İbn Atâullah el-İskenderî’den Hikmetler

Şeyh, Muhakkik İmam Ebu’l Fazl Ahmet b. Muhammed b. Abdulkerim b. Atâ­ullah el- İskenderiyye buyurdu ki; 

“Hatalardan dolayı Allah Teâlâ’nın rahmetin­den ümidinin azalması, amele itimat ve güve­nin işaretidir.”

“Allah Teâlâ seni sebeplerle halk ettiği halde onlardan uzak durmanda nefsinin gizli bir şehveti vardır.”

“Allah Teâlâ’nın murat ettiği bazı sebeplerden uzak durmayı istemen senin yüce himmetten inişin demektir.”

“Ne kadar tesir eden himmete kavuşulsa da, kaderlerin surlarını aşamazlar.”

“Nefsini tedbirden rahat tut. Senden başkasının Allah Teâlâ sana yapacağını sen kendine yapamazsın.”

“Sana verileceği kesin olunanda (rızık) gayret etmen, senden istenilende (kullukta) ise gevşeklik göstermen kalp gözünün kör olmasına delildir.”

“Israrla talepte bulunduğun halde duânın kabulünün ge­cikmesinden ötürü bana icabet edilmedi diye umutsuzluğa karamsarlığa düşme. Çünkü Allah Teâlâ vereceğine kefil olmuş­tur. Ancak senin ken­dine seçtiğini değil sana uygun olanı dilemiştir. Ve senin istediğin zamanda değil, kendi istediği zamanda sana verir.”

“Zamanı belirlenmiş bile olsa verilen sözün vaki olmaması seni şüpheye düşürmesin. Çünkü şüphe kalp gözünü zedeler ve sırrının nurunu sön­dürür.”

“Sana marifet kapısı açılmış ise amelinin azlığına aldırma. Çünkü Allah Teâlâ sana o kapıyı ancak kendisini tanıtmak için açmıştır. Bilmez misinki marifet sebeple­rini sana gönderen O’dur. Amelleri ise ona gönderen sensin. Senin ona gönderdiğin ibadet nerede, O’nun sana gönderdikleri nerede!

“Allah Teâlâ’dan gelen ilahi varidat hallerinin çeşitliliği sebebiyle amellerin cinsleri de değişir.”

“Ameller ayaktaki suretlerdir. (heykellerdir) O heykellerin ruhları ise ihlâs sırrının bulunmasıyladır.”

“Vücudunu toprağa defin et. Çünkü toprağa gömülmeyen bir tohumun yeşerdiği görülmemiştir.” (Hem toprak ol, hem de toprakta sırlan demektir.)

“Halktan uzak tefekkür meydanına dalmak kadar kalbe faydalı bir şey yoktur.”

“Nefis ve dünya arzuları bir kalbin aynasında izleyip takip ettiyse, o kalp nasıl aydınlık verebilir? Nefsin şehvetlerine ar­zularına bağlı kimse Allah Teâlâ’ya doğru nasıl yolculuk ya­pabilir? Gafletin cenabetinden yıkanmayan kimse Allah Teâlâ’nın huzuruna nasıl çıkabilir? Günahlarından tövbe etmeyen kimse ince sırları nasıl öğrenebilir?”

“Varlıkların hepsi karanlık (yokluk) içinde idi. Onu aydınlatan (var eden) Hakk’ın zuhuru (tecellisi) dir. Kim ki varlıkları görüp içinde veya yanında veya ondan evvel veya ondan sonra Allah Teâlâ’yı görmedi ise o kimse ilahi nurları kaçırmıştır. Marifetin güneşi ile arasına varlıkların bulutu girmiştir.”

“Allah Teâlâ’nın “kahhar” sıfatının bir delili de odur ki; beraberinde olmayan bir şeyle seni perdelemesidir.”

“Her şeyi aşikâre ortaya çıkaran Allah Teâlâ iken bir şeyin onu perdelemesi nasıl tasavvur edebilir.”

“Eğer kâinatı yaratmasa idi, hiçbir şeyin var olma imkânı olmayacaktı.  “Yokluk” özelliği olanın varlığın kendisi olana hicap olması tasavvur edilebilir mi?”

“Allah Teâlâ kısmet ettiği şeyin yanında başka bir şey araması kişinin, cahillikten hiçbir şey terk etmemesi demektir.”

“Seni bir halden çıkarıp başka bir hale koymasını O’ndan isteme. Çünkü o dilerse sen çıkmak istemesen de senin halini değiştirebilir.”

“Ondan istemen onu suçlamandır. Onu istemen ondan gaip olmandır. Ondan başkasını talep etmen ona olan hayânın azlığındandır. Ondan başkasından istemen ondan uzak olduğun içindir.”

“Alıp verdiğin her nefesin yoktur ki o nefeste Allah Teâlâ’nın sende gerçekleştirdiği bir kaderi olmasın.”

“Dünyadan kurtulmayı gözetleme. Çünkü bu, bulunduğun mevkide Allah Teâlâ’yı murakabe etmeni engeller.”

“Bu dünyada olduğun müddetçe keder ve dertlerinin olmasını garipseme. Çünkü dünyaya layık olan sıfat ve özellik onlardır, başkası olamaz.”

“Sonunda başarmanın alameti, başlangıçta Allah Teâlâ’ya rücu etmekdir.”

“Başlangıcı parlak olanın sonucu da parlak olur.”

İbn Atâullah el-İskenderî 

Arapça aslından çeviren: İsmail Hakkı Altuntaş

 

EL‐HİKEMÜ’L ATÂİYYE kitabını PDF olarak buradan indirebilirsiniz.

 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • sussam , 14/03/2013

    hikmet ne güzel bir şey

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir