Edebifikir Kitap Notları: Gülistan

Gülistan, Sa’di-i Şirazi, Semerkand Yayınları, Mart 2016, 12. Baskı, İstanbul.

***

Sayısız nimetlerini gördüğümüz Mevla’ya hakkıyla şükretmek mümkün müdür? (syf. 13)

Lokman Hekim’e, ‘’Hikmeti kimden öğrendiniz?’’ diye sormuşlar. ‘’Körlerden’’ demiş ve şöyle açıklamış: ‘’Onlar basacakları yeri iyi belirlemedikçe adım atmazlar.’’ Girmezden önce çıkmayı düşün! (syf. 22)

Öyle demişler: ‘’Canından ümidi kesen, gönlünde olanı sayar döker.’’ (syf. 25)

Soysuzu terbiye etmek boşunadır, hasır kamışından da şeker umulmaz. (syf. 30)

Hikmet sahipleri der ki: ‘’Denizin pek çok yararı var, fakat selamet istiyorsan kıyıda kal. (syf. 45)

Gerçek dost refah zamanında gelip sana kardeş görünen değil, sıkıntılı anında elinden tutup yarana merhem sarandır. (syf. 45)

İşler iyi gitmediği zaman kaygılanıp huzursuz olma. Ab-ı hayatın kaynağı karanlık içindedir. (syf. 45)

Taht, baht, emir, nehiy kavga gürültü bunların hepsi gelip geçicidir. Sen geçmişleri iyilik ve hayırla hatırla ki senin adın da bâki kalsın. (syf. 68)

Sana başkasının ayıbını ulaştıranın, senin ayıbını başkasına söylemeyi ihmal edeceğini sanma. (syf. 71)

İyiliklerimi sayarak beni üzme, senin gördüğün benim dış görünüşümdür, içimi bilemezsin. (syf. 75)

Bazan görünüp bazan gizlenmekle, hem kendi güzelliğini kıymetlendirir hem bizim aşkımızı artırırsın. (syf. 76)

Dostların evini sil süpür, fakat düşmanın kapısını çalma! (syf. 78)

Şaka yollu söylenen sözlerden bile akıllı insan ibret alır. Cahile yüz türlü hikmetten söz etsen de kaval dinler gibi dinler. (syf. 84)

Korulukta rüzgâr esmeye başladığında taş değil, taze fidanlar salınır. (syf. 88)

Eşi dostu ziyaret etmek ayıp değilse de, usandırıp, ‘’Yetişir!’’ dedirtmemek gerekir. (syf. 90)

Derin deniz taş atmakla bulanmaz, kötü davranışlardan incinen arif, derin irfandan yoksundur. (syf. 100)

Bir bilgeye, ‘’Yiğitlikle cömertlikten hangisi daha makbuldür?’’ diye sordular. Bilge şöyle cevap verdi: ‘’Cömert olan kimsenin yiğitliğe ihtiyacı yoktur.’’ (syf. 105)

Güzel yüzlünün elinden zehir iç, fakat ekşi yüzlünün elinden şeker bile yeme. (syf. 112)

Bazı acizler olur ki, biraz güç kuvvet kazanınca kolunu bükeceği aciz aramaya başlar. (syf. 115)

Fazilet ve ilim sahibi kimse halis altın gibidir, her nereye varsa insanlar kıymetini bilir. (syf. 125)

Kaderden öteye yol yok diyerek akıllı kimseye tembellik yaraşmaz. (syf. 133)

Kesinlikle derdini düşmana söyleme, görünüşte ‘’vah vah’’ der, ama içinden oh çeker. (syf. 138)

Gönlümde öyle bir susuzluk var ki bütün denizleri içsem hararetim geçmez. (syf. 152)

Bilgisi senden çok olanlarla görüş, bunu fırsat bil! Kendin gibilerle vaktini boşa harcama! (syf. 161)

Varmak istediğin yere ulaşmak istiyorsan, sözümü dinle de kesinlikle koşma. At koşar çabucak yorulur yolda kalır, deve ise aheste gider ama gece gündüz gider. (syf. 163)

Yönetmeye alışanlara başkalarından emir almak, naz ve nimetlere alışanlara bunlardan yoksun kalmak çok zor gelir. (syf. 168)

Anne rahminde bir damlacık su, kırk günde insan biçimini alırken, kırk yaşına gelmiş adamda irfan ve edep yoksa, ona nasıl insan denir, bir düşün! (syf. 175)

Doğruluğunu tam olarak bilmediğin bir sözü söyleme. Çirkin sözlere karşı cevap vermekten kaçın. (syf. 176)

Sırrını söyleyip de, ‘’Başkasına söylemeyin!’’ diye yalvarmaya bilmem niçin mecburdur insan? (syf. 193)

Önce iyi düşün, sonra ağzını aç da konuş. Konuşunca adam gibi konuş, yoksa hiç kendini ortaya koyma. (syf. 201)

Senden daha bilgili biri söze başlamışsa, o konuyu daha iyi bilsen de ona itiraz etme. (syf. 201)

Her dili düzgün olanın işini de öyle sanma! (syf. 201)

İmam Gazzali’ye, ‘’ilminde bu yüksek mertebeyi nasıl kazandın?’’ diye sormuşlar. ‘’Bilmediklerimi sorup öğrenmekle ve utanmamakla’’ demiş. (syf. 210)

Sözü dinleyenin mizacına uygu söyle. Seni dinleyen kişinin seviyesinden yukarıda bir şeyden söz etme. (syf. 211)

Her zaman doğru söyleyen kimse çok değerlidir. Ama yalancılığıyla ünlenenin sözüne kimse güvenmez. (syf. 212)

Bahtiyar olanlar, kendilerinden evvel gelip geçenlerin yaşantılarından ders çıkarıp ibret alanlardır, sonra geleceklere ibret olanlar değil. (syf. 214)

Erdemli fakat pinti olan kimsenin ayıbı herkesin gözüne çarpar. Bir cömertin kusuru çok olsa bile cömertliği onun kusurlarının hepsini örter. (syf. 218)

Öğütlerimizi görünüşte size yaptık, ama hakikatte bunların tümünü kendimiz için söyledik. (syf. 219)

Aktaran: Muhammed Furkan Kâhya

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Kasım, 2017 , 26/02/2018

    Molla Câmî hazretlerinin “Gülistan” dan esinlenerek kaleme almış olduğu “Baharistan” da bu minvalde tavsiye edilir.
    Saygılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir