Dinle Bizi Dış Mihrak!
Yokuş Çayevi Yayında Biz sokağın nabzını ölçerek ilerleriz. Biliriz Kadıköy’ün arka sokaklarında karton taşıyan adamların yüklerini. Onlar ellerini her daldırdığı
Yokuş Çayevi Yayında Biz sokağın nabzını ölçerek ilerleriz. Biliriz Kadıköy’ün arka sokaklarında karton taşıyan adamların yüklerini. Onlar ellerini her daldırdığı
Ensenizi kollarsanız paçanızı kaptıracaksınız! Türkiye’nin üzerinde bir kara bulut dolanıyor. Az önce aldığımız bir habere göre Amerikan Büyükelçiliği‘ne bombalı bir
Emre Baştuğ Her an dünyanın bir başka ülkesinden çıkabiliyor. Kendi dahi bulunduğu yeri karıştırırken biz nasıl bilelim nerede olduğunu. Bu
Günah Şehri Kadıköy’ü Bir Kez Daha Meleklerle Kuşatmak İçin 12 Ocak 2013 Cumartesi günü, zemherinin kendini iyice hissettirdiği karlı İstanbul
*5 Ocak Cumartesi sokakları ele geçirmek için Kadıköy’deydik. Saat 17.00 sularında Sulhi Ceylan, Kadıköy sokaklarını arşınlarken, bu günahkâr şehri nasıl
Ne mi oldu? Öncelikle hâlâ canımız sıkılıyor. Dünyayı bir kaşık suda boğma isteğimize engel olamıyoruz. Sonra mı, sonra yeni bir
15 Aralık 2012 Cumartesi günü Edebifikir müdavimleri Onur Peyk, Davut Bayraklı ve Muharrem Cezbe birlikte Piyer Loti’de kahve içtiler, Üstad
1. Sulhi Ceylan’ın “No woman, No cry!” başlıklı bir kitap yayınlayacağı yönünde söylentiler her sene konuşuluyor. 2. Davut Bayraklı’nın gizli bir Fenerli
Davut Bayraklı da O Yolun Yolcusuymuş! * 13 Kasım 2012 Salı günü Edebifikir‘in üç kalemşörü büyük muharrir Muharrem Cezbe, şair Sulhi Ceylan, bir
Nobel ödüllü yazarların imzalamadığı kitapları imzalamak için Edebifikir’den arkadaşlarla tarihî yarımadaydık. Büyük muharrir, üstad, mümtaz kalem Muharrem Cezbe beyefendi de bizimle
[Edebifikir Haber Ajansı] Gazetecilikte gösterdiği kıymetli istidadıyla göz dolduran, Edebifikir’in prenslerinden Emre Baştuğ’un İzmir şehrimizin Selçuk Kazasına bağlı Şirince Köyü’nde bulunduğu rivayet ediliyor.
[Edebifikir Haber Ajansı] Şiir Akşamı İzlenimleri * Edebifikir, Kadıköy rıhtımında halka doğru şiir okudu. Edebifikir olarak okuduğumuz iki şiir, bize şiirin sokağa
“Yaptığın iş nedir senin?” diye sordu, yastığını özene bezene düzeltirken. Odada gözle görülür bir dağınıklık vardı. Ancak bu dağınıklık içinde