir. Amacımız kendimizi ölümsüzleştirmek ve en yukarıya çıkabilmektir ve bunun uğruna da her şeyi yapmalıyız. (Sayfa, 227)
İnsan doğası itibariyle toplumsal bir varlıktır ve erdeme uygun davranışta bulunmayı tercih eder, çünkü insani bir yaşam bunlar için gereklidir. (Sayfa, 228)