İlk filozoflar her şeyin ilk nedeni aramışlar. Bu ilk nedenden sonra, doğal olarak onlardan türeyen varoluşun nedenini sorgulamışlar ve böylece düşünsel mekanizma, bir fikir ortaya çıkarmış. Nedeni bulmak, insanın yolculuğunun sonucunun sıhhati açısından elzemdir. Neden, var olana bir mana katar. Mana katıldığında ise yolculuk esaslı bir yapıya sahip olur.
Aristoteles, bu ilk nedene bir amaç bağlamında yaklaşan ilk filozoftur. İnsan ve yaşamı, onun eylemleri ele alındığında Aristoteles için ilk neden amaç bağlamında “mutluluk” ile özdeşleşir. Aristoteles’e göre ilk nedenin amacı mutluluktur.
İnsanlar zengin olmak için, haz almak için, saygınlık için, daha çok mülk için, tanrı veya tanrıların rızası için, eğlenmek için, kendini içinde bulduğu hayatın zor şartlarından kurtulmak için (seçenekler çoğaltılabilir) yaşar. Bütün bu için’lerin altında görünmeyen bir amaç yatmaktadır. İnsan neden zengin olmak ister? Zenginliğin ona mutluluk getireceğini düşündüğü için. Tanrıların rızasını neden kazanmak ister? Tanrılar ondan razı olduğunda dünya ve ahiret yaşamının mutlu bir yaşam olacağını temenni ettiği için. Saygınlık niçin istenir? Saygınlığın mutluluğu getireceği düşünüldüğü için. Peki insan neden mutlu olmak ister? Cevap: Mutlu olmak için.
Yani mutluluğun mutluluk için istenmesi başka bir amacın olmaması demektir. Araç da amaç da aynıdır burada. Doğal olarak insanın eylemlerinin, çabasının, düşüncesinin en nihai amacı mutluluktur.
İnsan hayatı boyunca sınırsız ve sonsuz sayıda durumla, olayla muhatap olur. Bütün bu durumlarda ve olaylarda mutlu olmak için takınacağı tavırlar belli bir ahlaki düstur içinde olmalıdır. Ancak her olayın gerektirdiği eylem, savunma o olaya özgü olmalıdır. Yani bir olayda faydalı olacak ahlaki tavır, bir başka olayda kişinin zarara uğramasına yol açabilir. Tekil her durum, tekil her durumla özdeşleşir ve bu özdeşleşme başka bir tekil durum devreye girdiğinde devreden çıkabilir.
O nedenle kişi tekil durum bazlı düşünmekten çıkmalı ve bütün tekil durumları, olayları kapsayacak bir ahlaki ilkeye, tavra sahip olmalıdır. O ilke öyle sağlam olmalı ki hangi durumla, olayla karşılaşırsa karşılaşsın neticesinde zarara uğramamalı, kötü bir pozisyona düşmemeli ve ahlaki olarak yanlış bir davranış içine girmemelidir.
İşte Aristoteles, Büyük Etik (Magna Moralia) kitabında kişiyi mutluluğa götürecek karakteri ele alır. O karakter hangi ilkeye sahip olmalıdır ki ömrü boyunca ahlaki bir pozisyonda yer alsın ve her zaman sahip olduğu mutluluğu koruyabilsin.
Çünkü Aristoteles’e göre mutluluk, yaşam boyu süren bir erdeme uygun eylem etkinliğidir. Bu da ancak ilkeli bir karakterle mümkün olacaktır. Tekil durumların hepsi gelip geçicidir. İnsan mutluluğa gelip geçici anlarla, olaylarla, hazlarla ulaşamaz. Ancak sahip olduğu karakter, ilkeler gelip geçici olmayacak, onunla bir ömür birlikte olacaktır, böyle olunca mutluluk bir ömre yayılacaktır.
Büyük Etik, kadim bir filozoftan ilke, karakter üzerine ders kitabı.
Yasin Taçar