Carl Gustav Jung’un Aforizmaları

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatrist ve psikanalisttir. Modern psikanalizin öncülerinden biri olarak kabul edilen Jung, derin analizleri ve insanın bilinçaltını keşfetme konusundaki çalışmalarıyla tanınmıştır. Ona göre, yaşamın zorlukları, kişinin kendini keşfetmesi ve kemale ermesi için kendisine sunulan fırsatlardır.

Edebifikir okurları için Jung’un modern psikolojiye getirdiği özgün katkıların arka planında yatan zihin dünyasının haritasını ve kapsayıcı bakış açısının yansıması olan aforizmalarını bir araya getirdik.

İyi hissetmek için değil, iyileşmek ve iyi biri olmak için insanı kitap belleyenlere iyi okumalar!  

*** 

* Başkaları hakkında bizi rahatsız eden her şey kendimizi anlamamıza yol açabilir.

* Korkunuz neredeyse, göreviniz de oradadır.

* Eğer bir insan diğerlerinden daha çok şey biliyorsa, yalnızlaşır.

* Düşünmek zordur, bu yüzden çoğu insan yargılar.

* Duygu, bir yandan sıcaklığıyla her şeyi var eden, yani tüm gereksizlikleri yakıp kül eden simya ateşidir, bir yandan da çeliğin taşla buluştuğu, kıvılcımın çaktığı andır: çünkü bütün bilinçlenmelerin ana kaynağı duygudur. Duygu olmadan karanlığın aydınlığa, ataletin harekete dönüşmesi imkânsızdır.

* Mutlu bir hayat bile bir miktar karanlıktan yoksun olamaz ve “mutlu” kelimesi üzüntü ile dengelenmezse anlamını yitirir.

* Çocuklar bir yetişkinin sözleriyle değil, örnekleriyle öğrenir.

* Yaptığınız şeysiniz, yapacağınızı söylediğiniz şey değil.

* Tanrı armağanı aklı, insanın bu en büyük hazinesini küçümsemek gibi bir niyetim yok. Ama karanlığın olmadığı bir dün­yada ışığın bir hükmü olmadığı gibi, tek başına akıl da, anlamsızdır.

* Çocukken saatlerin dakikalar gibi geçmesini sağlayan ne yaptınız? İşte dünyevi uğraşlarınızın anahtarı burada yatıyor.

* Birine uyan ayakkabı diğerini sıkar, her duruma uyan bir yaşam tarifi yoktur.

* Daha iyinin gelmesi için, iyinin bir kenara çekilmesi gerekir.

* Ailenin en büyük trajedisi, ebeveynlerin yaşanmamış hayatlarıdır.

* Dünya, insanları belirli bir davranışa zorlar ve profesyonel insanlar bu beklentileri yerine getirmek için çaba harcarlar. Tehlikeli olan, insanın personasıyla özdeşleşmesidir; örneğin profesör ders kitabıyla, tenor sesi ile özdeşleşir. Bu da onların felaketi olur. Çünkü o zaman insan yalnızca kendi biyografisinde yaşar.

* Siz başınıza gelenler değil, olmayı seçtiğiniz şeysiniz.

* Doğru soruyu sormak zaten bir sorunun çözümünün yarısıdır.

* Dış dünya, içsel olanın yerini alamaz. Bu nedenle, dışsal olaylar açısından yaşamım zengin değil. Onlarla ilgili söyleyecek fazla bir sözüm de yok; anlatsam boş ve içeriksiz oldukları duygusuna kapılırım. Kendimi yalnızca içimde olup bitenlerle anlayabilirim. Yaşamımı benzersiz kılanlar onlar.

* Bir ömür boyu sürecek ayrıcalık, gerçekte olduğun kişi olmaktır.

* İnsanın zorluklara ihtiyacı vardır, bunlar sağlık için gereklidir.

* Ruhun sizin pervasızlığınıza ihtiyacı vardır, bilgeliğinize değil.

* Yalnızlık insanın çevresinde hiç insan olmamasından değil, kendisi için önemli görünen şeyleri anlatamamasından ya da başkalarının kabul edilemez bulduğu bazı görüşlere sahip olmasından kaynaklanır.

* Acı olmadan, bilinç doğmaz.

* Hayat gerçekten 40 yaşında başlıyor. O zaman kadar sadece araştırma yapıyorsunuz.

* Eğer yetenekli biriyseniz bu bir şeylere sahip olduğunuz anlamına gelmez. Bu, bir şeyler verebileceğiniz anlamına gelir.

* İnsanlar kendi ruhlarıyla yüzleşmemek için ne kadar saçma olursa olsun her şeyi yaparlar.

* Hayatta anlamı olan en küçük şey, anlamı olmayan en büyük şeyden daha değerlidir.

* Utanç ruh yiyen bir duygudur.

* Vizyonunuz ancak kendi kalbinize bakabildiğinizde netleşecektir. Dışarıya bakan rüya görür, içeriye bakan uyanır.

* Orta yaş, aşırı baskın egoyu bırakmanın ve insan varoluşunun daha derin anlamını düşünmenin zamanıdır.

* Uyuşturucu ister alkol, ister morfin, ister idealizm olsun, her türlü bağımlılık kötüdür.

* Bütünlük, kişinin varlığının bir kısmını kesip atmasıyla değil, zıtlıkların bütünleştirilmesiyle elde edilir.

* Sağlıklı insan başkalarına işkence etmez, genellikle işkence görenler işkenceciye dönüşür.

* Tutkularının cehenneminden geçmemiş bir insan onları asla yenemez.

* İnsanlar bitkiler gibi büyür, bazıları şıkta, bazıları gölgede. Işığa değil gölgeye ihtiyacı olan çok kişi vardır.

* Kabullenene kadar hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Kınama özgürleştirmez, baskı altına alır.

* Örneklerle yaşayanların vay haline! Onlarda yaşam yoktur. Eğer örnekle yaşarsanız, örneğin hayatını yaşarsınız, ama sizin hayatınızı sizden başka kim yaşayacak? Öyleyse kendi hayatınızı yaşayın.

* İnsan anlamsız bir hayata dayanamaz.

* Ölümden kaçmak, yaşamın ikinci yarısını amacından uzaklaştıran sağlıksız ve anormal bir şeydir.

* Sevginin hüküm sürdüğü bir yerde güç istenci yoktur ve gücün baskın olduğu yerde sevgi eksiktir. Biri diğerinin gölgesidir.

* İnsan, içinde bir anlam görürse en zor sınavlara bile katlanabilir.

* Uzaklaştığımız, kaçtığımız, görünüşte unuttuğumuz şey tehlikeli şekilde bize yakındır. Ve eninde sonunda geri dönecektir, ama yeniden katlanmış bir güçle.

* Kendi karanlığınızı bilmek, diğer insanların karanlığıyla başa çıkmak için en iyi yöntemdir.

* Her birimizin içinde tanımadığımız bir başkası vardır.

* Depresyon siyahlar içindeki bir kadın gibidir. Eğer ortaya çıkarsa onu kovmayın. Onu içeri davet edin, oturmasını sağlayın, ona bir misafir gibi davranın ve söylemek istediklerini dinleyin.

* Bilgeliğin hüküm sürdüğü yerde, düşünmek ve hissetmek arasında bir çatışma yoktur.

* Bilgi yalnızca gerçeğe değil, aynı zamanda hayata da dayanır.

* Her insan hayatı bir potansiyel içerir, eğer bu potansiyel gerçekleştirilmezse, o hayat boşa harcanmış demektir.

* İki kişiliğin buluşması, iki kimyasal maddenin teması gibidir: herhangi bir reaksiyon olursa ikisi de dönüşür.

* Giden kimseye tutunmayın, aksi takdirde gelenle tanışamazsınız.

* Çoğu insanın psikoloji konusunda kendini çok bilgili görmesinin basit bir nedeni vardır: onlar için psikoloji, kendileri hakkında ne bildiklerine bağlıdır.

* Tanrıya bağlanmayan bir birey dünyanın fiziksel ve ahlaki kışkırtıcılığına kendi kaynakları ile direnemez.

* Aklın gerçek tarihi, okunan kitap ciltlerinde değil, herkesin canlı zihin organizmasında saklıdır.

* Ne yazık ki, kelimeleri ezberden öğrenen, deneyimleri kafalarına yerleştiren, sonrasında da mizaçlarına göre kendilerini safça inanmaya ya da eleştirmenliğe kaptıran çok insan var.

* Böylece, dünyayla ilişkim baştan saptanmış oldu: Bugün de o zamanki gibi yalnızım çünkü bazı şeyleri biliyorum ve başkalarının bilmediği ve genelde bilmek istemediği şeylere değinmek zorunda kalıyorum.

* İnsanlar kusuru daima dış güçlere atmaya eğilimlidir, fakat var olmayan bir şey de harekete geçirilemez.

* Işık karanlıksız, iyi kötüsüz olmaz.

Carl Gustav Jung

Kaynaklar: “Dört Arketip”, “Psikoterapi Pratiği”, “Psikoloji ve Din”, “Anılar, Düşler, Düşünceler”, “Feminen Dişilliğin Farklı Yüzleri”, “Keşfedilmemiş Benlik”, “Rüyalar ve Semboller”

 

 

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • lukata , 20/11/2023

    carl haklıydı hala haklı

  • eylem sen neden burada değilsin , 20/11/2023

    iyi güzel de gustav efendi aforizmalar hayat kurtarmıyor işte. hayat, insanın meydana çıkıp yumruğunu havaya savurmasını bekliyor, aksiyon istiyor. çünkü kaosdan besleniyor hayat ve ona dair ne varsa. dışarıya baktıkça rüya gören insanın, rüya içinde rüyalarla başı dertte. artık bırakın sazı sözü de bize biraz da eylemin kodlarından bahsedin lütfen!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir