Edebiyat sahasında tanış bir dost eli…
Kültür, sanat, medeniyet ve edebiyat düsturuyla yoluna devam eden Yedi İklim dergisi 314. sayısıyla Mayıs ayında da raflardaki yerini alıyor. Osman Bayraktar “Edebiyat Ortamı ve Dergiler” diyerek edebiyatın sadece dergiye dayanmadığını, uzun yıllardır süregelen bir süreç olduğunu ve paylaşımların sadece ürünle kısıtlanmayıp dostluklarla pekiştirildiğini vurgulayarak karşılıyor okurları. Hasan Aycın’ın düşündüren “Çizgi”siyle devam ederken şiir bölümüne geçiyoruz. Hüseyin Bektaş’ın “Geç Gelen Hüzün” adlı şiiri hissetmeye geç kaldığımız duygulara atıfta bulunurken Özcan Ünlü “Fenafillah”, Serdar Kacır “İç”, Hatice Çay ise “Gurbet Bana Sıla” adlı şiirleriyle kendi izleklerine değiniyorlar. Mehmet Tepe “Buradan Bakınca”, İsmail Söylemez “Toprak Islaklığını Emen Uzman Topuklara İnat”, Abdurrahman Ekinci “Burda Bir Toplumsallığın Değişmeyenleri”, Bilal Yavuz “Lâyezal”, Sulhi Ceylan “Derimde Umudu Bir Günah Gibi”, Hayrullah Gürdağ “Nigâh”, Fatih Budak “Ben Yasemen”, Silvan Alpoğuz “Çok Gizli Notuyla Dosya”, Mehmet Sümer “Nisan Ortası Düşünceleri” ve Furkan Özüdoğru “8-9-10 Nisan” adlı şiirleriyle gönül iklimlerimize dokunuyorlar.
Yol hakkını bilenler için…
Usta şair Arif Ay kaleme aldığı yazısında şair Sait Ammar’a değiniyor yaşadığı bir anıdan yola çıkarak. Sait Ammar’ın konuşmalarından kesitler sunarken yazara ait “Terk Etmenin Sessizliği” adlı şiirle son veriyor yazısına. Osman Bayraktar’ın “Yol Hakkı” adlı gezi yazısıyla Petersburg ziyaretinde buluyoruz kendimizi.
Öykü festivali gibi…
Derginin öykü kapısını alışılagelmiş bir şekilde Ali Haydar Haksal ile açıyoruz. “Hayatın Yaprakları Koptu” adlı öyküsüyle ben’e değiniyor, çelişkilerle boğuşan ben’e. Ardından Fatma Tanrıkulu’nun çizgisiyle karşılaşıp rüzgâr da savrulan notalara takılıyor gözlerimiz. Osman Koca’nın “Hurufattan” adlı öyküsüyle devam ediyor rotamız. Kendine has biçemiyle okurlarını karşılayan Koca, aynı vakitte baba olup babasını kaybeden bir adamı anlatıyor. Nuhan Nebi Çam “Deniz Martısı”yla önceki sayılara atfederek yazıyor öyküsünü. İbrahim Eyibilir ise “Müteahhit” ile kentsel dönüşümün getirdiği merhametsizliği “Sen hiç gönlün üzere bir şey inşa ettin mi?” sorusuyla açıklıyor okurlara. İsmail Dermirel’in “Mahpus” adlı anlatısı ise şiirle harmoni edilerek sunuluyor. Selvigül Kandoğmuş Şahin “Gitti Nilüfer” adlı öyküsüyle uzun bir aradan sonra tekrar Yedi İklim’de.
Değerlerimize binaen…
Osman Koca, Selvigül Kandoğmuş Şahin’in Kırk Zamanlar öykü kitabını incelemeye alıyor bizler için “Tematisyen Selvigül Kandoğmuş Şahin ve Kırk Zamanlar” adlı yazısıyla. İnceleme serüveni İsmail Demirel’in kaleme aldığı “Nuri Pakdil ve Sükût Suretinde Şerhi Etrafında” adlı incelemeyle devam ediyor. Genç yaşlardan bu yana Nuri Pakdil ile tanış olduğunu anlıyoruz yazarın. Bu yönüyle de ilgi çekici bir hal alıyor Demirel’in yazısı. Kemal Kahraman “Mülteciler ve Şairler -I-“, Harun Yakarer “Gülşefdeli Yemeni’de Geleneğin Anneleri” adlı incelemeleriyle kapanıyor derginin ilk bölümü.
İkinci perde…
Derginin ikinci bölümünü Raziye Yıldız’ın “Çizgi”si ile açıyoruz. Muhammed Enis Özel “Allah’tan başkasına sığınmaktan Allah’a sığınırım” diyerek vurguluyor asıl sığınılacak kapımızı “Sığınıyoruz Beyler” adlı şiirinde. İlk bölümden tanış olduğumuz Fatma Tanrıkulu “Çizgi” çalışmasıyla ilk çizgisindeki notaları bu kez özgürleştiriyor bir kuş gibi. Şiir serüveni Abdülkadir Sevinç’in “Eflatun Karanfil”, Tunay Özer “Kalbim Dedim Yol Uzun”, Ayşe Adem “Soğuk Kesiği”, Aybike Durur “Sorular”, Zahit Yılmaz “Taşları Kemiren Kartal”, Süeda İpek “Ömür Taksimi”, Süleyman Bozkurt “Çocuk” ile sonlanıyor. Bekir Tuncer Salihoğlu, bir babadan kızına yazılmış, içinde toplumsal gerçeklikleri barındıran “Bir Mektup Hikâyesi” adlı öyküsünü sunuyor okurlara. İmdat Akkoyun “Mistammi”, Esma Pınar Kavalcı “Duruşumuzu Kaybettik”, Ayşe Ovalı “Yokluğun Resmi” adlı çalışmalarıyla kapatıyorlar bu faslı.
Fereydun-i Tevelleli’den “Mehtap” adlı şiiri İsmail Söylemez çeviriyor bizler için. Ayşegül Uyar ve Gülnaz Eliaçık “Mehmet Kurtoğlu ile Konuştuk: Ve Perde: Shakespeare” adlı röportajıyla Kurtoğlu için şiir ve şehrin neden vazgeçilmez olduğunu, çıkan üç eserine ait hepimizin hemen merak ettiği soruları irdeleyerek bizlere doyurucu bir röportaj sunuyorlar.
Son olarak “Yeni Okumalar ve Değiniler” bölümünde “Kelebek ve Dağ”, “Popüler Tarih”, “Dukas”, “Leyla da Şiire Dâhil” adlı kitapları Olgun Keser, “Küller ve Kemikler” ve “Ayane Söyleşileri” adlı kitapları İbrahim Eyibilir ve “Kar Makamı” adlı hikâye kitabını da Dilara Pınar Arıç masaya yatırıyor bizler için.
Mustafa Yücel