1. Sulhi Ceylan’ın “No woman, No cry!” başlıklı bir kitap yayınlayacağı yönünde söylentiler her sene konuşuluyor.
2. Davut Bayraklı’nın gizli bir Fenerli olup olmadığı tartışılıyor. Sürekli Trabzonspor’a olan sevgisini ve bağlılığını ifade etmesinin şüphe çektiği, gizli bir Fenerli olmasının üstünü böylece örttüğü yönünde bir efsane dolaşıyor. Davut Bayraklı’nın Aziz Yıldırım üzerinden Karadeniz futbol mafyası, oradan da Ergenokon’a ve hatta oradan tevekkeli İttihatçılara kadar uzanan derin bir bağlantının içinde olduğu da rivayetler arasında.
3. Mustafa Çolak’ın aslında evlenmediği, evlilikle ilgili yaptıklarının tamamen mizansen olduğu, “Edebiyatçı arkadaşlarla çok sohbet ediyoruz, yazmaya vakit kalmıyor” düşüncesiyle hareket ettiği, yüzyılı değiştirecek bir roman üzerinde çalıştığı, romanına odaklanmak için mecburen böyle bir taktiğe başvurduğu yönünde bir rivayet var.
4. Aydoğan K’nın yazmayı bırakmadığı, çılgın bir deney sonucunda kendisini klonlayıp bu kopyayı “işinde gücünde efendi adam” moduna ayarlayıp Latin Amerika seyahatine çıktığı yönünde kuvvetli bir dedikodu var. Buna göre Aydoğan K yerinde duramayıp taşkınlığını Latin Amerika yollarına vurmuş. SubcomandanteMarcos ile görüştüğü, motorsikletle bütün Latin Amerika’yı dolaşmakta olduğu, İspanyolcasını iyice geliştirdiği, silah kullanmayı öğrendiği, uyuşturucu mafyasının elinde bir müddet esir kaldığı ve ayrıca bu çıktığı macerada tuttuğu günlüklerin şimdiden 3000 sayfayı tuttuğu gelen rivayetler arasında. Adios Amigo!
5. Bilal Can’ın tek bir kişi olmadığı, Türkiye’nin 7 farklı bölgesinde 7 ayrı Bilal Can’ın bulunduğu, bu yedi kişinin de aynı anda iki şiir birden yazabildiği, Bilal Can’ın o kadar çok yazmasının neticesinde evinde kâğıt koyacak yerin kalmadığı, Bilal Can’ın Türkçedeki bütün kelimeleri kullanıp sıkıldığı ve Esperanto gibi yapay bir dil icap edip o dilde de yazdığı, Meksika’da bir kasabada çıkan gazetenin edebiyat sayfasını Bilal Can’ın hazırladığını gören Aydoğan K’nın “Vay…” diye başlayan bir okkalı küfür savurduğu ve hatta Bilal Can’ın üçler, yediler, kırklara karışık vaziyette olduğu rivayet olunuyor.
6. Sulhi Ceylan’ın gizli bir tarikat kurduğu, tarikatına sadece bekârları aldığı, tarikata intisap etmek için metropolde dervişçe yaşamak şartı koştuğu, tarikatına hiçbir kadını almadığı, Dücane Cündioğlu’nun gizlice gelip kendisine intisap etmek istediği fakat Sulhi Ceylan’ın bunu kabul etmediği, Dücane Cündioğlu’nun Sulhi Ceylan’ın kendisini reddetmesi üzerine boşandığını ve bir röportajında “Bir daha evlenmek mi? Allah korusun!” demiş olduğu ve bunun üzerine Sulhi Ceylan’ın intisabını kabul ettiği yaygın rivayetler arasındadır.
7. Muharrem Cezbe’nin gerçekten yaşadığı, 183 yaşında genç bir cin olduğu, Şazeli tarikatına mensup olduğu, Sultan Abdülhamit Han’dan halifelik aldığı, Henri-Frederic Amiel’in 17 bin sayfalık günlük tuttuğunu öğrenince günlük tutmaya başladığı ve günlüğünün şu an 50 binlerde olduğu, İstiklâl Savaşı’nda kâfirlere karşı cihat ettiği, Kaşgarlı Mahmut’un yazdığı bilinen ama bulunamayan dil bilgisi kitabının Muharrem Cezbe’nin 500 bin kitaplık kütüphanesinde bulunduğu, üstadın her gün bir kitap okuduğu meşhur rivayetler arasındadır.