Modern Felsefe
Günümüzü ve ülke olarak içinde bulunduğumuz durumu anlamlandırmakta zorluk çekiyor ve nereye gittiğimize dair bir fikre ulaşmak istiyorsak, çağımızın felsefi
Günümüzü ve ülke olarak içinde bulunduğumuz durumu anlamlandırmakta zorluk çekiyor ve nereye gittiğimize dair bir fikre ulaşmak istiyorsak, çağımızın felsefi
I. Biri, çağdaş neslin şaşırtıcı bir biçimde tarihi bilmediğini tespit etti. Belki bu tespitin gerçekliği Filistin meselesinden başka hiçbir yerde
Destanlar bir milletin inanç, duygu, düşünce, hayal ve hedefleri doğrultusunda gelişir ve şekillenir. Ortak bir zihnin ve muhayyilenin mahsulü olmaları
Bu yazıda Türkçeyi yazı ve edebiyat dili hâline getiren, 13. ve 14. yüzyıllarda ömür sürmüş üç sûfî şairden; Yunus Emre,
Yedinci Kitap – Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında
Dilden Önce Din ve İl Yazının başlığı Anadolu’yu işaret ediyor. Anadolu (Anatolia) gündoğumu, güneşin doğduğu yer anlamında bir isimdir. Oğuz
“Dünya düzeni” dediğimiz tarihsel gerçeklik somut bir şekilde ifade edilemez. Düzen; ekonominin, politikanın, kültürün, bilimin veya başka bir etkenin işlemcisi,
Kelimelerin başı bir. Eksiği olmayana, tam ve kâmil olana, yarımın zıddına bir diyoruz. Diyoruz ama bir’in anlamına dair düzgün bir
Bugün, birçok insan, teknolojiyle birleşen yapay zekânın, görsel sanatlardan edebiyata, müzikten performans sanatlarına kadar geniş bir alanda kreatif bir güç
Klingemann ve Hiç Var Olmayan Portreleri Mario Klingemann Alman bir sanatçı olup yapay zekâ hareketinin önde gelen isimlerinden. Çalışmalarında yapay
Sanatta Yapay Zekâ-İnsan İş Birliği İlk yazımızda transhümanizm, yapay zekâ ve sanat birlikteliğinin olası fayda ve zararları ile ilgili bazı
Transhümanizm, en genel anlamıyla insanların teknolojiyi kullanarak kendilerini ve yaşamlarını geliştirmeyi amaçlayan bir felsefe olarak tanımlanır. Bu felsefenin temelinde, insanların
XXI. yüzyılın en önemli gelişmelerinden biri kabul edilen “İnsan Genom Projesi”, DNA yapısının ve çalışma biçiminin üzerindeki araştırmaları, yeni teknoloji
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların