[Edebifikir Haber Ajansı]
Şiir Akşamı İzlenimleri
* Edebifikir, Kadıköy rıhtımında halka doğru şiir okudu. Edebifikir olarak okuduğumuz iki şiir, bize şiirin sokağa çıkması gerektiğini öğretti. Sokaklara çıkıp şiir okumalıyız.
* 17 Kasım 2012 cumartesi akşamı, İstanbul sokaklarında çalgı icra eden pek çok kişi vardı. Bir de Edebifikirmüdavimleri vardı ki onlar şiir okudular. Buradan bütün Edebifikir okurlarını, sokaklarda şiir okumaya davet ediyoruz. O ruhsuz kalabalıklar, bir an için olsun yaşıyor olduklarını ve ölümün kendilerine doğru hızla geldiğini hatırlasınlar diye…
* Kadıköy rıhtımında düzenlediğimiz nümayişe, dinamik Türk gençliği de katıldı. Rıhtımda gitarlarıyla şarkı söyleyen bir grup liseli genç, hamurlarındaki parıltıyı ortaya çıkardılar ve bize eşlik ettiler. Hatta içlerinden birisi okunan şiirler karşısında heyecana gelip “bir şiir de ben okuyayım” diye atıldı.
* Greenpeace kızları yoktu cumartesi akşamı. Yoksul çingene çocukları kaldırımları parsellemişti. Kibirli, mağrur yürüyen ruhsuz çiftlerin arasında şen yüzleriyle akşamı karşıladılar bu sevimli çocuklar.
* Davamızın mümtaz kılıcı üstad Muharrem Cezbe; şair Sulhi Ceylan; İstanbul sokaklarından, hayatından içinden, bizden, halkımızdan kıymetli haberleri bütün samimiyetiyle ve delikanlılığıyla çıkarıp Edebifikir sayfalarına aktaran Emre Baştuğ; Edebifikir‘in sadık dostu, okuryazar sorumlumuz, gönül insanı Fedai Başkan rıhtımdaki yerlerini almışlardı nümayiş esnasında. Davut Bayraklı‘nın nişanlısından izin koparabildiği hâlde ne olur ne olmaz diye korkusundan gelemediği sözü dolandı ortalıkta.
* Bahariye caddesindeki Yokuş Çayevi‘ne doğru giderken yolda bir fırından simit tedarik edildi. Yolda Babil Sahaf‘ın sahibi Lütfi abi hatırlanıldı ve onun dükkânına doğru hareket edildi. Babil Sahaf‘ta kıymetli hocamız İsmail Kara‘nın misafir olduğu görüldü. İsmail kara, Edebifikir üyeleriyle gayet vakur ve mütevazı bir şekilde sohbet etti. Hocanın tavrı hürmeti ve muhabbeti artırdı arkadaşlarda. Lütfi abi de her zamanki beyefendiliği ile karşıladı Edebifikir’i. Sorduğumuz dergileri hemencecik bulup çıkardı. İsmail Hoca: “Aradığınız kitap bir gün mutlaka sizi bulur. Bunu unutmayın. On yıl sonra da olsa o kitap mutlaka karşınıza çıkar. Fakat aramayı bırakmayın. Eğer siz kitabı unutursanız kitap da sizi unutur.” dedi. Sohbet ilerledi ve şair İsmet Özel‘den söz açıldı. İsmet Özel’in Taleal Bedru makamıyla okuduğu İstiklal Marşı icraasını dinlediğini ve çok güzel bulduğunu söyledi. Ayrıca “İsmet Bey’in musiki bilgisi olduğu için İstiklal Marşı icrası çok iyiydi. Bizim Kanal 7’de yaptığımız programların başında bir şarkı okurdu. Bunların kayıtlarını sordum geçenlerde Kanal 7’ye bulamadılar. Fakat bu programların kayıtlarını, şarkıların okunduğu kısımlarla beraber ben kendim için almıştım o zaman. İyi ki almışım.“
* Yokuş Çayevi‘ne varıldığında bizi bir sürpriz bekliyordu: Mustafa Çolak, takım elbisesiyle, bir taburede eski hüzünlü günlerini anımsatan bir hâlde çayını içiyordu. Fakat kısa zamanda, bunun o Mustafa Çolak olmadığını anladık çünkü az sonra simitin tadını unuttuğunu itiraf etti.
* Kadıköy rıhtımında tekrar şiir okuma programı yapılmasına karar verildi.
Not: Gitarist arkadaşımız Yusuf Tosun’a teşekkürler.
