Nekrasov: Düşler ve Sesler

Nekrasov bir Tolstoy, Çehov, Puşkin, Gogol, Turgenyev, Şolohov, Lermantov düşünüldüğünde Türkçeye neredeyse hiç çevrilmemiş ya da nadir çevrilmiş bir yazardır. [“N.A. Nekrasov, Şair ve Sysyphos”, Promete Yayınları- “Yalnız taşlar ağlamıyor burada”, Evrensel Basım] İlk kez Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar” kitabında ismine rastladığım Nikolay Nekrasov: ‘Yanlış yolun karanlığından, inandırıp coşkulu sözlerimle, kurtardığım zaman düşmüş ruhunu, seni kuşatan kötülüğü, büyük bir acı duyarak, lanetledin pişmanlık içinde’ derken İmparatorluk Rusya’sının çöküşüne şahitlik etmekteydi. Yine “Bayiska Bayu…” [Uyu bebek uyu…] dizeleri de Çarlık Dönemi’nin bittiğini şefkatli bir şekilde gerçekçilik içinde fısıldıyordu/dile getiriyordu.

O’nun şiirinin Rus Edebiyatı ve Folkloru üzerinde belirgin bir katkısı vardı. Bu etki “Düşler ve Sesler” (1840) ve “Toplu Şiirler” (1856) kitaplarıyla oluşmuştu. Ayrıca, “Rusya’da kim mutlu?”[Yedi yoksul köylünün hikâyesini anlatıyor], “Mazay Baba ve Tavşanı”, “Rus Kadınlar” ona büyük bir başarı getirdi. Şairin hem klasik İmp. Rusya’sı hem de Sovyet dönemi boyunca oluşan ideolojik edebiyata etkisi olmuştu. Şiirlerinde [prosaism] düzyazı biçimlerini ve sıradan insanların konuşma kalıplarını da kullanmıştı. Yaptığı bu yenilikle Rus şiirinin yelpazesini genişletirken hüzünlü, lirik ve satirik motiflerden (bazen argo) oldukça cesur kombinasyonlar kurmuştu. Nekrasov’un bu satirik hicivci tarzı bizde Nef’i, Seyrani, Ziya Paşa, Neyzen Tevfik, Orhan Veli Kanık gibi şairlerimizle benzerlik gösteriyor.

Dmitriy Cizevskiy, “19. Asır Rus Edebiyatı Tarihi”nde Nekrasov’dan bahsederken onun dramatik monolog tarzının Dostoyevski’nin üslubunu etkilediğini söyler. Bunun yanında Dostoyevski ve Nekrasov münasebetleri “Otechestvennye Zapiski” (Vatan Notları) isimli derginin editörlüğünü yaptığı sırada da kesişir. Vatan Notlar’ı 1818–1884 yılları arasında aylık olarak yayımlanmış bir Rus Edebiyat dergisidir. Dergi’nin çevresinde liberal fikirli aydınlar ve okuyucular yer almıştır. Ivan Gonçarov’un “Oblomov”(1859) ve Fyodor Dostoyevski’nin “Delikanlı” (1875) gibi romanları ilk kez bu dergide görücüye çıkmış. Vissarion Belinsky ve Alexander Herzen düzenli olarak Vatan Notları’nda makaleler yazmış. Belinskiy ve Nekrasov beraber “Sovremennik”i [Rusların edebi, sosyal ve siyasi dergisi] çıkarmaya başlayınca derginin ‘narodnik’ (halkçı) çizgideki önemi göreceli olarak giderek azalmıştır. Sovremennik, Tolstoy’un eserlerinin bir kısmının yayımlandığı meşhur dergidir. Çarlık makamları tehlikeli fikirlerin yayılmasına sayfalarını açan bu dergileri yakından izlemeye almış ve kimi yazarları ise Sibirya Sürgününe yollamıştır.

1850 yıllarının ortalarında Nekrasov ağır bir hastalık geçiriyordu. O bu hastalıktan kurtulmak için Rusya’yı terk ederek İtalya’ya geçmişti. Onun yokluğunda Sovremennik’in editörlüğüne Çernişevski ve Nikolai Dobroliubuv gibi zamanın en radikal ve arsız devrimci yazarları geçti. Çernişevski, dergiyi genellikle kötü ve özenliksiz sosyalist metinlerle doldurdu. Derginin bir ideoloji çerçevesinde yozlaşmasına ve araçsallaşmasına izin verdiği için eski dostları Nekrasov’a ağır eleştiriler yöneltmişti.

Yazarın kronikleşen rahatsızlığı daha uzun yıllar devam etti. 1875 yılında Nekrasov’a yapılan tetkikler sonucunda bağırsak kanseri teşhisi kondu. Viyana’da gerçekleştirilen ameliyata, Dr. Bilroth moral vermesi için yakın arkadaşlarını da davet etti. Ancak yapılan cerrahi müdahale tedaviye cevap vermemişti. Bu sıkıntılı günleri şairin iki yıl kadar sürmüş ve burada geçirdiği sürede “Son Şarkılar”ını yazabilmişti. Dostoyevski, “Günlükler”inde şairin ölümünden bahsederken; O’nun adının Alexander Puşkin ve Mikhail Lermantov’la birlikte anılacağını ve Nekrasov’un Rus Edebiyatı’nın en büyük şairlerinden birisi olduğunu söylemişti.

Nekrasov’un edebi mirası daha çok editörlüğünü yaptığı dergiler üzerinden olmuştu. Sovremennik’te yirmi yıl boyunca yürüttüğü istikrarlı ve dikkatli edebi politika bir ekole dönüşebilmişti. Sovremennik, Rus yazarlar için kültürel bir forum olarak görev yaptı. Rus Edebiyatı’nın kanonik büyük anlatı yazarları olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, Ivan Turgenyev ve Leo Tolstoy’u halk O’nun dergilerinde tanıyıp sevdi. Yine Flaubert ve Balzac gibi önemli romancıların ilk Rusça çevrilerini Nekrasov yaptırdı. Dergileri çoğunlukla Rusya’daki reel politik özgürlük eksikliği nedeniyle kapatıldı. Şimdi ise uçsuz bucaksız Rusya’nın tüm sokakları ve bozkırlarında ‘düşler ve sesler’ yankılanıyor…

Beyaz Arif Akbaş

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir