TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre lâzım kelimesini kadınların gün içinde 149 kez, erkeklerin ise 4 kez kullandığı ortaya çıktı.
Yine TÜİK verilerine göre lâzım kelimesinin dünyanın her dilinde karşılığı olduğu ve tarihin ilk dönemlerinden beri kadınlar tarafından yoğun bir şekilde kullanıldığı belirtildi.
TÜİK’in yaptığı açıklamaya göre Sokrates, eşinin lâzım kelimesinin sürekli kullanması üzerine kendini felsefeye verdiği ve Sinoplu Diyojen’in de evde sürekli lâzım kelimesini duymak zorunda kaldığı için evi terkedip bir fıçıda uyuduğu belirtildi.
Yunan felsefesinin arkasından lâzım kelimesinin olduğunu söyleyen TÜİK, herkesi dikkatli olmaya çağırıp hiçbir lâzımın aslında lâzım olmadığını anlamanın yüksek bir idrak ve şuur meselesi olduğunu belirtti.
TÜİK’in bu açıklamaları üzerine Dünya Kadınlar Birliği tarafından “Kadın ve Lâzım” başlıklı konferanslar serisi başlatıldı. Konferansta tarih boyunca gelişen lâzım kelimesinin anlam değerlerine ışık tutulacağını belirten Dünya Kadınlar Birliği, medeniyetlerin arkasında lâzım kelimesinin olduğunu ve kadınların bu kelimeye meftun olmasıyla erkeklerin dağ ve bayırda yaşamaktan kurtulup şehir hayatı ile tanıştıklarını ifade etti.
Edebifikir Haber Ajansı
Lâzım
(ﻻﺯﻡ) sıf. ve i. (Ar. luzūm’dan lāzim)
1. Gerekli, lüzumlu: İrtifâ-ı kadr için lâzım tevâzu’ âdeme / Şemsi gör kim sâyesin salmış ayaklar altına (Kuyucaklızâde Âtıf Mehmed’den).Henüz gelmemişti, beklemek lâzımdı (Peyâmi Safâ). Sen benim için / Hava kadar lâzımsın (Câhit S. Tarancı).
2. dilb. Geçişsiz fiil.
● Lâzım gelmek: Gerekmek, îcap etmek: Babamın mezarını çiğnemek lâzım gelse yine gideceğim (Nâmık Kemal). Birçok fedâkârlıklara hazırlanmak lâzım geldiğini anlıyordum (Peyâmi Safâ). Anadoluhisarı’nın karşısında büyük bir kale inşâ etmek için lâzım gelen bütün taş, kireç ve harç, usta, kalfa, amele, mühendis herkes gemilerdeydi (Yahyâ Kemal). Lâzım olmak: Gerekmek, gerekli olmak, ihtiyaç duyulmak:Belki her zamankinden fazla lâzım olacak (Peyâmi Safâ). Tâ ki bize her yerden çok lâzım olan bu mâdenle mülk dolsun (Mehmet E. Yurdakul). Lâzım şart: mat. Gerek şart, lâzıme. Lâzım-ı gayr-i müfârık: Bulunması şart olan, terki câiz ve mümkün olmayan. Lâzım (u) melzum: Biri olunca öbürünün de olması şart olan: Yekdîğerine lâzım u melzûmdur müdam / Halkın refâhı saltanatın ferr ü şevketi (Ziyâ Paşa’dan).
● Lâzıme (ﻻﺯﻣﻪ) sıf. Lâzım kelimesinin tamlamalarda ortaya çıkan aynı mânâdaki müennes şekli: Vesâyâ-yı lâzımesini bi’l-itmam odadan çıkar (Hüseyin R. Gürpınar). Bk. LÂZIME.
Kaynak: Kubbealtı Sözlük
Lazım
sıfat (la:zım, l ince okunur) Arapça lāzim
1. sıfat Gerek, gerekli
“Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım.” – O. S. Orhon
2. dil bilgisi Geçişsiz, müteaddi karşıtı
Kaynak: TDK
5 Yorum