Dönüşüm kaçınılmaz. İdrak seviyesi değiştikçe, insan durduğu yeri sorguluyor ister istemez ve kendine yeni bir konum belirliyor. Bazen de idrak seviyesi değişmese bile insan kişisel çıkarları sebebiyle ilginç yerlere dönebiliyor. Biz de, yazar ve şairlerimizin kendilerine has sebeplerle nerelere döndüklerini tespit ettik.
***
Necip Fazıl: Bohem hayatından Büyük Doğu idealine
Yahya Kemal: Batıcılıktan kültür milliyetçiliğine
Aziz Nesin: Hafızlık kursundan bâtıl bir idrake
Ziya Paşa: Yenilikçi edebi görüşlerinden Harabad antolojisine
Ahmed Hamdi: Parasızlıktan fikir sefaletine
Yaşar Nuri Öztürk: Ehl-i Sünnet’ten sabah şekerliğine
Faruk Nafiz Çamlıbel: Aruzdan heceye
Kemalettin Kamu: Kâbe’den Çankaya’ya
Behçet Kemal Çağlar: Birinci Cumhuriyert’ten ikinci Cumhuriye’te
Peyami Safa: CHP’den Demokrat Parti’ye
Orhan Veli: Aruz’u mezarında ters döndürdü.
Nazım Hikmet: İstanbul’dan Moskova’ya
Turgut Uyar: Türkiyem’den Dünyanın En Güzel Arabistan’ına
Cemal Süreya: İkinci Yeni’den Kemalizm’e
Ece Ayhan: 27 Mayısçılık’tan sivil şiire
İlhan Berk: Şiirde o kadar döndü ki taklaya geldi.
Sezai Karakoç: O’ndan O’na
Ataol Behramoğlu: Sosyalizm’den Ulusalcılık’a
Özkan Mert: Şiir’den İsveç’e
İsmet Özel: Marks’tan İmam-ı Azam’a
Behçet Necatigil: Her zaman okuldan çalışma masasına döndü.
Attilla İlhan: Kemalizm’de seyri sülük yaptı. İzmir Paris arasında döndü durdu.
Yaşar Kemal: Bir türlü Nobel’e dönemedi.
Orhan Pamuk: Beyaz Türklük’ten Oryantalizm’e ve tarla zenciliğinden ev zenciliğine döndü.
Cemil Meriç: Paris’ten eve döndü.
Hilmi Yavuz: Şairlikten Şeyh-ül İslamlığa
Cem Karaca: Yüzünü Allah’a döndü.
Dücane Cündioğlu: Âlimlikten filozofluğa döndü. Orada da sabit durmuyor.
1 Yorum