Hatıralar – 2

Künye: Hatıralar – 2, Üstad Ali Ulvi Kurucu, Haz: M. Ertuğrul Düzdağ, Gonca Yayınevi, 18. Baskı Ekim 2017, İstanbul.

***

“Herkesin maksudu bir amma rivayet muhtelif.” (Ziya Paşa) (Sayfa 59)

Korunmak, tedaviden daha mühimdir, buyrulmuştur. Cemiyeti korumak için, suçlulara hak ettikleri cezanın verilmesi lâzımdır ve bu adalettir. (Sayfa 67)

Hâlbuki, kâinatta fizik kanunları neyse, ilâhî kanunlar da odur. Değişmez ve şaşmaz. (Sayfa 80)

Sizin gönlünüzü, kalbinizi, sizi yaratan benim. Kalbiniz, gönlünüz nedir, meyilleriniz nelerdir, şeytanın sizi saptırması nasıl olur, yüzyüze, gözgöze gelmeden dolayı insan fıtratında doğacak fitneler, tehlikeler nelerdir? Bunları bilen de yine benim. (Sayfa 83)

Hem ümmî olsun, okuma yazma bilmesin, hem de belâgat ve fesâhat âlimlerine, üstadlarına önderlik etsin; bu ancak ilâhî bir mevhibe, bir lütuf ile mümkün olabilir. (Sayfa 103)

“Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!” (Mehmet Akif) (Sayfa 106)

Karar aldım ki, insanları, partileri, şunun bunun istek ve rızasını değil; sadece Allah’ın huzuruna çıktığımda vereceğim hesabı, ne diyeceğimi düşünerek, onu göz önüne alarak davranmalıyım. (Sayfa 118)

Dedesinin, babasının okuduğunu gençler okuyamayacak. Hatta kendi dede ve babalarını bile iyi anlayamayacaklar. (Sayfa 126)

Bir şiirin, lügate bakılmadan anlaşıldığını bugün işitiyoruz. Böyle şey olur mu? Şiir için mutlaka kamusa bakmak icap eder. (Sayfa 146)

Nafile ibadetler, şahsınızı kurtarmak, Allah lûtfederse cennetteki makamınızın yükselmesi içindir. Fakat ilim, Müslüman kardeşlerinizi cehennemden, cehennemin başlangıcı olan dalalet ve küfürden kurtarır.. (Sayfa 169)

Yavrum, küfür ne kadar tehlikeliyse, inanç diye, hurafelere, asılsız şeylere saplanmak da aynıdır.. (Sayfa 169)

Doğacak günün aşkıyla yaşayın, çalışın. (Sayfa 173)

Kader de, ruh gibi, doğum ve ölüm gibi, Allah’ın sırlarından bir sırdır. (Sayfa 178)

Gel bakalım Türk, demeyecekler; gel bakalım Müslüman diyecekler… (Sayfa 186)

Tasavvuf, İslâm’ın ruhunda vardır. Tasavvuf, insanı insan eden isimdir. (Sayfa 191)

Gevezelik eden politikacılar değil, insan yetiştirelim. (Sultan İkinci Abdülhamid) (Sayfa 193)

İnsan tanımamak, yanlış insan seçmek, büyük belâdır. (Sayfa 196)

Söylenecek sözün, zemin ve zamana uygun ve münasip olması şarttır. (Sayfa 203)

Mârifet iltifata tâbi’dir, müşterisiz metâ zâyi’dir. (Sayfa 208)

Esaretlerin en büyüğü, fikrî, ruhî esarettir. (Sayfa 229)

Müslümanların şeyhülislamıyla Kudüs-i Şerif’in müftüsü gizli görüşüyor. Şu zillete bakınız. (Sayfa 232)

Türkiye, bozulma konusunda Müslüman dünyasında örnek oldu; düzelmekte de örnek olacak inşâallah. (Sayfa 235)

Ölüm olduğunu duyarız, biliriz; İlmelyâkîn olur. Komşular veya bir tanıdık ölür, görürüz: Aynelyâkîn olur. Sonra anamız babamız, ailemiz, çoluğumuz çocuğumuz, çok yakınlarımız ölür: O zaman ölümü, ölümün gerçeğini ve acısını, Hakkalyâkîn anlarız, tadarız. (Sayfa 257)

Ezan, kendi başına bir ibadettir. (Sayfa 263)

Yarın huzur-i ilâhide: Allah’ım, biz çalıştık, çabaladık, didindik, yorulduk; ne yaptıksa elimizden bir şey gelmedi, diyebilmek için, bu yorgunluğa katlanıyor, bu çabayı gösteriyoruz. (Sayfa 273)

Özel hayatını, keyfine göre yaşamak isteyenler, İslâm adına öne çıkmazlar, çıkamazlar, çıkmamalıdırlar. (Sayfa 294)

Zelil olan kimseye zillet kolay gelir. Ölmüş bir insanın aldığı yaradan acı duymaması gibi.. (Sayfa 310)

Cihan tarihinde, geçmişinden çok kısa bir zaman içinde bu kadar kopmuş bir millet var mıdır bilmiyorum. Türkiye’de, bugünkü neslin içine düşmüş olduğu fikrî perişanlık, bence, felâketlerin en cana kıyanı olacaktır. (Sayfa 325)

İnsanlar tarafından bakılıp görülen, yıllarca hatta tarih boyunca alkışlanan amellerden ziyade, bu amellerimiz işlerken, iç âlemimizde yaşattığımız niyetler önemlidir. Hayatımın her safhasında bu hakikatin tecellisini gördüm. (Sayfa 346)

Büyük dağın büyük kışı olur. (Sayfa 379)

Arkadaşlar, hayat ölçüden ibarettir. Şeriat ölçüdür. Tarikat ölçüdür. Siyaset ölçüdür. Ana baba, karı koca, baba evlat münasebetleri ölçüdür. Allah insanı ölçüsüzlüğe düşürmesin. (Sayfa 391)

Aktaran: Hilal Kuru

Ali Ulvi Kurucu – Hatıralar – 1 

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir