Edebifikir, yeni bir hareketin ateşini yakıyor, çerağına alev taşıyor. Aldığımız manevi işaretler sebebiyle “Aylak Okur Hareketi”ni kuruyoruz. Kuruyoruz derken kurmak zorunda olduğumuzu ifade ediyoruz. Çünkü hiçbir zaman kendimizde irade görmedik. Zira tecelli her zaman elimizden tuttu.
“Aylak Okur Hareketi”nin geniş bir kitleye ulaşmak gibi bir derdi yoktur. Derdi olan bizi bulur zaten. İşte hareketimizin çerçeve ve çehresini takdim eden düsturlar, kaideler, ümitler, dualar…
• Aylak Okur Hareketi’nin amacı insanları aylak bir okur haline getirmektir. Aylaklık dünyayı, aylak okurluk modern okuma kalıplarını gülünç duruma düşürmektir.
• Okumanın amacının salt okumak olmadığı, okumanın kişileri aylaklığa götürmesi gerektiğini her zaman vurgulayacağız.
• Kentler, aylaklık önündeki en büyük engellerdir. Tüm kentlerin yıkılması ise her Aylak Okur Hareketi mensubunun zâti görevidir. Müze evlerde yaşamak ise tüm aylak okurların hayalidir.
• Bir aylak okurunun en önemli vasfı; okuma faaliyetinin çalışmak dâhil her türlü faaliyetten üstün olduğunun farkında olmasıdır. Çok çalışmak, mesai, patron kitap okumanın önündeki en büyük engeldir. Kitap okumayan, ensesi kalın bütün patronlara iki çift duamız var: Allah onları metroya binmeye mecbur etsin, metrobüste ayakta kosun, dürüm ile ayranı denk getirmek zorunda bıraksın! Logar kapağının üstünde arabalarının tekerini patlatsın. Selfi çekinirken telefonları denize düşsün! Gönüllerine pişmanlık ateşi salsın!
• Aylak okur her türlü aylaklığı sever. Eğer bir aylak okur evliyse eve dönerken yoğurt ve ekmek almayı her zaman unutur. Bu unutma hali doğal bir aylak okur tavrıdır. Dünyayı unutmak, dünyaya dair şaşkın kalmak fazilettir, erdemdir. Fazilet kadın, erdem erkek ismi değildir!
• Aylak Okur Hareketi, korsanı destekler. Yayınevlerinin ideolojik kalıplarından, editörlerin hain bakışından yazarları kurtarmak büyük sevaptır! Cemil Meriç’i, Mahmut Ali Meriç’in tasarruflarından ve İletişim Yayınları’ndan kurtaracak babayiğitlere her zaman destek verir.
• Aylak Okur Hareketi, mübarek kitapların AVM’lerde, market raflarında, şehirlerarası dinleme tesislerinde satılmasına iyi gözle bakmaz.
• Aylak okurlar, her caminin kütüphanesi olması gerektiğini, halk kütüphanelerinin camilerin ve çay ocaklarının bir arada olması için dua eder ve çalışır.
• Aylak okur, kitap okumadığı her gün için üzülür ve nedamet duyar.
• Aylak okur, “Ya bana bir kitap tavsiye et ama akıcı olsun!” diyen insanları döver hatta dövmekten beter edip toplum içinde onları rezil eder. Tövbe edene kadar onlarla selamı sabahı keser. Aylak okur, kitap tavsiyesi isteyenlerin ciddiyetinden emin olmak için tedbir alır, her tavsiye ettiği kitap için bir çay ısmarlatır veya ekmek aldırır.
• “Okumaktan murat ne / Kişi Hak’kı bilmektir / Çün okudun bilmezsin / Ha bir kuru emektir” şiiri hareketimizin serlevhasıdır. Miskinlere, kalendirilere, celâlilere, hurûfilere, kiniklere, Diyojen’e, Sokrates’e, Şeyh Bedreddin’e, Katip Çelebi’ye, Ali Emiri’ye, İbnülemin’e, Avni Dede’ye, Nadir Baba’ya, Hatib-i Bağdadi’ye, İbnü Semmak’a, Mükrimin Halil’e ve bütün “Esâfil-i Şark”a ve dahi delilere, sokak çocuklarına, kağıt toplayıcılarına, Paris’i yakan mağriplilere, Moritanya çöllerinde kumdan ve mushaftan başka varı olmayanlara selam olsun!
Edebifikir Haber Ajansı
8 Yorum