Dönüşüm

Künye: Dönüşüm, Franz Kafka, Çeviri: Ahmet Cemal, Can Yayınları, Nisan 2015, İstanbul.

***

Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. (Sf. 19)

Gregor, her iki yana da: “Tamam, hazırım,” diye yanıt verdi ve sözcüklerin arasına uzun aralar sokarak, sesinin tüm çarpıcı yanlarını gidermeye çalıştı. (Sf. 23)

Kapının kapandığı duyulmadı; herhalde büyük bir felaketle karşılaşan evlerde âdet olduğu üzere, kapıyı açık bırakmış olacaklardı. (Sf. 31)

Pek uzakta olmayan nesneler bile gün geçtikçe gözünün önünde gerçekten daha bir belirsizleşmekteydi; eskiden her bakışında karşılaştığı, manzarasını lanetlediği karşıki hastaneyi artık hiç görmez olmuştu ve sessiz ama tümüyle kente özgü bir hava taşıyan Charlotte Caddesi’nde oturduğundan kesinlikle emin olmasaydı eğer, penceresinden kurşuni gökyüzü ile kurşuni yeryüzünün ayırt edilemez biçimde birleştikleri bir ıssızlığa baktığına inanabilirdi. (Sf. 49-50)

Gregor kız kardeşiyle konuşabilseydi ve onun kendisi için yapmak zorunda kaldığı her şey için teşekkür edebilseydi, o zaman hizmetleri karşısında bu denli ezilmeyecekti; oysa şimdi bu hizmetlerden ötürü acı çekiyordu. (Sf. 50)

Babası, kendine özgü bir inatla, üniformasını evde de çıkarmamakta direniyordu; ve robdöşambr kullanılmaksızın asılı dururken, baba tepeden tırnağa giyinmiş olarak yerinde duruyordu, sanki hep işinin başına dönmeye hazırdı ve burada bile amirinin sesini bekliyordu. (Sf. 64)

Daha önce hiç oda kiralamamış olan ve bu nedenle de konuklarına nezaket göstermeyi iyice abartan anneyle baba, her zaman oturdukları koltuklara bile oturmaya cesaret edemediler; baba, sağ elini önü kapalı üniforma ceketinin iki düğmesi arasına sokarak kapıya dayandı, anneye ise adamlardan biri bir kotluk verdi ve koltuk adamın rastgele bıraktığı yerde kaldığı için, kadın da kenarda bir yerde oturmuş oldu. (Sf. 72)

Gregor biraz daha ilerledi ve kız kardeşinin bakışlarıyla karşılaşmak ümidiyle, başını yere yapıştırdı.  Müzikten bu denli etkilendiğine göre, bir hayvan mıydı gerçekten? (Sf. 73)

Saat kulesinde sabahın üçü vurulana değin bu bomboş ve huzur verici düşünceler içerisinde kaldı. Pencerelerin dışındaki dünyanın aydınlanmaya başladığını da görebildi. Sonra başı, elinde olmaksızın tamamen önüne düştü ve zayıf soluğu, burun deliklerinden son kez çıktı. (Sf. 79)

“Şey” diye karşılık verdi kadın; gülmekten neredeyse konuşamayacaktı, “yani şu yan odadaki şeyin buradan nasıl çıkarılacağını düşünmenize gerek yok diyecektim. O iş tamam.” Bayan Samsa ile Grete, sanki yazmaya devam etmek istiyormuş gibi yeniden mektuplarına eğildiler; gündelikçi kadının şimdi her şeyi ayrıntılarıyla anlatacağını anlayan Bay Samsa, elini uzatarak kararlı bir ifadeyle bunu yapmasına engel oldu. Kadın, anlatmasına izin verilmeyince acelesi olduğunu anımsadı ve alındığını açıkça belli ederek “Herkese iyi günler”, diye bağırdı, hızla geri döndü ve müthiş bir kapı çarpmasıyla evden çıktı. (Sf. 83)

Aktaran: Muhammet Emin Oyar

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Zahra Sadat , 06/10/2015

    ”Gelgelelim insan hep hastalığını ayakta geçirebileceğine inanıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir