Kadınlara Rağmen Eve Kitap Getirme Yöntemleri

Kadınlar, evlerinde emperyalist bir tutum içindedir. Evin her köşesine yayılmak isterler. Mesela yatak odalarındaki tuvalet (makyaj) masası, puf vs. gibi zımbırtılar kadınlara mahsustur. Gardrop ve ayakkabılık kullanımında kadınlar lehine daima bir dengesizlik bulunur. Bu, kadınların evini sahiplenmesinden ileri gelir ki esasen sakıncalı değil, faydalı bir tutumdur. Gel gelelim bir kitap kurdunun da evde asgarî bir konfor alanının bulunması gereklidir. Bundan hareketle her kitap kurdu, kitaplığı kendine mahsus bir eşya olarak annesine yahut eşine kabul ettirmeli, gerekirse çıngar çıkarmalıdır. Tutulacak en salim yol ise kitap kurdunun evlenmeden önce müstakbel eşiyle bu konuda konuşup anlaşmasıdır. Gerçi sonradan, söz konusu anlaşmaların tek taraflı olarak bozulduğu çok olur ama kaderden de kaçılmaz!

Sözün burasında, kadınlar içerisinde de kitap müptelaları olduğu ve bizim “kadınlara rağmen” diyerek cinsiyetçi bir tavır içerisinde olduğumuz iddia edilebilir. Ancak bizim cinsiyetçi bir tavır içerisinde olduğumuz doğru değildir. Çünkü kadınların kitaplara karşı tavrının geleneksel/sosyolojik bir tavır olduğu belli bir olgudur. Bunu inkâr etmek faydasızdır. Dursun Gürlek’in “Ayaklı Kütüphaneler” eserini açıp bakınız, orada kadın “kitap kurtları”nın erkek “kitap kurtlarına nispeti nedir? Sıfır! Evet, bir tane bile kitap mecnunu kaydedilmemiştir. Elbette bugün durum değişmektedir, kitabın toplum hayatındaki yeri değiştikçe kadınların da kitaba alâkası artmaktadır. Hatta bugün kimi kitaplar, kadınlar olmasa kendisine okuyucu bulamayacaktır. Temennimiz o ki kitap müptelalarının Türkiye’de rahat hareket ettiği ve kadınlar tarafından “mobbing”e uğramadığı sosyal şartların tesis edilmesidir. 

Evet, netice olarak, çıngar çıkarmaya cesareti olmayan, kadınlarla anlaşma zemini bulamayan anasının kuzusu ve hanımının pıtırcığı kitap kurtları aşağıdaki tavsiyelerden istifade etmek isteyebilirler. 

1. Eve kitap sokmanın en emniyetli yolu eşine KGSH (Kitabı Güvenle Sokma Haracı) vermektir. Bu anlamda çiçek uygun maliyetiyle mücevherata tercih edilebilir. Özellikle fazla kitap alan okurlar bir buket çiçek almaktan kaçınmamalıdır. 

2. Kitaplar asla ve kata saklanmadan eve getirilmemelidir. Mümkünse bir çanta içinde ya da ceketinizin iç cebinde gizlice eve sokulur. Eşleriniz yemek hazırlarken çaktırmadan kütüphaneye yerleştirilir. 

3. Düğün, nişan, söz gibi günler de kadın dikkatinin kitaptan yana zayıfladığı müstesna zamanlardır. Her kitap müptelası yaz günlerinin bu geri gelmez imkânlarını kaçırmamalıdır. 

4. Kargo ile satın alınacak kitaplar için kesinlikle ev adresi verilmez. İş yeri ya da bir arkadaşın adresi verilir. Daha sonra çaktırmadan eve getirilir. 

5. Kadınların tecessüsünün sizin üstünüzden çekildiği zamanlar önemlidir, bunları muhakkak değerlendirmelidir. Gün düzenlemek, misafir ağırlamak bu kıymetli zamanlardandır. Evde misafir ağırlanırken siz evden bir şey almak, eve bir şey bırakmak gibi bahanelerle yeni kitabı kütüphanenize bırakabilirsiniz.

6. Eşlerin, annelerine ya da AVM’ye gittikleri vakitler kollanır ve yeni alınan kitaplar onlar evde yokken kütüphaneye yerleştirilir. 

7. Cilt kitaplar eve tek tek götürülür ve sonradan anlaşılmaması için ciltler yanyana konmaz. Bu, sevgilileri ayırmak gibi olsa da hayatta kalmaları için en iyi yöntem budur.

8. Suçüstü yakalanınca laf oyunlarına ve çeşitli hilelere başvurulur. Kitapların çok kalmayacağı, emaneten duracağı, hepimiz gibi onların da bir canı olduğu hatırlatılır ve vakti geldiğinde sahiplendirileceklerine dair umut verilir. 

9.  Laptop kullanan kitap kurtları, laptop çantasını bu işe hasredebilir. Rutin olarak halı sahaya maça yahut spora giden kitap kurtları, spor çantasını da bu iş için kullanabilirler. 

10. Eve kitap sokmanın emniyetli yollarından biri de evden kitap çıkarmaktır. Eşiniz kitapları çıkardığınızı görmeli, kitapların tekrar geri geleceğini bilmelidir. Sonra çıkardığınızdan fazlasını -çaktırmadan- geri getireceksiniz. 

11. Bu konuda Asım Cüneyd Köksal hocamız ise şöyle bir yöntem öneriyor:Kitaplar eve poşet poşet değil, her gün kullanılan evrak çantasının içerisinde birkaçar tane olarak girmeli, gece herkes yattıktan sonra ise, ‘kitaplıklar gece büyür’ fehvasınca, raflardaki yerini almalıdır.”

12. Arabanızın bagajı da kitap saklamak için uygun bir yerdir. Eşiniz her türlü önlemi almış ve kendisinden gizli bir çorabın bile eve girmesine izin vermiyorsa kitaplar arabanızın bagajında bir süre bekleyebilir. Eşiniz sıkı yönetimi kaldırdığında kitapları gizlice eve sokabilirsiniz. 

13. Eğer bir psikopat ile evliyseniz ve eşiniz kitaplığınızdaki kitap sayısını biliyorsa yapacak hiçbir şey yoktur. Zamanında “evet” demekle kendi idamınızı onaylamışsınız. Dizi izlemek en iyi seçenek. Böylece zamanla kitaplardan da soğursunuz. Artık bir loser’sınız.

14. “Baskıya karşı baskı” diyebileceğimiz bir taktik kimi kalplerde etkili olabilir. Sizin kitap müptelası olmanıza mukabil, muhatabınız olan kadın da elbiseye, mutfak eşyasına veya bir başka şeye düşkün olabilir. Kitap konusunda baskıyla karşılaştığınızda onun düşkün olduğu mesele tarafından duygusal karşıtlık oluşturun, böylece karşı tarafı psikolojik olarak hazırlamış olursunuz. 

15. Toplumsal baskıyı kırmak, kadınlar cephesini zayıflatmak için toplumsal yetersizlikler, görülen kötülükler, yapılan yanlışlar, işlerde görülen aksaklıklar karşısında kitabı bir argüman olarak masaya getirin. Meselâ “İmamın hitabeti kötüydü, evinde bir kitaplık bile yoktur Allah bilir, okumazsan böyle olur”, “Aşçının dahi yemek kitaplığı olacak kardeşim!”, “İyi anne olmak için ‘Bağırmayan Anneler’i okumak yetmiyor ki!”, “E prompter cihazına bağımlı olur tabii, iki satır okumayan adamdan ne beklenir?” gibi psikolojik baskı oluşturacak argümanlar geliştirin, bunları kendi güncel durumunuza uyarlayın. 

Edebifikir

DİĞER YAZILAR

22 Yorum

  • öylesine okur , 14/09/2021

    erkekte kadında evleneceği kişi kitap okumuyorsa evlenmesin. olaysız dağılalım. yazı biraz gereksiz. üzgünüm edebifikir.

  • şeyma , 12/09/2021

    kafayı yemişsiniz

  • Sorguç , 11/09/2021

    Sulhi Hocam metin altını bir panayır kavgasına dönüştürmeyi arzu ettiği için bu yazıyı kaleme almış olabilir mi?

  • Azra , 09/09/2021

    Gerçek bir kitapkurdu olmadığınız o kadar belli ki. Konuyu magazinleştirip dikkat çekme kısmında kalmış süsleyip püslemişsiniz. Tebrikler ! Bu haliyle aksesuarlarını vitrine dizip dizip bakan bundan memnuniyet duyan bir ev hanımından farklı değilsiniz, üzgünüm. Gerçek bir kitapkurdu olsaydınız, zamanında kurduğu fıkıh heyetinde kızının meşveretine danışmadan karar vermeyen Kadıları(kadın değil kadı), babasının öğrencisiyle evlendikten sonra eşi kayınpederine ders okumaya gitmek istediğinde gerek kalmadığını bundan sonra kendisinin onu okutacağını söyleyen hatunları bilirdiniz. Gerçek kitapkurtları gerçekten çok ve gerçekten kaliteli okudukları için böyle saçma genellemeler yapmazlar. Renginizi belli ettiniz.

    • z.o. , 09/09/2021

      Bence biraz karşı saldırıya geçmeden önce bu var olan güruhu da göz ardi etmemek gerek. Tamam belki kitap diyince artık gözü seğiren bir anneye sahip olup her kargoda ‘ yine mi kitap, daha kac tanesini okudun” adlı üç saatlik nutuk dinleyen birisi olarak buradaki müzmin bekar erkek konumuna düşüyor dahi olsam bu eliştiriye muhatap bir cok insan tanıyorum kendim de dahil. Istisnalar elbette kaideyi bozar – ki bozmuyorsa da bozmalı, bozsun- , ama varlığını ortadan kaldirmaz ne yazık ki. Bir de su acidan bakarsak ademde alem gizlidir ve alemi okumak da her kisinin degil er kişinin halkıdır varsın hakiki kitap kurtlari erkekler olsun insan kendini okuyamadiktan sonra kadın olmuş erkek olmus ne fark eder. Biz kendimizi okuyan, hic olmazsa okuyabilenlerle beraber olanlardan olalım. Sevgilerle

    • Arza , 10/09/2021

      1) azra hanım, verdiğiniz iki örnek de kitapkurdu olmakla alakasız örnekler. iki tane ilim sahibi hanımefendinin varlığından bahsetmişsiniz, muhtemelen bu kişiler ilmi satırdan değil sadrdan almışlardır; zira gelenekte ilim böyle aktarılır. kaldı ki bu yazıda kadınların cahil oldukları îmâ edilmiyor. şu hâlde kadınların büyük ekseriyetinin kitap düşmanı olduğu gerçeğini reddetmek ve sözde erkek egemenliğine isyan etmek yerine, hemcinslerinizi bu hususta bilinçlendirmeniz daha doğru olur. belli ki “kitapkurdu” olmayı önemsiyorsunuz.

      2) bu tür polemik türü yazılara karşı en etkili cevaplar zekanın eşlik etmesiyle ortaya çıkar, öfkenin değil.

      3) “mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez.” imam gazzali (rah)

    • Azra , 10/09/2021

      1) Arza bey, velev ki dediğiniz gibi olsun, satır yerine sadırdan almış olsunlar, bu sizi kitap düşmanı yapar mı? Sadır ile kast ettiğinizin ilim meclisleri olduğunu varsayıyorum, zira ilham veya salt ezbere dayalı bilgi, fıkıh gibi bir alanda itibar edilecek cinsten değildir, fıkıhta muhakeme elzemdir. İlmin kadim zamanlardan beri kitaplarda muhafaza edildiği herkesin malumudur. Bu iki hanım ve ilimlerinden bahsetmem tabiki kitap okuyor ve kitabı seviyor olmalarıyla yakından ilişkilidir.

      Halen daha hem yazıda kullanılan hem de sizin kullandığınız dilin ne kadar itici olduğunun farkında değilsiniz. Kitap düşmanı da nedir? Basbayağı hakarettir.

      Yanlışınız var, kitapkurdu olmayı önemsemiyorum. Bir kimse kitapkurdu olur veya olmaz, kendi bilir. Fakat çok az insan kitaplardan nefret eder. Siz kitapkurdu olmayan kadınları bambaşka bir yerde konumlandırıyorsunuz. Neden bazı erkeklerin kitapkurdu olma bahanesiyle belki de sorumluluklarını ihmal ettiği, kadınların da buna dayanamadığı ihtimaline odaklanmıyorsunuz? Misal…

      2) Doğru, fakat öfke aynı zamanda bir reflekstir. Haksızlığa karşı tepki vermenize sebep olur. İmam-ı Şafi Hz, “Öfkelenmenin icap ettiği yerde öfkelenmeyen merkeptir.” buyurur. Öfkenin gerekli ve hayırlı sayıldığı yerleri incelemenizi tavsiye ederim. (İhya-u Ulumiddin, Zemmil Gazab vel Hıkd vel Hased, 2. Beyan)

      3) İmam-ı Gazali Hz’nin “Mantık İlmi” adı altında filozofların insanları nasıl saptrıdığını fark etmesi üzerine yazdığı bir eseri var: Tehafütul Felasife. Çok ağır bir eserdir. Türkiye Yazma Eserler Kurulunun tercümesi var. Okumanızı tavsiye ederim.

  • nc , 09/09/2021

    Hiçbir sebep yokken, buradaki yazınızdan ilham alarak eve gizli kapaklı yollarla kitap getirmeye yeltenir, getirdiği kitapları da yine ön yargıları yüzünden paylaşmaz, eşinden bile sakınırsa “Erkeklere Rağmen Evden Kitap Çıkarma Yöntemleri” başlıklı bir reddiye yazarım yazınıza. Ben kendisini böyle alengirli işlere girsin diye beklemiyorum. Her kim merdâne, gelsin meydâne. Sevgiler.

    • nc , 20/10/2024

      ayy sen ne kadar tatlı bir şeysin öyle. hanimiç hanimiç hanimiç. 😒😒😒

  • H. G. , 08/09/2021

    Dediklerinizde az çok haklısınız malesef ki. Umarız kadınlar da gerçek bir kitap kurdu olur fakat değinmeden geçemiceğim bir durum var günümüz üniversiteli birçok kadından duyduğum ve artık sürekli duyduğum için midemi bulandıran birkaç cümle var izninizle arz edeyim: ‘Çeyizim kitap olacak’, ‘Evlenince mehir olarak kitap isteyeceğim’ ve de güzel görünümlü kalabalık kütüphane fotoğraflarına hitaben ‘benimde böyle kütüphanem olacak / var bir hayalimiz’ gibisinden cümleleri çok duydum ve artık gerçekten midemi bulandırıyor şu yorumu yazana kadar bu cümlelerin sizi haksız çıkardığını düşünüyordum ama şimdi düşününce hiçte öyle değil zira hiçbir kitap kurdu erkeğin ya da kitap okumayı seven erkeğin bu cümlelerin erkek versiyonunu kurduklarına ne sosyal medyada ne de başka bir yerde şahit olmadım. Bu cümlelerin erkek versiyonu şunlar olabilir (dikkat! okurken kusabilirsiniz yanınıza poşet alın): ‘Hatunumla dizi izlemek yerine kitap okuyacağız’, herhangi bir karşılıklı oturma köşesi fotosuna hitaben ‘Hanımla şöyle bir köşemiz olacak ve biz her akşam bu köşede kahvelerimiz eşliğinde kitap tahlilleri yapacağız’ ya da kalabalık bir kütüphane fotosuna karşılık ‘abi bu nasıl bir güzelliktir’ minvalinde cümleler ile hiç karşılaşmadım. Peki soru şu: ‘Böyle cümleler kurmanın kitap kurdu olmaya ne zararı var, kitap kurdu olmaya zararından ziyade insanın kitap kurdu olduğunu göstermez mi?’ Cevap: Gerçek bir kitap kurdu böyle cümleler kullanmaz çünkü kitap hayatına o kadar yerleşmiştir ki bunlar aklına dahi gelmez. Bu cümleler aslında o kişilerin kitapsız bir hayatta düşünebildiklerinin bir göstergesidir. Gerçek bir kitap kurdu için zannımca kitap okumak nefes almak gibidir, gerçek bir kitap kurdu kitap okuyamadan bir gün geçiremez, kitap okuyamadığı gün kendisini uyku tutmaz. Gerçek bir kitap kurdu tarifime bakınca ben bir kadın olarak malesef ki kitap kurdu değilim. Yani bu yazıda da haklısınız. Umarım en kısa zamanda gerçek bir kitap kurdu olurum/oluruz.
    Not: Gerçek bir kitap kurdunun özellikleri yine kendi zannımca bu yazdıklarımla sınırlı değildir. Ben sadece bir – iki özellik belirttim.

    • yolcu , 08/09/2021

      H.G., bunu, “umarım kadınlar da gerçek bir kitap kurdu olur” cümleniz üzerine yazıyorum.

      “kitap kurdu” olmamayı bir eksiklik olarak mı görüyorsunuz? aralarında üst alt ilişkisi kurmadan yalnızca farkı tanımak — çok daha temiz
      kadınların çok daha hızlı ve keskin bilgi edinme yolları var. belki de bu yüzden onlara erkek cinsine gerektiği gibi çok kitap gerekmez.

    • H. G. , 09/09/2021

      yolcu, kitap kurdu olmamanın eksiklik olup olmaması değişken bir durumdur bazı yerlerde eksiklik değil, bazı yerlerde ise eksikliktir. Kesin olarak eksikliktir diyemeyiz diye düşünüyorum. Bahsi geçen “çok daha temiz ve çok daha hızlı ve keskin bilgi edinme yolları” nelerdir? Bu bilgi yolları yorumunuzdan anladığım kadarıyla sadece kadınlara hastır erkekler bu yolları kullanamaz ve bundan sebep kadınların erkekler kadar kitap okumalarına gerek kalmaz. Eğer gerçekten böyle yollar varsa ve bu yollar erkeklerin kullanamayacağı yollarsa dediklerinizde haklısınız. Öyle değilse şartlar eşitlenir ve kadınların da kitap okuma noktasında -arzu ediyorlarsa, ihtiyaç varsa- erkeklerle aynı konuma gelmeleri gerekir diye düşünüyorum.

    • yolcu , 09/09/2021

      aslında söylemek istediğim yalnızca birinden birini erişilmesi gereken bir nokta olarak görmemek gerektiğine dair. herkes farklı, işte bu.

      insanların davranışlarından onları o davranışa sürükleyen motivasyonun ne olduğunu bilemeyiz. bu yüzden diyorum ki bırakalım çeyizi kitap olsun, mehir olarak kitap istesin ya da sadece görüntüsü güzel diye kitaplık dizsin. değil mi ki sadece güzel olanı seyir etmek de insana bir enginlik hissi verebilir.

      size şunu söyleyeceğim, çok pis bir geçmişim var: kadın düşmanlığı taşkınlık istila ezme… bunlar insanın kendisini de çevresini de yoruyor. o yüzden kimse bunlara düşmesin.

      yani kendimize de başkalarına da izin verelim. ne diyorlar: su akar yolunu bulur. selamlar selamlar selamlar

    • H. G. , 09/09/2021

      Eyvallah. Öyle olsun..

    • yolcu , 12/09/2021

      merhaba inşallah yorumu göreceksiniz. iletişim hatalı sonlandı. bunun için geldim.

      sözün size nasıl etkidiğini bilmiyorum. o yüzden bir pürüz olduysa hakkınızı helal edin. benden yana zaten hiç sıkıntı yok.

    • H. G. , 12/09/2021

      Hiçbirimiz cevaplarımızın karşımızdakini nasıl etkilediğini bilemez.
      Helalliğe sıra gelince estağfirullah helal olsun. Sorun yok inşallah.

  • yolcu yolcu yolcu , 08/09/2021

    annem de kitap okuyorum diye bana üzülüyor :))

  • Pörsümüş Beyaz Kulaklık Jakı , 08/09/2021

    Bu metin bekar erkekler için hazırlanmış bir komplodur.

  • Bilmesendeolur , 08/09/2021

    Ne garip…

    Evine Ayan beyan kitap getirmeğe muktedir olamayan adam niçin okuduğunu iddia ediyor?
    Erkliğin mebdei olan okuma eylemi yuvanın saadetine pranga görülüyor?
    Evde kitap istemeğen hatun şahısla izdivaç neden?

  • İhsanbul , 08/09/2021

    Çoğu kadın aksesuar sever. Kitaplar aksesuar niyeti ile rafları süslüyor ise çoğu evde sıkıntı çıkmaz. Hele ki sırt ölçüleri aynı, kapak renkleri birbirine uyumlu ise harika! Evde entelektüel bir yaşam sürüldüğü düşüncesi gelenlerin zihninde canlanabilir. Üstelik estetik olarak da güzel bir görüntü sunar bakanlara. Hele bir en çok satanlar listesinde bulunan bir iki imzalı kitap çok da ilgi çekebilir.

    Ancak okunacak kitaplar birikmeye başladıysa raflarda, kitap okumaya zaman ayrılmaya başlandı ise zihnindeki “dönüşüm” gerçekleşmeden evlerde yukarıda yazılı durumları gerektirecek hadiseler yaşanabilir.

    Editörümüzden bir de “Evde bulunması sakıncalı olmayan kitaplar” listesini yayınlanmasını bekliyoruz. Belki bu tür kitaplardan oluşturulacak set arkasına başka kitaplar gizlemek isteyebilirsiniz.

    • Cıngarizm , 08/09/2021

      Akşam yemeği bulaşıklarını yıkayıp, çocuklarla ilgilendikten sonra kocam kütüphanesinde hürdür

    • cazz , 09/09/2021

      Yorumum en aşağilara düşmüş. Niye ki

      Ayrica “cinsiyetçi bir tavır içerisinde olduğumuz iddia edilebilir.” derken farkında olmadan cinsiyetsizlik söylemlerinin de onemsenmesine âlet olunacağını ifade etmek isterim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir