Hatıralar – 1

Künye: Hatıralar – 1, Üstad Ali Ulvi Kurucu, Haz: M. Ertuğrul Düzdağ, Gonca Yayınevi, 18. Baskı Ekim 2017, İstanbul.

***

Baba, fani vücudumuzun sebeb-i hayatı, sebeb-i vücûdu iken, hoca ve mürşid, ebedî ruhumuzun mürebbisi, sebeb-i feyz ü saadetidir. (Sayfa 73)

Kişinin kalbinde yaşattığı niyeti, insanlara gösterdiği amelinden daha kıymetlidir, daha hayırlıdır. (Sayfa 76)

Cenâb-ı Hak bir hadisenin zuhurunu murad buyurdu mu sebepler halk eder. (Sayfa 90)

Uyanık insan nimetin kadrini bilir. (Sayfa 103)

İnsan Kur’an-ı Kerim’i ezberler, ama o metinler nasıl hıfz edilir, bilmem. Bunu ancak bulgur pilavının pişmesini dahi bekleyemeyecek kadar vaktinin kıymetini bilen bir insan başarabilir. (Sayfa 105)

Sünnetin ihyası, kerametten üstündür. (Sayfa 106)

Ayaklı kütüphane olmaya lüzum yok. Çok bilgili olmaya lüzum yok. Sahabe-ı kirâm, bir rivayette beş âyet, bir rivayette on âyet ezberler; onlarla amel ettikten, onları hayatlarına tatbik ettikten, onlarla yaşamaya başladıktan sonra on birinciye geçerlerdi. (Sayfa 111)

Peygamberin emrine uymayan, muhalif yollara giden bir ümmet fitneye uğrar, perişan olur (Sayfa 114)

Kendi kitabını oku, hesabını kendin ver! (Sayfa 115)

Dil yaman bir hırsızdır, söz dinlemeyen bir âsidir. Allah Teâlâ onu zaptetmek için iki bekçi yaratmış. Fakat o, bunların ikisini de iğfal eder, kandırır. Yine yapacağını yapar. (Sayfa 123)

Biz yalnız muayyen ibadetleri, ibadet biliyoruz. Hayat baştanbaşa ibadettir. (Sayfa 126)

Bazı kimselerin: Benim âdetim şöyle, mûtadım böyle, dediklerini duyarım. Bu söz benim hoşuma gitmez. Mûtad, alışkanlık nedir? Yahu mûtad, Peygamber-ı Zîşân’ın sünneti seniyyesidir. Onları âdet edinin! Size: Âdetin, alışkanlığın nedir, diye sorulduğunda, Peygamber’imin (s.a.v.) sünnetleridir, deyin. Benim itiyadım şöyle, mûtadım böyle demek, hep nefsin oyunlarıdır. İnsanı esir etmesidir. Nefsinize ne kadar hâkim olursanız, o kadar hür yaşarsınız. (Sayfa 154)

Derviş, hazır askerdir! (Sayfa 175)

Biz, Yunan’ı denize döken millet değil miydik yâ hu?

Yunan denize mi döküldü, yoksa Yunan mı bizi denize döktü? (Sayfa 181)

Biz çözemeyiz keseriz, ip elden gider, işe yaramaz olur… O güzelce çözer, ipi açar, tekrar işe yarar hâle getirir. (Sayfa 191)

İnsanın üstünlüğü, gönlünde ve ruhundadır. (Sayfa 195)

Zeki olun, fakih olun. Fakih demek, anlayışlı demek, fıkıh demek fehim demek. (Sayfa 199)

Sema halkı, yeryüzünden, ancak ezan seslerini duyarlar. (Sayfa 220)

Allah’ım, amellerimizin en hayırlısı, son amellerimiz olsun. Hüsn-i hâtimeyle sana kavuşalım. Sonumuz iyi olsun. Ömrümüzün en hayırlı zamanı da, ömrümüzün sonu olsun. Gençliğimizde iyi insan olup da, yaşlandıktan sonra manevî servetini kaybeden müflislerden olmayalım. Ve günlerimizin en hayırlısı sana kavuştuğumuz gün olsun… (Sayfa 240)

Kitap almak için on Mısır lirası vardı. Şu parayı al, sana lazımdır. Ne zaman eline para geçerse, demiyorum; ne zaman ihtiyacından fazla bir on liran olursa, o zaman verirsin… (Sayfa 308)

“Yarım tabip candan, yarım hoca dinden eder” derler. (Sayfa 327)

Evlâdım, bu sadeleştirme işi, milleti cahil bırakmanın bir şekli, bir mazereti ve bir bahanesidir. İnsanlar, tembeldir. Kolayı gördükçe gevşer, rahata alışır. Gayret sarfedilerek anlaşılacak eserlerden kaçar. Böylece bir zaman sonra, birkaç nesilde, milletin tamamı cahilliğe mahkûm olur. Artık ondan sonra, bilen, çalışan, düşünen insanlar yadırganır. İşte o zaman tam felâket demektir. (Sayfa 382)

“Âlimler görüyorsun, ilmi var, irfanı yok.
Kuşlar görüyorsun, kanadı var, uçması yok…” (Sayfa 383)

Aktaran: Hilal Kuru

DİĞER YAZILAR

3 Yorum

  • Çaylak Hekim , 09/04/2018

    “Evlâdım, bu sadeleştirme işi, milleti cahil bırakmanın bir şekli, bir mazereti ve bir bahanesidir. İnsanlar, tembeldir. Kolayı gördükçe gevşer, rahata alışır. Gayret sarfedilerek anlaşılacak eserlerden kaçar. Böylece bir zaman sonra, birkaç nesilde, milletin tamamı cahilliğe mahkûm olur. Artık ondan sonra, bilen, çalışan, düşünen insanlar yadırganır. İşte o zaman tam felâket demektir. “

  • Sıddıka Özbek , 09/04/2018

    MaşaAllah Hilalcım. Devamlılığını n ümit ederiz.

  • Merve , 09/04/2018

    Sayın Kuru, devamını sabırla bekliyoruz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir