Genç Bir Şaire Mektuplar

Künye: Genç Bir Şaire Mektuplar, Rainer Maria Rilke, Çeviren: Kâmuran Şipal, Cem Yayınevi, 3. Baskı, Ekim 2012, İstanbul.

***

Her izleniminin ve duygu tohumunun tümüyle içte, karanlıkta, o dile getirilmezde, o bilinçdışında, insan usuyla ulaşılmazda gelişmesini sağlayıp derin bir alçak gönüllülük ve sabırla yeni bir açıklık ve kavrayışın doğacağı saati beklemek: İşte gerek anlam da, gerek yaratmada sanatçı gibi yaşamak buna derler ancak. (Sayfa 19)

Gelelim benim kendi kitaplarıma: Bunların tümünü size yollamayı ne çok isterdim bilseniz! Sizi sevindirirlerdi kuşkusuz. Gel gelelim, o kadar yoksul bir insanım ki! (Sayfa 21)

Ama yalnızlığınızın büyüklüğünü de duyumsarsanız buna sevinin; çünkü diye sorun kendinize, büyüklüğü içermeyen bir yalnızlık neye yarar? (Sayfa 33)

Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak… İşte erişilmesi gereken şey bizler için. Erişkinler büyük ve önemli buldukları nesnelerle sarmaş dolaş sağa sola koştururken, yalnızlık içinde yaşayan bir çocuk gibi tıpkı, erişkinliklerin hamaratlıklarına bir anlam veremeyen ve yaptıkları işlerden bir şey anlamayan bir çocuk gibi. (Sayfa 33)

Hani fazla bir şey biliyor sayılmayız, ama zordan yana olmamızın gereği de kesindir, çünkü yalnız yaşamak zordur; bir şeyin de zorluğu, onu yapmamız için bir başka nedendir. (Sayfa 40)

Sevmek de iyidir, çünkü zordur sevmek. İnsanın insanı sevmesi: Bize verilmiş ödevlerin hepsinden zoru budur belki, tüm sınırların ötesinde bir ödevdir, en son sınama ve deneme, diğer bütün uğraşların kendisi için bir hazırlık sayılacağı bir uğraştır. (Sayfa 40)

…kişi için olgunlaşmanın, kendi içinde bir şey olmanın, dünya olmanın, bir başkası uğruna kendisi için bir dünya olmanın yolunda yüce bir fırsattır sevgi; kişiye yöneltilen, alçakgönüllü diye nitelenemeyecek geniş kapsamlı bir istektir bir kimseyi başkaları arasından seçip ötelere çağıran bir güçtür. (Sayfa 41)

Çünkü içimizde yeni bir şeyin, bilinmedik bir şeyin ayak attığı anlardır bunlar; duygularımız ne yapacağını bilememenin ürkekliğiyle sesini çıkarmaz olur, içimizdeki her şey gerilere çeker kendini, bir sessizlik başgösterir ve kimsenin tanıyıp etmediği o “Yeni” bu sessizliğin orta yerine gelip kurulur ve susar. (Sayfa 48)

Bizler yaşamın, yani kendilerine en uygun düşen bir “ortamın” içine yerleştirilmiş yaratıklarız. (Sayfa 51)

Sonra kuşkunuz da iyi bir özelliğe dönüşebilir, yeter ki eğitin onu. Bilici olmalı kuşkunuz, eleştirici olmalı. Size bir şeyi zehir etmek istedi mi sorun bakalım, neden şu ya da bu şey çirkinmiş, kanıtlar isteyin, sınamadan geçirin kendisini. (Sayfa 56)

Aktaran: Serdar Kocabaş

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir