İfadelerin Gramatik Ayırımı

“Satrançta en önemli taş hangisidir? Şah mı? En güçlü taş hangisi? Vezir mi?

Oyunun belli bir safhasında, taşların güç dağılımı düzeni, başka bir safhasındakinden çok daha farklı olabilir.

Ancak bu, bizim çeşitli taşların güçleri hakkında genel ifadelerde bulunmamızı büsbütün engelleyebilir mi?

Gramatik kural:

Şahını feda ederek (vererek) rakibini mat edemezsin.

Öyle bir satranç oyunu (?) düşünün ki, onda, taraflardan biri oyun süresince ‘şah’ ve ‘vezir’i devamlı birbirleriyle yer değiştirtmekte olsun!

Öyle bir oyun düşünün ki, orada taraflar satranç tahtası ve satranç taşları ile dama oynamakta olsun, ve kendilerine “Ne oynuyorsunuz?” diye sorulduğunda, “Satranç oynuyoruz” desinler!

Basit bir gramatik ifade:

Satranç taşları ile dama oynayabilirsiniz, ancak ‘şah’ artık şah olmaktan çıkmış, ve taşların önemlilik sırası tamamen değer değiştirmiştir.

Dama taşları ile satranç oynayabilirsiniz, ama o zaman şah ve fili birbiriyle karıştırmak ne kadar kolaydır!”

“İfadelerin Gramatik Ayırımı” (İstanbul, 1984) adlı kitabının bu son satırlarını kaç kişi hatırlar bilemem, ama doğrusunu isterseniz, ben hiç unutmadım.

Yaklaşık 20 yıl önce bir arkadaşımla beraber, bir kitapçıda kenara atılmış 15-20 tane nüsha görünce, içimiz cız etmiş ve sadece lâyık olanlara vermek üzere bütün nüshaları satın almıştık. (Kitabın adı bile yanlış basılmıştı; zira gerçekte kitabın gerçek adı “… Ayrımı” değil, “… Ayırımı” olmalıydı.)

Bu eseri, anlayamadığım yer kalmayıncaya kadar defalarca okumuş, âdeta hatmetmiştim.

Kaynak: Dücane Cündioğlu, Yenişafak, 27.08.2006

***

GİRİŞ

Bu kitap esas olarak çeşitli ifade biçimlerinin gramatik olarak nasıl birbirinden ayrılabileceği hakkındadır.

J. Piaget, ilk kitaplarından biri  olan “The Language and Thought of the Child” isimli kitabında çeşitli ifadelerin bir sınıflandırmasını yapmıştır; ancak onun bu sınıflandırması gramatik (felsefi) değil, sadece teorik (psikolojik) amaçlıdır.

L. Wittgenstein, çeşitli ifade biçimlerini birbirinden ayırmaya çalışmış, hatta sonradan kitap halinde toplanan ders notları “Lectures on the Foundations of Mathematics”inde bütün bir seri ders programını matematik ifadelerle hal ifadelerinin (ki bunları fiziksel ifadeler olarak adlandırmaktadır) nasıl birbirinden ayrılabileceğine hasretmiştir. Hayatının daha sonraki dönemlerinde, çalışmalarını psikoloji ve sosyolojide kullanılan lisan (ifade tarzları) üzerine çevirmiştir.

Wittgenstein, bu tür ayırımların güçlüğünü, hatta birçok durumlarda da anlamsızlığını iyi bildiği için çeşitli ifade biçimlerini birbirinden ayırmada esas olacak belirli bir yapı ortaya koymamıştır. Bunun yerine, lisandaki bazı özgün fakat oldukça tipik sayılabilecek örnekler üzerinde çalışmış ve bir gramatik yapının (“lisan oyunu”nun) sınırlarını ortaya koymak üzere bazan da bu örnekleri kendisi uydurmuştur.

Öyle görünüyor ki Wittgenstein bu ayırımları (mesela “doğrulanabilirlik” gibi) tek bir kriter üzerinden değil fakat, ifadelerin lisan içersinde kullanılmalarındaki farklılıklar üzerinden yapmış ve bu farklılıkları belirtmek için çeşitli kriterlerin kullanıldığı, karmaşık bir kriterler sistemi uygulamıştır.

Bu kitapta, bu tip ayırımlar için, (bazıları Wittgenstein tarafından da kullanılmış olan) bir kriterler sistemi veriyorum. Ayrıca bu kriterlerin tutarlı bir şekilde nasıl uygulanabileceğini göstermek üzere bazı örnekler de veriyorum. Bu örnekleri, “Kelimeler” kısmında verilen kelimelerin kullanışları üzerine bazı felsefi (gramatik) problemlerle bağlantılı olacak şekilde seçtim.

Bölüm 4’te verilen (biçimsel) sorular sistemi, soruları daha elverişli bir şekilde değerlendirme imkânı sağlayacak yapısal lisanların geliştirilmesinde kullanılabilir. Bu ise, (biri p°’ye, diğeri q*’ya tekabül eden) en az iki cümle alanını gerektirmektedir.

Kaynak: Şakir Kocabaş, İfadelerin Gramatik Ayırımı, Giriş Kısmı

DİĞER YAZILAR

5 Yorum

  • Ağzından peynirini düşüren kuşu gören adam , 11/03/2014

    Şimdilerde “korsan kitap” “halk baskısı” adıyla anılır olmuş güzelim Kadıköy’ümde. Lütfen yazarın ve yayıncısının hakkını koruyalım. Eline geçen üç kuruş telifle (çok satan arsız yazarlar dışında) geçinme ihtimali olmayıp başka işlere koşturan yazarlarımıza destek olalım. İnatla, parlatılmış, bisküvi gibi pazarlanmış çok sattırılan kitaplardan uzak durup, iyi edebiyat için, daha nitelikli metinler için pazar malı durumunda olmayan yazarları destekleyelim. Halk baskısı haramdır!

    • mustafa sarıgül , 22/04/2014

      biz iktidara gelince halk baskısı serbest olacak hocam, oyunuzu beklerim.

  • sam , 11/03/2014

    üç kuruş verip alsınlar kitabı okumak isteyenler, axlaq yoksunu musunuz arkadaşım? bu korsanlık niye…
    axlaqlı olmak, kitabı bisav’dan gidip almayı gerektirir, hemi de böyle bir kitabı…
    hadi bi…

    • Edebi Fikir , 11/03/2014

      Sayın Sam
      Kitabın word formatını rahmetli Şakir Kocabaş’ın ailesi siteye koymuştur. Araştırmadan konuşmayınız…
      Ayrıca her türlü korsanı destekliyoruz.

    • sam , 12/03/2014

      Yayınevinin hakkını müdafaa için buradayım ben. Korsan, axlaqi bir problemdir ayrıca. Hani bugün herkesin diline pelesenk edip de hakkını vermediği axlaq!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir