Lord Acton’un “Tarih Üzerine Bir Ders” isimli eserinden dikkatimi çeken aforizma niteliğindeki sözleri derledim. Bana bu kitabı göndererek tanışmamı sağlayan Feyyaz Kandemir’e teşekkür eder, daha çok kitap göndermesini temenni ederim.
***
1. “Siyaset”, der Sir John Seely, “tarih tarafından özgürleştirilmediğinde bayağıdır ve tarih de uygulamalı siyasetle olan ilişkisini yitirirse salt edebiyat durumuna düşer.”
2. “Siyaset bilimi, altın taneciklerinin nehir kumunda birikmesi gibi, tarihin akışıyla biriken bir bilimdir. Geçmiş hakkındaki bilgi, tecrübeyle su yüzüne çıkan hakikatlerin kaydı, bir eylem gereci ve geleceğin tasarlanmasına kadar varan bir güç olarak fazlasıyla kullanışlıdır.”
3. “Tüm gelişimin yasası tek ve aynıdır; basitin birbirini takip eden farklılaşmalarla karmaşığa evrimi.”
4. “Kendisinden önce gidenlerce ne düşünüldüğünü bilmeyen bir kimsenin kendi fikirlerine aşırı değer biçmesi muhakkaktır.”
5. “Geleceğe dair tüm ümitlerimiz sağlam bir geçmiş kavrayışına bağlıdır.”
6. “En iyi öğretmen, öğrencileri arasında daha iyi olan tarafından geride bırakılmış olandır.”
7. “Bir öğretmenin ana görevinin sadece bilgi aktarmaktan ibaret olmadığını göz önünde bulundurmak zorundayım. Bunu yaparken öyle bir yol izlemelidir, yardımcı araçlar ona öyle eşlik etmelidir ki aktardığı bilgi, öğrencilerinin yeteneklerinin güçlü ve farklı bir uygulamasının olduğu bir uyanış haline gelebilsin.”
8. “Hiçbir büyük insan çalışmasını vecizelerini onu takip edenlere dayatarak yapmamıştır; o onların hayatlarını canlandırmıştır. Öğrenci öğretmenden daha akıllı hale gelmiştir, öğretmenin vardığı sonuçları kabul etmeyebilir, ancak “Beni kendim olmam için uyandırdınız; bunun için size teşekkür ederim.” düşüncesine sahip olur.”
9. “Eski gerçekler her zaman taze olabilir ve her kuşağa taze anlamlar sunabilir.”
10. “Bütün siyasi, sosyal, insani ya da herhangi bir alandaki sorularda soru soranın en temel kaynağı tarihtir.”
11. “Birbirini takip eden pek çok devrin gerçek mahiyetini ve eğilimini anlamayı öğrenmiş bir kimsenin kendisi hakkında tahmin yaparken çok da fazla yanılması olası değildir.”
12. “Bir felsefe öğrencisinden mantık çerçevesinde beklenen, önyargıları başlangıçta ve kesin olarak değil, kademeli ve ilerleyici şekilde kaldırmaktır.”
13. “Her şekilde acı çekme anlamına gelen fakirlik, toplumun bilgeliği ve bireylerin öngörülerinin birleşiminin bilgeliğiyle tamamıyla ortadan kaldırılabilir.”
14. “Mücadele etmeye değer tek ilerleme, gerçekten iyi ve dayanıklı tek kazanç ruhun olgunlaşmasıdır.”
15. “Aslında özgürlük bir yere kadar idrak edildiği gibi doğru kişinin doğru yerde olması anlamına gelir.”
16. “Biri için gıda olan, diğeri için zehirdir.”
17. “Bir sorunun iki tarafını da görebilecek zihinsel kapasitede çok az kişi vardır. Çok azı iki tarafı da görme zorunluluğuna karşı duyarlı şekilde güçlü vicdana sahip, çok azı durumun ya da mizacın getirdiği iki tarafı da gördüklerini kabul eden şartlar altında konuşlanmıştır.”
18. “Gerçeği gerçek uğruna sevme bu dünyadaki insan mükemmelliyetinin en ana parçası ve diğer tüm erdemlerin tohumlarının atılacağı yerdir.”
19. “Bir şey öğrenmeyi düşündüğüm kişinin zayıflığının kendi kendini ortaya çıkaracağından emin olarak, her zaman güçlü yanına dikkat etmeyi iyi bir kural olarak gördüm.”
20. “Bilge kişilerin sinelerindeki acımasız sessizlik her zaman daha derin düşüncelerini saklamalarına neden olur.”
21. “Ranke gibi, başka bir gayretkeş ilahiyatçı, Reform üzerine yazmış ve onu yoldaş olarak selamlamıştı. Ranke ise onun yakınlaşma çabasını savuşturarak, ‘Sen,’ demişti, ‘her şeyden önce bir Hıristiyansın. Ben ise her şeyden önce bir tarihçiyim. Aramızda bir uçurum var.’”
22. “Bana göre, aslında tartışmanın zemini, her okuyucunun ustalaşmak için çaba göstermesi gereken belirgin itinadan başka bir şey değildir.”
23. “Tüm düşünsel mükemmelliğin toplamı iyi algı ve yöntemdir.”
24. “Eğitimli bir kişi tek bir konuyla eğitimli olamaz; doğal, toplumsal ve ahlaki düşünce biçimlerinin etkisi altına girilmelidir.”
25. “Sadece kendi ilgi alanımız dâhilindeki olayların yasalarına değil, diğer münazara ve araştırmalarla ilgilenen insanların düşünce şekilleri, hatta en yüksek felsefi bilginin kendi yasalarına da aşina olmalıyız.”
26. “Her şeyin ötesinde, sizi, zihinlerinizi bizim kalıplarımızda çalıştırmanız için çağırmadığımızı bilin. Sizi buraya bir gezinti, bir macera, henüz bilinmeyen bir alanda bir keşif gezisi için çağırdık.”
27. “Görüşlere göre tutarlılık düşünsel yaşamın yavaş zehridir.”
28. “Hakikate doğru ilerlerken hata vasıtasıyla ağır ağır ve güçlükle ilerlemek zorunda olmamız türümüzün bir koşuludur: hatta pek çok durumda arzu edilen amaca ulaşmadan önce hatanın neredeyse her çeşidini tükettiğimiz bile söylenebilir.”
29. “Olgunlaşmamış genellemeler olmadan gerçek genellemeye ulaşılamaz.”
30. “Bilimsel hakikate ulaşmak büyük ölçüde bilimsel hataların yardımıyla sağlanmıştır.”
31. “Ne söylediğim ya da ne yazdığım hakkında bana hiçbir zaman soru sormayın; ancak bana şu anki görüşlerimin ne olduğunu sorarsanız, size söylerim.”
32. “Tarih, öğrencinin herhangi bir sisteme kulluk derecesinde bağlı olup yoldan çıkmasını engeller.”
33. “Aslında tarihten ayrı olarak hiçbir felsefi öğreti tam olarak incelenemez ve öğrenilemez. Tüm siyasi, ahlaki ve metafizik düzenlerimiz, onların nasıl geliştiklerini ve hangi dönüşüm süreçlerinden geçtiklerini, kısaca insan düşüncesinin gerçek tarihin bilseydik farklı olurlardı.”
34. “Okuduğun kadar yazarak da öğren.”
35. “En iyi kitapla tatmin olma.”
36. “Diğerlerinin itiraz eden bilgi parçalarını ara.”
37. “Bir favorin olmasın.”
38. “Kişilerle olayları ayrı tut.”
39. “Büyük isimlerin prestijine karşı hazırlıklı ol.”
40. “Yargılarının kendine ait olduğunu gör.”
41. “Anlaşmazlıktan dolayı sinme.”
42. “Sınamadan hiçbir şeye güvenme.”
43. “Fikirlere karşı eylemlerden daha sert ol.”
44. “Kötü meselenin kuvveti ile iyinin zayıflığını gözden kaçırma.”
45. “Asla bir putun ufalanıp dağılmasına veya bir iskeletin ifşâsına şaşırma.”
46. “Yeteneği en iyi, karakteri en kötü halinden yargıla.”
47. “Ahlaksızlıktan çok, güçten daha çok şüphe et.”
48. “Dönemlerden ziyade sorunları araştır.”
49. “Kişilerin en iyileri ile davaların en iyilerinde iyi ve kötünün nasıl birbirine karıştığını görürüz. En sevdiklerimizin yanlış yaptıklarını ve itici kişilerin sıklıkla doğru söylediklerini sabırla görmeyi öğreniriz. En gözde davamıza saldıran kişileri meşrulaştırırken, davamızı neredeyse onlarla aynı derecede kötüleyen maharetsiz savunucular olduğu bilgisine sabırla katlanmayı öğreniriz.”
50. “Tanrı, Kendi iradesini lütfu kadarıyla belirttiğinden, bizler ilahi buyruğa, geçmişin onaylanmış resminin ardından geleceği şekillendirmek için yaşayarak boyun eğeriz.”
51. “Kişi, döneminin koşullarıyla en iyi şekilde mücadele ettiğinde büyük bir kişi olur.”
52. “Eğer şüphe duyduğumuzda, sıklıkla hata yapmak da icap edecekse, bazen müsamahadan ziyade katı bir tavırla büyük riskler üstlenmek daha doğru olabilir. Böylelikle en azından ilkesizleşmekten dolayı zarara sebebiyet vermemiş oluruz. Bayle’in dediği gibi, tarafsız bir eylemin gizli gerekçelerinin iyiden ziyade kötü olma ihtimali daha fazladır.”
53. “Madame de Staёl’in meşhur bir sözü vardır; gerçekten anladığımız her şeyi affederiz.”
54. “Çok fazla açıklama yapmaktan sakının, yoksa bu durum çok fazla bahane bulmayla neticelenebilir.”
55. “Yaşam ve ölüme dair çok derin bir meseledir yakın geçmiş. Öyle ki, bizler kendi yolumuzu onun aracılığıyla bulmak zorundayız ve kendi kavrayışımızı kendimize borçluyuz.”
Künye: Tarih Üzerine Bir Ders, Lord Acton, çev: Kerem Başer, VakıfBank Kültür Yayınları, 1. Baskı, İstanbul, 2020.
Aktaran: İbrahim Orhun Kaplan
1 Yorum