Erken Dönem Ütopya Örnekleri Olarak Mitoloji ve Destanlar – II

Ütopya örneği denilince akla gelen ilk eser, şüphesiz Platon’un Devlet’idir. Fakat klasik antik çağ mitolojilerindeki ütopya konularına odaklandığımızda Platon’un çok sonradan geldiğini görebiliriz. Hesiod’un İşler ve Günler’i bunun bir örneğidir.

Dünya edebiyat tarihinde yıllardır söylenegelen mit, destan ve efsaneleri hemen hepimiz duymuşuz ya da okumuşuzdur. Mitler, dünyadaki her kültürün bir parçası olmakla beraber doğal olayları, insanlığın nereden geldiğini, medeniyetlerin nasıl geliştiğini ve olayların neden bu şekilde cereyan ettiğini açıklamak için kullanılır. Mitoloji (Yunanca söz, öykü anlamına gelen mitos ve akıl ile kavrama anlamına gelen logos), mitler olarak adlandırılan kültürel ögeler arasındaki dini masalların ve bu tarz anlatıların incelenmesi ve yorumlanmasıdır. Mitler, belirli bir kültürün bu konularda sahip olduğu inanç ve değerleri ifade eder. Fakat her mit biraz da ütopya değil midir? Bir önceki yazıda ütopyayı tanımlarken, “‘olmayan’  ya da ‘olmayacak olan’ veya ‘olmayacak olan yer’”  tanımını yapmıştık. Bu bağlamda mitleri ele aldığımızda aslında çoğu zaman “olmamış olan” veyahut “olmayacak olan”ı anlatırız. Bu dünyanın üstünde bir dünya, öyle olduğuna inanılan bir yaşam ve doğaüstü özelliklere sahip kahramanlar…

Tarihsel mitler geçmişteki bir olayı gerçekte yaşandığı halinden (tabii gerçekten de yaşanmışsa) daha yüce bir anlam vererek tekrardan anlatırlar. Lâkin bu anlatıların bir ütopya ya da distopya / karşıütopya barındırdığını gözden kaçırmamak gerekir. Bunun bir örneği, Hint destanı Mahabharata’da karşımıza çıkar. Bu destan, Pandava kardeşlerin farklı değerleri sembolize ettiği Kurukshetra Savaşı’nın hikâyesidir. Kurukshetra daha sonrasında Pandavalardan bir tanesi olan Arjuna’nın tanrı Krishna tarafından ziyaret edilip hayattaki amacının söylendiği Bhagavad Gita’da bir mikrokozmosta görülür. Benzer durumları Truva Kuşatması ve Homeros’un İlyada’sı veya Odysseus’un Odyssey’deki eve dönüş maceralarında da görebiliriz.

Mitlerin yanı sıra destanlarda da ütopya bulgularına rastlamak mümkündür. Bir örnek vermeden evvel mit ve destan arasındaki birkaç farklılığı aktarayım:

* Destanlar genel olarak gerçek dünyadan konuları ele alır. Konu içerisinde bazı olağanüstülükler olsa da (burada ütopya devreye girer) tarih sahnesinde bulunmuş kahramanlar anlatılır. Mitler ise yukarıda belirttiğim gibi bu dünyanın üstünde bir dünyayı, yaşamı ve doğaüstü kahramanları ele alır.

* Destanlarda işlenen konular, bizim üzerinde yaşadığımız yahut bildiğimiz coğrafyalarda geçmiştir. (Burada da ütopya devreye girer. Çünkü destanlarda bir yer tasviri yapılırken uçsuz bucaksız, bereketli toprakların, refahın bol olduğu altın çağı anımsatan profili çizilir.) Mitlerde ise olayların yaşandığı coğrafya masalsıdır.

* Destanların ana konusu kahramanlıklar iken mitlerde varlıkların oluşumu konusu işlenir.

Dünya destanlarının en eski efsanesi, ölümün kaçınılmazlığı ve bireyin hayatta anlam bulma girişimi ile ilgili olan Gılgamış Destanı’dır. Gılgamış Destanı Mezopotamya’da, daha sonra bir yarı-tanrı statüsüne yükseltilmiş olan Uruk kralı tarihi Gılgamış ile ilgili Sümer şiirlerinden geliştirildi. Hikâyede Gılgamış, gururlu bir kraldır ve o kadar kibirlidir ki, tanrılar onun alçakgönüllülük konusunda bir derse ihtiyacı olduğunu düşünür. Vahşi bir adam olan Enkidu’yu krala layık bir rakip olarak yetiştirirler ve ikisi kavga eder, ancak bir kazanan çıkmadığı için en iyi arkadaş olmaya karar verirler. Enkidu daha sonra tanrılar tarafından onlara hakaret ettiği için öldürülür ve kederli Gılgamış, ölümsüzlük kavramıyla özdeşleşen yaşamın anlamını aramaya başlar. Sonsuz yaşamı kazanamasa da, yolculuğu onu olgunlaştırır ve krallığına daha bilge, daha iyi bir adam ve daha iyi bir kral olarak geri döner.

Dünyadaki hemen her kültürün mitolojisi ve destanı olmuştur. Antik Yunan ve Roma klasik mitolojisinin batıdaki insanlar arasında meşhur olmasına rağmen bu hikâyelerdeki motifler dünyanın diğer bölgelerinde de bilinmektedir. Yunan mitolojisinde Ateş getiren ve insanlığın öğretmeni olarak bilinen Prometheus’un hikâyesi, Çin’de Fuxi’nin hikâyesi olarak bilinir. Nuwa’nın Çin’de insanları yarattığı hikâye dünyanın bir başka yerinde Maya’nın Popol-Vuh’un tarafından yaratıldığı hikâye olarak biliniyor.

Diğer destan örneklerine baktığımızda da benzer durumları görmemiz mümkündür.  İran edebiyatındaki Şehnâme’de mitolojik unsurlar bir hayli fazladır. Britanya’da bir kehanetle başlayan ve henüz 15 yaşında yerinden oynatılması zor olan kılıcı yerinden çıkaran Kral Arthur’un destanı, Tula ve Selenge nehirleri üzerine inen ilahî bir ışıkla başlayan Göç Destanı… Diğer desten örnekleri ise şunlardır: Türklere ait Alper Tunga, Türeyiş, Oğuz Kağan, Şu Destanı ve hâlâ yazılmakta olan Manas destanı; Almanların Nibelungen’i, Fransızların Chanson de Roland’ı, Rusların İgor’u ve İskandinavların Odin’i…

Sözgelimi; destanlarda olayların kesin olarak bilinmeyen zamanlarda meydana gelmesi birçok anlatıyı da beraberinde getirmiştir. Bu örneklerde de destanların barındırdığı ütopya / karşıütopya profilleri görülebilir. Mit ve destan türlerinin barındırdığı örnekleri detaylı bir şekilde vermek elbette uzun ve meşakkatli bir iştir. Fakat her iki türün de örneklerinde görülen şudur: Ütopyanın, -diğer edebî türlere nasıl işlenmişse- bu iki tür üzerinde de etkisi açıktır.

Yazının başında Platon’un Devlet’inin sonradan geldiğini ifade etmemin nedeni de mitlerin ve efsanelerin M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzaması. Bu tarihlerde Platon’a (M.Ö. 428/7 ya da 424/423) kadar olan süreçte süregelen mitler ve efsanelerdeki ütopyalar, belki bizlere gerçek manada Francis Bacon ya da Thomas More’un ütopya profili gibi tam bir ütopya tablosu vermez fakat bu türlerin de bir ütopya / karşıütopya düşünden faydalandığı gerçeğini bizlere gösterir.

Adem Suvağcı

 

KAYNAKÇA

Cambridge Edebiyat Araştırmaları. (2018). Ütopya Edebiyatı. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.

Kumar, K. (2005). Ütopyacılık. (A. Somel, Çev.) İstanbul: İmge Kitabevi Yayınları.

Kumar, K. (2006). Modern Zamanlarda Ütopya ve Karşıütopya. (A. Galip, Çev.) İstanbul: Kalkedon Yayınları.

Mark, J. J. (tarih yok). World History Encyclopedia. https://www.worldhistory.org/mythology/ adresinden alındı

 

Bir Cennet İdeali Olarak Ütopya – I

DİĞER YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir