Kul Rabbini bildiğinde, tüm mahlûkat da onu bilir ve ona da itaat eder. Fakat Allah en iyisini bilendir.
Mübarek Şeyh Efendimiz (Allah ondan razı olsun) derdi ki; “Kalbin varlıklardan arındığında (ilahî) Varlık ile dolu hale gelir ve o anda seninle diğer varlıklar arasında bir sevgi ve muhabbet doğar. İhlas ve samimiyet ile Yaratanına yönelirsen, tüm yaratılmışlar iyilik ve güzelliklerini sana, göstermeye başlar.” Biz de deriz ki: Rabbini tefekkür ve teemmülde samimi ve ihlaslı olduğun vakit Cenab-ı Hak kendisini sana açıp izhar etmek suretiyle seni sınayacaktır. Eğer O’nu tanımaya devam eder ve bunda gaflete düşmezsen, evren ve içindeki tüm varlıklar da seni bilip tanıyacaktır. Tüm alem seni sevecek, sana karşı cömertlik ve ihtiram ile davranacak; sana yönelecek, sana boyun eğecek ve seni arzulayacak; seni zikretmekten haz alacak, sana ilgi gösterecek, seninle sevinecek, sana koşacak ve seni zikredecektir. Bunların hepsini kendi gözlerinle göreceksin. Fakat O kendisini açıp izhar ettiğinde, O’nu tanıyıp bilmekte gaflete düşersen, her şey seni görmezlikten gelecek, tanımak istemeyecek, hakir görecek, küçük düşürecek, alaya alacak ve seni zavallı bir konuma mahkûm edecektir. Dahası her şey seni tahkir edecek, aşağılayacak, karşında olacak ve ezecektir.
Ey ‘fakir’ olan sizler, rüzgarınızın tüm rüzgarların ve düşmanların fevkinde olmasını istiyorsanız, sizi imtihan eden Rabbinize bağlılıkta sebatkar ve daim olun. Çünkü O, sizin cehaletinizi bilgiye, acziyetinizi kudrete, fakirliğinizi zenginliğe, zilletinizi izzete, yalnızlığınızı ünsiyete, uzaklığınızı yakınlığa kalbedecektir. Yani Allah (cc) sahip olduğunuz tüm sıfatlar kendi sıfatlarıyla örtecektir. Çünkü O lütuf sahibidir. Ve ihsanı bol olandır. Selam ile.
Kaynak: Şeyh el-Arabi ed-Darkavi, Bir Mürşidin Mektupları, çev: İbrahim Kalın, İstanbul, 1987.