[Edebifikir Haber Ajansı/ İstanbul – Kadıköy]
6 Haziran Perşembe günü Edebifikir yine nümayişteydi… Yazarlarımızdan Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün İstanbul’u terk etmesi öncesinde Kadıköy’de, veda ve şiir nümayişi yaptık.
***
Davut Bayraklı ve Mehmet Raşit erkenden gelip eylem hazırlıklarına başlamışlardı. Kadıköy içten içe eylemimize hazırlanıyordu sanki. Öncelikle eylem yerine gidilip ön keşif yapıldı. Allah’tan kimse kapmamıştı rıhtım meydanını. Malum burası Kadıköy, Taksim kadar olmasa da eylem ve eylemcisi çoktur.
***
Saat 19.00 sularında Sulhi Ceylan’da Kadıköy’e varmıştı. Doğru Beşiktaş İskelesinin yanındaki kafeye gidip arkadaşlarına mülâki oldu. Raşit’le göz göze geldiklerinde nedense bir hüzün gelip içlerine oturmuştu.
***
10 dakika sonra Aydoğan K da gözlükleri ile göründü. Omuzunda çantası ve yüzünde kırılgan bir ifadeyle sessizce gelip masaya oturdu. O da Raşit’e bakınca “Demek zamanı geldi, ayrılıkların neden zamanı gelir ki?” diye cevaplayamayacağımız bir soruyu masaya bıraktı.
***
Derken Selman Karabul, Emre Baştuğ, Mücahit ve Mehmet Erikli gözüktü. Herkes de “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak” diye haykırmak ister bir hal vardı. Gözlerimiz Abdullah Karaca’yı arasa da bir türlü umduğuna eremedi.
***
Sulhi Ceylan telefonla Muharrem Evbaş’tan son bilgileri alıyordu. Muharrem 10 kişilik bir ekiple Beşiktaş’tan vapura binmiş ve vapurdakilere Edebifikir bildirileri dağıtıyormuş. Rıhtıma yanaşınca tüm yolcuları eylemimize kanalize edecekmiş. Sulhi Ceylan, bakın burada söylüyorum; “Muharrem büyük adam olacak” dedi.
***
Derken eylem alanına doğru seğirttik. Herkes saatlerini kontrol ediyordu. 19.45 saati Kadıköy için bir milad olacaktı.
***
Beşiktaş vapurunun rıhtıma yanaşması ile nümayiş başladı. Açılış konuşması ve halka hitabı Sulhi Ceylan yaptı. Konuşmasında; yaklaşık 3 yıldır Edebifikir’in Türkiye’deki hayatın, sanatın, edebiyatın ve şiirin soluklarını hissettirmeye devam ettiğini belirtti.
Edebifikir’in can yakıcı meselelerde kurşundan kelimeleriyle, modern hayatın mekanik, bön, kravatlı dünyasına keskin bir kahkaha ile saldırdığını ve saldırmaya devam edeceğini anlattı ve konuyu Raşit’e veda gecesine getirdi. Bugün Raşit için şiirlerimizi okuyacağımızı deklare ederek sözlerini şöyle bitirdi:
“Eğer şimdi biz şiir okuyorsak, bu hâlâ bir kalbimiz olduğunun göstergesidir.
Eğer biz şimdi şiir okuyorsak, okuduğumuz şiirin merhamet olup Kadıköy’ün üzerine yağacağına inandığımızdandır.
Eğer biz şimdi şiir okuyorsak, şiirin şuur köküne gönderme yapıp, şuursuz şiirin olamayacağını göstermiş oluyoruz.
Eğer biz şimdi şiir okuyorsak, Kadıköy bizi dinliyordur ve elbet Kadıköy’ün sokaklarını şiirlerimizde yıkayacağız.”
***
Sulhi Ceylan’dan sonra mikrofona Mehmet Raşit çıktı. Duruşunda ayrı bir asalet ve ayrılacak olmanın verdiği hüzün sesinden okunuyordu. Mehmet Akif’in şiirini okurken “Kadıköy ne ki ben tüm dünyaya gözümü diktim” cümlesi şiirin altından gürül gürül duyuluyordu.
***
Ve Fedai Başkan… Sezai Karakoç’un Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine şiirini Kadıköy semaları ile buluşturdu. Selman, uzun saçları rüzgârla dans ederken kendi yazdığı bir şiiri okudu.
***
Ve Aydoğan K… Evet evet doğru duydunuz. Sonunda bir eylemimize katıldı. Hatta şiir bile okudu. Ama hangi şiiri okuduğunu burada yazmayacağız.
***
Raşit bir şiir daha okumak istediğini belirtince, Aydoğan’dan sonra tekrar sahneye çıktı. Kadıköy hiç bu kadar güzel olmamıştı. Ve İsmet Özel’in bir şiiri…
***
Son olarak Sulhi Ceylan kapanış konuşmasını yaptı. Kadıköy’den vazgeçmediklerini belirten konuşması alkışlarla son buldu.
***
Meraklı gözler arasından çekip giden Edebikifir ekibi, gelecek eylemlerini ve şiirin Kadıköy’e ne kadar yakıştığını düşünüyordu.
***
Sonradan aldığımız bilgilere göre Taksim eylemcileri “Acaba biz yanlış yerde miyiz? Kadıköy’de, Edebifikir nümayişinde olmamız gerekmiyor muydu?” diye kendilerini sorguluyorlarmış.
***
“Ayrılıktı, bizi kördüğüm yapan…”
5 Yorum